1- 'GİRİŞ'

854 105 118
                                    

EN GERİDEN
🏹
...

Beyazın esaretine boyun eğmiş; yalnızlık kokan boş ve soğuk koridorda duyulan tek ses, saatten usulca yayılıp boş duvarlarda yankılanan 'tik tak' sesiydi. 

Saatin hemen altındaki soğuk betona çömelmiş olan genç adam kafasını iki dizinin arasına almış, kendinden geçmiş bir şekilde sallanırken; yaptığı tek şey sessizce mırıldanarak geçen saniyeleri saymaktı.

25.200, 25.201, 25.202...

Yedi saattir ameliyathanenin kapısının önünde milim kımıldamadan, karısının doğumunun bitmesini bekleyen genç adamın kalbi yerinden çıkacakmışçasına büyük bir korkuyla atıyordu. Başlarda anlamlandıramadığı bu korkunun elbette vardı bir adı;

kaybetme korkusu

İlk defa hissediyordu böyle bir duyguyu. Bu iğrenç hissin varlığı neden kök salmıştı ki bedenine? Neden aynı göğün altında yaşayan milyonlarca ruh yerine onun ruhunu esir alıp, canından can koparıyordu. Gözlerini ezmek istercesine sıkıp derin bir nefes almaya çalışan adamın şu an aldığı nefes bile bedenine fazlalık veriyordu.

Bütün vücudu uyuşmuş ve kendinden geçmiş bir halde yalnızca zihnindeki sese kulak veriyordu. Zihninde sadece tek bir ses vardı. Oda karısının 7 saat 3 dakika 5 saniye önceki çığlıklarıydı.

6 saniye.. 7 saniye..

Kulaklarını tırmalayan bu çığlıklar adamın tüm benliğine hücum etmiş bir şekilde beynini kemirirken saatlerdir onlarca kez yaptığı gibi bir kez daha sertçe kafasına vurdu. Yapmamalıydı, izin vermemeliydi bu doğuma. Yeni bir yaşamın ağırlığı altında ezilme planları yaparken, ona nefes olan canın ellerinden kayıp gidecek olmasının yükünü taşıyamıyordu. Yaptığı hiçbir plan rayında gitmeyecekti. Hatalıydı.
Riskli olduğunu bile bile oda kabul etmişti doğumu, tıpkı karısı gibi..

Asırlar gibi geçen sessizliğin ardından ameliyathanenin kapısı bir anda açıldı. Adam hemen yerinden kalktı. Yanaklarındaki ıslaklığı fark edip elinin tersiyle hemen sildi onları. Ne kadar süredir ağlıyordu, bilmiyordu. Bu, yıllar sonra gözlerinden akan ilk damlalardı. Kabul, şu an dışında herhangi bir zaman diliminde sorulsaydı ona, ağlamak acizlik belirtisi derdi o üstten bakan kendinden emin tavırlarıyla. Ancak şu an köpekler gibi acizdi.

Kalbindeki son umut kırıntılarıyla doktora döndü ancak o soruyu soramadı.

O yaşıyor mu? diyemedi.

Ağzını açtı ancak konuşmaya cesaret edemeden tekrar kapattı. Kendini ne kadar güçlü sanıyordu oysa ki ancak şu an korkuyordu hem de avından delicesine kaçan ürkek bir ceylan gibi. Kalbi öyle bir atıyordu ki sanki bedeninden çıkıp yere düşecekmiş gibi..

Doktor adama baktı. Onun gözlerinde birçok farklı duyguyu aynı anda gördü.

Merak, korku, acı, umut ama en çokta PİŞMANLIK..

Genç adamın onun ağzından çıkacak olan tek kelimeyi beklediğini biliyordu.

O YAŞIYOR.

Bu adamın karısını ne kadar çok sevdiğini anlamak için gözlerine bakmak yeterliydi. İyi bir haber almak için yalvarıyordu göz bebekleri.

Oysa ki doktor ona beklediği güzel haberi veremezdi.

Ellerinden geleni yapmışlardı ancak genç kadının bünyesi bu ameliyatı kaldıramamıştı ve çok fazla kan kaybettiği için onu kurtaramamışlardı.
Doktor yüzündeki acı dolu ifade ile kafasını iki yana salladı ve karşısında ki yıkılmış olan adama üzülerek tekrar baktı. Bu nasıl bir aşktı? Dünya üzerinde böyle güzel aşkların olduğuna burukta olsa bir kez daha şahit olmuştu.

Adama destek olmak için omzuna dokundu. Bunu sadece ona destek olmak için yapmıştı hiçbir etkisinin olmayacağını adı gibi bilerek..

Adamın bir anda şaşkınlıktan büyüyen göz bebeklerini fark edip onları takip etti. Ameliyathaneden kucağındaki bebek ile çıkan hemşireyi görünce ufak bir tebessüm etti. Anneyi kurtaramamışlardı ama bebeği son anda kurtarmışlardı. Doktor gözlerini dünyalar tatlısı kızdan çekip adama çevirdi ancak adam hiçbir tepki vermiyordu sadece donmuş bir şekilde bebeğe bakıyordu. Hemşire bebeği adama uzattı. Doktor adamın birazda olsa tebessüm edeceğini sandı ama o hiçbir tepki vermedi ve kafasını hafifçe iki yana sallayıp uyuşmuş bir şekilde yavaş adımlarla çıkışa doğru ilerledi.

Saatlerce sessiz olan bu boş koridor şimdi hayata EN GERİDEN başlayacak olan bu talihsiz bebeğin sesiyle yankılanmaya başladı..

Hill..

EN GERİDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin