Bir anda silemedim seni ben.
Önce isimsiz bir telefon numarası kaldı rehberimde.
Sonrasında o sayılardan da korkup sildim numaranı.
Ama içimde bir şeytan kalmış ya işte.
Sırf iyi misin diye baktım defalarca attığın durumlarına.
Çekip gidemedim öylece.
Olduğum yerde sayarcasına yaşıyor gibiyim şimdiki hayatımı.
Gittim, saçlarımı kestirdim. Sen dokundun, okşadın ya onları..
Başka biri nasıl olur da sürerdi elini?
Çok merak ediyorum aslında.. Nasıl becerdin öyle puslu camların arkasına saklanmayı?
Nasıl unutacağım seni? Söyle hadi!
Dalgaların bana getirdiği o gizemli gözlerini silebilecek miyim hafızamdan?
Peki ya fallarımda sen çıkarsın umuduyla içtiğim kahvelerimi
Her sabah gazetede okuduğum burç yorumlarımızı
Sırf sen seviyorsun diye takip ettiğim televizyon programlarını
Beraber izlediğimiz çizgi filmleri
Dolunayda yüzünü görebilmek için uyumadığım geceleri
Elimi ilk tutuşunu
Hatta, ellerini hiç bırakmak istemiyorum der gibi tutuşlarını
İlk sarılışını
Dakikalarca sarılıp anlattığın olayları
Gamzemden öpüşünü
İlk öpücüğümü
Gözyaşlarımdan öpmek isteyişini
Boynundan öpmemi
Alnına düşen o minik sarı saçını oynayışımı
Sırf seni görebilmek için kapının önünden ayrılmayışımı
Seni masa tenisi oynarken izlediğim günleri
Dut ağacının yapraklarını yemeni :)
Sana kendi ellerimle yaptığım ıslak keki
Beraber kurduğumuz hayalleri
Seninle ilgili gördüğüm rüyalardan uyanmaktan nefret ettiğim sabahları
Bazı sabahlar da, sırf seni göreceğim diye erkenden uyanmamı
Sana istediğin tişörtü bulmak için karış karış gezdiğim İstanbul'u
Bir gün belki beraber geliriz umuduyla Galata Kulesine kazıdığım isimlerimizi
Çok sevdiğin martılara, attığım simitleri
Martıların çıkardıkları o cıvıl cıvıl sesleri
Dinlediğim bütün Emre Aydın şarkılarını
En çok da, sen seviyorsun diye mırıldandığım "Son defa" şarkısını
Bana attığın ses kayıtlarını
Söylediğin şarkıları
Rüyalarımda beraber dinlediğimiz müzikleri
İlk defa sevgilim diyişini
Telefonda saatlerce konuştuğumuz günleri
Sabahın 4'ünde seninle konuşurken babama yakalanmamızı
Hatta telefonumu almalarını
Senden uzak kalışımı
Özlemden uyuyamadığım geceleri
Fotoğraflarına sarılarak uykuya daldığım zifiri karanlıkları
Beni sinirlendirmeni
Sinir edip de attığın tripleri
Sonra gönlümü almak için söylediğin "Seni seviyorum"u
İlk hatalarımı
Seni istemeden kırdığım zamanları
Kendimi affettirmek için denizleri kurutacağım, dağları yırtacağım günleri
Bir anda her şeyi silip atabilmeni
Beni ağlatmanı
Ama sonra geri gelip, özlediğini söylemeni
Yanına gelip sana doya doya sarılamayışımı
Seni mutlu etme imkanımı elimden çalmalarını
Yaşamak istediklerime engel olanları
Seni benden uzaklaştıranlara duyduğum nefreti
Seni sevdiğimi içime bastırışımı
Kalbimdeki acıyı, yakarışlarımı
Sen üzülme diye senden kaçmamı
Korkularımı
Sonsuza dek kaybederim diye bakamadığım gözlerini
Ancak sonraları farkına varabildiğim ,aslında hiç burada olmayışını..
Bunların hepsini unutacağım ben. En azından bir gün yeniden başlayacağım. Senin yerine tekrar ve tekrar..
Hoşçakal
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Parmak İzim
General Fiction"Uzun zaman oldu.." Mektuplara, karşılaşmalara, buluşmalara sığdırılmış bu cümleyi şimdi beni bana anlattığını düşündüğüm "Parmak İzim"e söylüyorum. Sanki dün başlamış ve bugün bile aslında dünmüş gibi hissediyorum. Doğru olan da bu değil mi? Yaşadı...
