"Hani gitmiştin ya sen
Öylece yapayalnız bırakıp..
Gözlerim çökük
Kalbim paramparçayken
Dizlerim titrerken
Sen gitmiştin ya uzaklara
Hiç yakın nedir bilmezken"Özlüyorum, o deli dolu günleri..
Aç susuz bıraksalardı da beni
Gözlerin benim olsaydı be sevgili.Ah dokunmaya kıyamadığım!
Tenin tenime işlediğinde
Araya Göz yaşlarım girmeseydi,
Tuzlanmasaydı o hayaller
Acıtmasaydı yaramıKeşke iyice kilitleseydin şu göğüs kafesini
Çalmasalardı o kalbini
Her şeyimi yok etmelerine izin vermeseydin ya
Şimdi nerdeyim sanıyorsun beni
Aynı yerde değilim bak
O hırsızların peşinden koşuyorum
Yetişmem imkansız geliyor artık
Çok yoruldum..
Önüme çıkan taşlar izin vermiyor zaten kalbini geri getirmemi
Cebimdeki fotoğrafın da ıslanmış
Çıkarıp öpemiyorum onu
Geri adım bile atamıyorum ben
Öylece yığılıyorum bulunduğum yerde
Ama ölüm bile daha yakın bana çaresiz oluşumdan
Ölüm bile..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Parmak İzim
General Fiction"Uzun zaman oldu.." Mektuplara, karşılaşmalara, buluşmalara sığdırılmış bu cümleyi şimdi beni bana anlattığını düşündüğüm "Parmak İzim"e söylüyorum. Sanki dün başlamış ve bugün bile aslında dünmüş gibi hissediyorum. Doğru olan da bu değil mi? Yaşadı...