Mona, sevenleri çok olan "Kanlı Kasaba" adlı vampir kurgusunun genç yazarıdır. Sevenleriyle buluşur ve imza günleri düzenler. Ancak başka bir evrende kurgusunun gerçek olduğunu ve soyunun nereden geldiğini bilmiyordur.
Asıl doğduğu evrene adımını bi...
Beğenip yorum yapmayı unutmayın lütfen. Ayrıca bir sonraki bölüm için alıntıları instagramdan da paylaşıyorum. Oradan etkileşim halinde olabiliriz. 🖤
Instagram: rana.betb
დ
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
16. BÖLÜM - MOLA
Ross Copperman, Holding On And Letting Go
Florence & The Machine, Cosmic Love
დ
Anya ve Kaon'un ne olduğunu anlamadığım şekilde kendilerini birden bire dışarı atmalarından sadece birkaç dakika sonra Sonya ve Owen merdivenin başında göründü. Sonya'nın, Zyair ile arasında geçen konuşma ise kısa sürmüştü.
"Kalıyor."
"Dalga geçiyorsun, değil mi?"
"Herhangi bir yalanını yakalamadım. Ne yapmamı istiyordun ki?"
"Kalmıyor, demeni."
"İyi de ikna oldum işte."
"Seni ikna edebileceğini düşünmemiştim."
"Bu yüzden mi onunla konuşma mı istedin?"
Zyair kafasını kısaca aşağı yukarı sallayarak yanıt verdi ama çok geçti. Owen burada, bizimle kalacaktı ve ayak uydurmayı öğrenecekti. Aksi takdirde Zyair'ı durdurabileceğimi sanmıyordum. Owen onu saatler önce bir kez hazırlıksız yakalamıştı ama o andan itibaren gardını aldığını biliyordum.
Tüm bunların ardından Owen kendine bir oda istemiş ve Zyair bunu yüzsüzlük olarak adlandırdığı için suratını ekşitmişti.
"Dünyaya yeni adım attığımın farkındasın değil mi kan emici? Kalacak hiçbir yerim yok ve yanınızda kalmamı kabul ettiniz. Yani bu sizin sorununuz demek oluyor. Ben sadece konuyu gün yüzüne çıkarttım." dediğinde kafamı aşağı yukarı sallayıp onu onayladım.
"O haklı."
Zyair bana kaşlarını çatmış bir şekilde bakarken aslında bana kızgın olmadığını biliyordum. Sadece ona katılıyor olmam hoşuna gitmemişti ve bu da yetmezmiş gibi sesli bir şekilde söylemiştim. Gülmemem gerekiyordu. Bu yüzden kendimi zapt ettim.
Gözlerini yeniden benden çekti ve Owen'a döndü. Göğsünün önünde birleştirmiş olduğu bir elini çözdü ve Owen'ı gösterdi. "Büyü zırzopluğunu kullanıp kendine bir ev inşa edemez misin?" Bu dediğine kendi bile inanmamıştı ama kendince onunla uğraşıyordu.
Owen yalandan güldü. Kafasını yana yatırırken ona bakmıyordu ve Zyair'ı küçümsediği her halinden belli oluyordu. Ah, bunu yapmamalıydı. "Bu bilindik vampir cahilliği olsa gerek. Hiç şahit olmamıştım. Yeni deneyim için teşekkürler."
