7. BÖLÜM - GÖLGEDEKİ HATIRALAR

2.8K 335 181
                                    




Beğenip yorum yapmayı unutmayın lütfen. Ayrıca bir sonraki bölüm için alıntıları instagramdan da paylaşıyorum. Oradan etkileşim halinde olabiliriz. 🖤

Instagram: rana.betb ve avdetserisi

7

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


7. BÖLÜM - GÖLGEDEKİ HATIRALAR

Euphoria & Bolshiee, Born To Die

Yukarıdaki işimi hallettikten sonra merdivenlere doğru yol aldım. Yaklaşık iki gündür Sonya ile pratik yapıyorduk ve bu süre zarfında artık Zyair'ın odasında kalmamın mantıklı olmayacağına karar vererek Kaon'a misafir odaları olup olmadığını sordum. Bana ne kadar fazla olduğunu söylerse gösteriş yaptığını sanacağımı söylediği bir parantez açtı ve Zyair'ın odasından sadece birkaç adım uzaklıktaki odaya geçebileceğimi ekledi.

Zyair'ın odasından biraz daha küçüktü ki bu beni zaten rahatsız edecek bir şey değildi. Her şey temizdi ve rahattı. Tek yapmam gereken Kaon'un bana bulduğu nevresimleri örtmek olmuştu. Bunu da yaptıktan sonra Sonya'nın gelmesini beklemek için aşağıya indim ve Zyair'ın salonda, camın kenarında resim çizdiğini gördüm. Her zaman boya yaparken giydiği bir kıyafet üzerinde olduğu çok açıktı çünkü üstünde epey boya lekesi vardı. Bunu şimdi yapmış olamazdı.

Onu dikizlemeye çalışmadığımı kendime kanıtlamak adına etrafa şöyle bir baktım. Sonya bu sefer geç kalmıştı ama çoktan aşağıya indiğim ve salonda yalnız olduğum için adımlarım refleks olarak Zyair'a doğru ilerlediler. Bu daha çok yapmam gereken bir şeymiş gibiydi. Kendimi durduramadım.

İki gündür doğru düzgün konuşmadığımızı düşünecek olursak eğer, artık bunun bir son verilmesi gerektiğini düşündüm. Aslında aramızdaki tuhaflık benim yüzümdendi. Eğer öyle davranmazsam onun çabucak düzeleceğini biliyordum çünkü ben her nasılsam o da aynı şekilde bana karşılık veriyordu.

Aramızda sadece birkaç adım kala durdum. Arkasındaydım ve şimdiye kadar suratını bana çevirmemişti. Yine de dağınık saçlarını buradan net bir şekilde görebiliyordum.

Şövalesi önünde dikkatle tuvalinde fırçalarını dalgalandırmakla meşguldü. Yaptığı şey sanattı ama asıl sanatın kendi olduğundan habersizdi.

Hemen arkasında olduğumu biliyordu ama buna rağmen kafasını döndürüp bana bakmaya tenezzül etmemişti. Bunu resmine odaklandığı için mi yoksa aramızda yarattığım tuhaflıktan dolayı mı yapmıştı bilmiyordum.

Belki de kırılmıştı? Hafızamı sildiğine dair yaptığım söylemler canını yakmıştı.

İki parmağına siyah boyayı aldığında dikkatimi tamamen yaptığı şeye verdim. Zaten odağım oydu. Bu inkâr edilemezdi.

AVDETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin