Takıntılı Zorbam

[1]*Zorba*

Alarmın çalmasıyla istemeyerekde olsa yataktan kalktım. Lavaboya girdim. Ve işlerimi halledip çıktım. Gardropuma yaklaştım. Okul formamı aldım ve giyinmeye başladım. İlk önce beyaz gömleğimi sonra siyah eteğimi giydim. Kravatımı alıp düzgün şekilde taktım. Uzun beyaz çoraplarımı giydim. Aynanın karşısına geçtim ve saçlarımı taramaya başladım. Taradıktan sonra, saçımı iki yere ayırıp örgü yaptım. Bir kaç tutamınıda açık bıraktım. Dudağıma dudak nemlendirici sürdüm. Parfümüde alıp hafif üzerime sıktım. Artık hazırdım. Yatağımı topladım. Ve pijamalarımı yerine koydum. Yerdeki çantamı alıp odadan çıktım. Mutfağa doğru irelledim. Ve bir kahvaltı masasıyla karşılaştım. Ve üzerinde bir not vardı.

"Günaydın tatlım. İşim olduğu için erken çıktım. Kahvaltı senin için. Afiyet olsun hayatım.."
                              Annen

Notu çöpe attım. Ardından kahvaltı masasına oturdum. Ve kahvaltımı yapmaya başladım.

Kahvaltım bittiğinde masanın üzerine topladım. Ardından çantamı aldım. Kapıda beyaz ayakkabılarımı giydim. Evden çıktım. Asansöre yaklaştım. 8 kattaydım. 1 ci kata bastım. Asansör çalışmaya başladı. Durup beklemeye başladım. Apartmanda asansör olması iyi birşeydi. Asansör durdu ve kapı açıldı. Zaman kaybetmeden asansörden indim. Ve apartmanda çıktım. Okula irellemeye başladım. Okul çokta uzakta değildi. Saat çok erkendi. Bence böyle iyiydi.

Ah Tanrım! İnşallah benden uzak durur. Ya okuldaysa!. O zaman ne yapıcam?. Bu saate sınıfta kimse olmaz. Keşke biraz geç gitsyedim.

Ben Tuana naz. 17 yaşındayım. Herkes gibi normal insanım. Şuan okula gidiyordum. Ve bahsettiğim kişi zorbam Çağan efe... Hep benimle uğraşıyor. Çetesiyle birlikte beni yalnız olduğumda sıkıştırıyorlar. Sesimi çıkarmıyordum. Zaten çıkarsam ne fayda?. Annesi koskoca okulun sahibi. Aynı zamanda hocamız. Babası bir şirketin patronu. Ama şuan yurtdışında ve arasıra eve gelirmiş. Bunu bana bir arkadaşım söylemişti. Daha önceden Çağanın çetesinden olan bir çocukla sevgiliymiş. Ama sonra ayrılmışlar. Ordan biliyorumuş. Aslında buralara yeni gelmiştik. Annem bir doktordu. Babam ise bir şirkette çalışıyordu. Artık 5 ay olmuştu bura geldiğimiz. 5 aydır Çağanın eziyetlerine maruz kalıyordum. Burayı haddinden çok sevmiştim. Yeni okuldada arkadaşlarım vardı. Kimsenin rahatlığını bozmak istemiyordum. Bu yüzden sesimi çıkarmıyordum.
Aha! Okula geldim. Ve ortalıkta pek çok kişi görünmüyor.

İstemeyerek de olsa sınıfa irelledim. Çağanın sınıfta olmamasını diliyordum. 3 cü kata çıktım. Sınıfın önüne irelledim. Kapının penceresi gibi olan yerden baktım. İçeride kimse yoktu. Derin ohh çektim. Ve kapıyı açıp sınıfa girdim.

Girdiğim an kendimi yerde. Dizlerimin üstüne düşmüştüm. Şaşkın bir şekilde yere bakıyordum. Ve ardından kahkaha sesini duydum. Tüylerim diken diken olmuştu. İşte şimdi sıçtık!.

"Vay vay vay Tiryaki? Yerde ne arıyorsun? Paramı? Yazık!" Dedi gülerek. Hemen ayağa kalktım ve arkamı döndüm. Tahmin ettiğim gibi oydu. Kapıda beni beklemiş ardından eşek şakası yapmıştı. Tabi şaka denirse.

Üzerime gelmeye başladığından korkarak geri addımladım. Pişkince gözlerini kısarak korkunç şekilde sırıtıyordu. Şuan kimse yoktu ve bana istediğini yapa bilirdi.

Arkamdaki sıraya çarptım. Artık kaçacak bir yerim yoktu. Bana dahada yaklaştı. Elini sıranın iki tarafına yasladı. Sırayla Çağanın arasında kalmıştım.

Çok yakındık ve bana birşey yapmasından korkuyordum. Elini kaldırdı ve saçımdan sertçe tuttu. Acıyla inledim.

"Ahh Çağan! Lütfen bırak!" Dedim acıyla. Ama Çağan beni dinlemiyordu. Aksine hoşuna gitmiş gibiydi. Saçımı çekmeye başladı. Sınıfta sadece benim sesim yankılanıyordu.

"Yeter artık Çağan! Bırak beni!" Dedim. Dışardan sesler gelmeye başladı. Çağan geri çekildi. Eli hala saçımdaydı. Beni saçımdan sertçe yere attı. Hemen ayağa kalktım. Ve bu sırada sınıfa bir erkek ve iki kız girdi. Garipçe ikimize baktılar. Hemen arkamı döndüm ve sırama geçtim. Diğerleride yerine geçmişti.

Çantadan küçük aynamı çıkardım ve saçıma baktım. Örgüm biraz bozulmuştu. Hemen aynayı bırakıp saçımı düzelttim. Aynada kendime baktığımda artık bir sorun yoktu.

Sınıf yavaş yavaş dolmaya başlamıştı. Çağana baktığımda pis pis sırıtarak bana bakıyordu. Bana yapacağı işkenceleri düşünüyordu galiba. Hemen önüme döndüm. Bana baktığını hissedebiliyordum...