[23]*Sevgili*

3.8K 191 89
                                    

Gecenin bir yarısıydı. Ailem derin bir uykudayken ben odamda volta atıyordum. O anlar aklıma geldikçe utanıyordum.

Ne kadar ilginç demi? İlk öpücüğümü eskiden zorbam olan çocuğa vermiştim. Yaşadığım şeyler bana normal gelmiyordu. Zaten normal şeyler bana göre değil.

İlla hayatımda bir kaos, olay olucaktı. Yoksa ultra mega mükemmel hayatımın ne anlamı olurdu ki?.

Kulağıma dolan bildirim sesleriyle kaşlarımı çattım. Kafamı komodinin üzerindeki küçük saatime çevirdim. Saat gecenin 2 di. Bu saate kim olabilir ki?

Telefonumu elime aldım ve bildirime tıkladım.

Şerefsizçocuk:
Apartmanın arkasına gel
Seni burda bekliyorum
Lütfen gel..

Zorla yutkundum. Şuan apartmanın arkasında beni bekliyordu. Ama gidemezdim ki. Ya ailem fark ederse?

"Anne, baba apartmanın arkasındaydım. Bu sabah ilk öpücüğümü verdiğim çocukla birlikteydim" diyemezdim herhalde.

Aklıma gelen fikirle yatağıma ilerledim. Yastığımı yorganın altına koydum. Kenara geçip baktığımda hiç birşey belli olmadığı kanaatine vardım.

Ardından hırkamı giyinip odamdan sessizce çıktım. Parmak uçlarında kapıya doğru ilerledim. Ayakkabılarımı giyip sessizce daireden çıktım.
Hızlıca Asansöre binip aşağı katı tuşladım..

Apartmanın arka tarafına ilerlemeye başladım. Geceleri hava hep rüzgarlı olurdu.

Sonunda apartmanın arkasına geldiğimde Çağanı farkettim. Duvara yaslanmış, kollarını göğsünde bağlamış, gözlerini kapatıp, kafasını etmişti.

Yavaşça yanına doğru ilerledim. Varlığımı farketmiş olucak ki gözlerini açıp, kafasını kaldırdı. Beni gördüğünde tebessüm etti. Ama ben onun aksine utanıyordum. Ve utanmam normal diye varsayıyordum.

Gelip tam önünde durmama rağmen yüzüne bakmıyordum. Oda yaslandığı duvarda dikleşmişdi.

"Geldiğin için teşekkür ederim.." dedi aramızdaki sessizliği bozarak. Yüzüne bakmadan kafamla onayladım.

"Tuana yüzüme bakabilirmisin lütfen." Dedi ama bakmadım. Aslında utangaç değildim. Ama garip hissediyordum. Ve eğer bakarsam kızarabilirdim.

"Tuana yüzüme bak" dedi bu sefer ısrarlı sesiyle. Ama ben yine bakmadım. Öylece yeri izliyordum.

Aniden belime dolanan ve çenemi kavrayan elle irkildim.

Çağan bir eliyle beni kendisine yaslamış, diğer eliyle de çenemden tutup kendine çevirmişti. Kalbim teklemişti. Yüzümün kızardığına emindim.

Yüzüme doğru yaklaştı.

"Beni gerçekten seviyormusun?" Dedi fısıltılı sesiyle. Nefesi yüzüme çarpıp geçmişti. Cevap vermedim. Dilimi yutmuş gibiydim.

Ela gözlerini gözlerime sabitledi. Adeta ela gözlerinde kaybolmuştum.

"Beni seviyormusun?" Diye tekrardan sordu.

"Hayır.." dediğimde kollarında olduğum beden kasıldı. 

"Çok seviyorum.." diye fısıldadım bu sefer. Dediğim şeyle affallamıştı. Ama çok geçmeden kendine gelmiş ve geri çekilmişti.

Ben ne yaptığını anlamaya çalıştığım sırada o ellerimi tutmuş ve baş parmağıyla okşamışdı.

"Sana olan sevgimi anlatmaya kalkışsam asla susmam" dedi elimi okşarken.

Takıntılı ZorbamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin