İstanbul Beyfendisi (Tamamlandı)

Bölüm 9~Tebessüm

Bölümü geç yayınladığım için üzgünüm iyi okumalar...

Alaz'la beraber şehitler mahallesine gelmiştik.

Arabadan aynı anda indik.Alaz arabayı kilitleyip yanıma geldi.

"Hazır mısın ? Kara"

Ona şaşkınca baktım çünkü lakabamımı nereden biliyordu

"Kara mı lakabı mı nereden biliyorsun ?"bana gülümseyerek"

Bunu duymaman mümkün mü sence"Ahh tabi ya çok çabuk yayılıyor dedikodu yapmayı ne kadar seviyor bu polis memurları.

"Haklısın kendi aralarında bana lakap takmışlar benden korktukları kesin sıkıyorlaraa karşıma geçip söylesinler"

Küçük bir kahkaha patlattı.Bu cümlemin neresi komikti anlam veremedim.

Kaşlarımı çatarak"Komik mi!?"

gülüşü iyice büyümeye başladı

"İlahi Gece alemsin ya neyse hadi gidelim"

Önden ilerlemeye başladı bende arkadından cesedi bulduğumuz alana 5-10 metre
yakınlarında bir lokantaya girdi bu lokantanın ismi Nectet Lokanta idi.

İçeri girer girmez bizi hemen bir garson karşıladı.Bize gülümsiyerek

"Hoşgeldiniz efendim buyurun sizi her zaman ki gibi şu cam kenarı masaya alalım."Ah çok yanlış anlamıştı hemen araya girerek

"Ah teşekürler ama biz bir şeyler yemeye gel-"
Sözümü bölen Alaz olmuştu.

"Güzel olur şöyle geçelim"
kaşlarımı çatarak Alaz'a döndüm.

Bir cevap bekliyordum ondan ve her zaman ki derken neyş kastediyor du Alaz buraya geliyormuydu hep.

Cam kenarındaki masaya oturduk ilk söze giren o oldu

"Merak etme bu lokantayı biliyorum buraya hep gelmişimdir."

Tam cevap söyleyeceğim sırada araya garson girdi
"Her zamankinden mi efendim"
Alaz"Evet her zamankinden ve ne demiştim sana"

Garson utanarak"Evet Alaz abi her zamankinden getiriyorum o zaman"

Alaz'la garson konuşurken garsonu inceliyordum sanırım 17-18 yaşında vardı.

Uzun boylu ne kilolu ne zayıf kısa dalgalı sarı saçlı okyanus mavi gözlü yakışıklı güzel hoş bir çocuktu.

Alaz'la konuşmasını bitiren garson hemen uzaklaştı siparişleri getirmeye Alaz gözlerimin içine bakarak

"İyi çocuktur adı Emre burada okul çıkışları burada çalışıyor okul parasını çıkarıyor.Ben de elimden geldiğimce yardım ediyorum."

Ona gülümsemekle yetindim bir şey diyenedim.

Siparişleri getiren garson yani adının Emre olduğunu öğrendiğim çocuk önümüze tarhana çorbası önce koydu daha sonra tavuk ile pirinç pilavı koydu.

Bize gülümsiyerek
"Afiyet olsun efendim"diyerek oradan uzaklaştı.

O kadar lezzetli gözüküyordu ki hele tarhana en sevdiğim çorbaydı.

Alaz yüzümdeki mutluğu görmüş olacak ki

"Galiba tarhana sevdiğin yemeklerden"
Çorbaya mal mal sırıtarak hem de nasıl diye içimden geçirdim ona bakara

"Sen de tarhana seviyorsun galiba her zamanki dediğine göre"

başıyla beni onaylarcasına kafasını salladı ve bunu dillendirmek istemiş olmalı ki

"En sevdiğim çorbalardan biri sanıtım seninle bir ortak noktamız çıktı ha"

Ona gülümsiyerek çorbamdan bir kaşık aldım ve tadına baktım aşşırı mükemmeldi bunu dillendirerek

"Mmmm bayıldım"Alaz küçük kahkaha atarak

"Benden daha fazla seviyorsun çorbayı bu halini görsen sende gülersin"

ona gülümsiyerek yemeğime döndüm sessiz bir şekilde yemeğimizi bitirip tatlı yemeğe başladık tatlıda sütlaç yedik.Tadı çok güzeldi.

Alazla hızlıca kalkıp hesabı ödemeye gittik ona dönerek"Hesabı ben öderim"diyip tam paramı uzatacağım sırada Alaz karşı çıktı oda parayı uzatınca

Ona dönerek"Tamam o zaman şöyle yapalım yarı yarıya ödeyelim olur mu?"

Alaz başını olumsuz anlamsa başını salalyarak
"Olmaz öyle şey hiç gördün mü sen birisine yemek ısmarlayanın ısmarlatılan kişiye ödettiği"

Şaşkınca ona bakarak gülümsedim
"Peki madem bu sefer sen öde bi dahaki sefere hatırlatta sana borcum olsun"

Gülümsiyerek kafasını salladı.Hesap ödemeden sonra hesap lokanta sahibinin yanına gittik.
Dükkan sahibi Alazı görünce ona sarıldı adı Necdetmiş.

"Hoşgeldin Alaz oğlum hangi rüzgar attı buralara seni"

"Necdet amca senin şu kameralara bi baksak görüntüleri alsak senin için sakınca olur mu?"
"Yok olmaz da ama senden önce bir polis memuru gelip aldı."

Alazla aynı anda
"Ne" dedik.

Bi bölüm sonuna kadar geldik bu bölümü sevdiniz mi hoşçakalın...