Tanıtım

6K 179 38
                                    

Hayatım bir günde nasıl boka sarar aklım almıyordu?
Tamam,alışkındım aslında ama bu kadarı da fazlaydı.
Allahım bu kulun ne günah işledi de başına bunlar geliyordu!?

Bu ormandan bir çıkayım hacca gidecektim.
"Saçmalama Umay, paran mı var senin?" Diye kendi kendime söyleniyor hem de çıkış yolu arıyordum.
Duyduğum uluma sesiyle donup kaldım.
Şimdi boku yedim!
Ahanda naneyi yedim!
Kurtlara,kuzulara yem olacaktım.

"Tabana kuvvet Umay koş!" Ayaklarımı hareket ettirip koşmaya başladım. Sesler daha çok yaklaşıyordu,ses yaklaştıkça daha hızlı koşmaya başladım.

Ayağım dalın birine takıldı ve yuvarlanmaya başladım en sonunda kafamı ağaca çarpıp durdum.

"Sikerler böyle işi!" Diye inledim. Off kafam yarıldı galiba. Yüzümü buruşturup kalmaya çalıştım ama kalkamıyordum. Sırtımı ağaca yaslayıp ümitsizce beklemeye başladım.
Duyduğum çıtırdama sesiyle olduğum yere sindim.

"Kim var orda!?" Cahil cesaretiyle sorduğum soruya ben bile şaşırdım.

Şaşırmama bir yenisi daha eklendi,ağaçların arkasından çıkan siyah kurtla göz göze geldim. Ateş kırmızısı gözlerini kısıp beni taradı.
Hiç bir şey düşünemiyordum,sanki beni hipnoz etmiş gibiydi. Ay ışığında parlayan tüyleri,kan kırmızı gözleri,inci gibi dişleri vardı. Bana doğru yaklaşmaya başladı. Vücudum o her adım attığında daha çok titriyordu. Tam önümde durdu. İri cüssesi ile tam karşımdaydı. Yutkundum.
Başını eğip gözlerini gözüme kitledi.

Kızım Umay,kaderinde bir kurdun yemeği olmakta varmış diye geçirdim ve bilincim kapandı.

En son hatırladığım daha önce hissetmediğim sıcak bir tene, başımın düşmesiydi...

♧

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kan KırmızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin