Bölüm-11

2.1K 116 6
                                    

Benim hiç bir işim neden rast gitmez anlamıyorum ki?
Allah'ım lütfen odayı basmasın diye dua ederek girdim salona. Cenk ve kızlar sohbet ediyordu. Boğazımı temizleyip konuştum.

"Hoş geldin Cenk."
Gülümse Umay gülümse!

"Hoş buldum." Dedi. Tekli koltuğa oturdum ben de ama diken üstündeyim resmen...

"Ben kahve yapayım." Diyerek kalktı Leyla. Buket'te sigara içmek için dışarı çıktı. Zeynep,Cenk ve ben salonda sessizce oturuyorduk. Kimseden çıt dahi çıkmıyordu.

Ben ne bok yiyecem ya!
Acaba duruyor mu gitmiş miydi?
Her iki türlüde gazabına uğrayacağım kesin ve net! Sen harbiden şapa oturdun be Umay!

O sırada Leyla kahveleri getirdi Buket'te sigarasını içip geldi tekrar.
Leyla'ya teşekkür edip aldık kahvelerimizi. Cenk kızlarla sohbet ediyor ama benim aklım şu an odamda olan Aybars Arat'ta idi. Of ya başıma iş almaya bayılıyorum!

"Sen ne düşünüyorsun Umay?"

Parçalamasa bari hepimizi ya!
Of of! Odamda bir kurt var daha doğrusu insan formunda ama olsun sonuçta kurt!

"Umay!?" Buket'in sesiyle kendime geldim.

"Ne oldu?"

"Cenk diyor ki,yarın okulun partisi varmış gidelim mi?"

Bakışlarım Cenk'e döndü. Gülümseyip başımı salladım.

"Olur gidelim." Dedim ama inşallah sabaha sağ çıkabiliriz...

Sonunda kahveler bitmiş Cenk'te gitmek için kalkmıştı. Hep birlikte onu uğurlamak için kapıya gittik.

"Teşekkür ederim kızlar,görüşürüz."

"Ne demek, yine gel Cenk." Zeynep için hava hoş tabi! Diğer kızlarda onu onayladı.

"Görüşürüz Cenk." Dedim ve Cenk bize el sallayıp gitti. Kızlar kapıyı kapatırken ben de mâkul talihim ile yüzleşmek için odama adımladım...
Dua ederek kapıyı aralayıp girdim içeri.
Bir dakika nerde bu?
Gitmiş miydi?
Derin bir nefes alıp kapımı kapattım. Pencere kapalıydı ama? Ee bu nasıl gitti?

"Gitti mi?" Arkamdan gelen sesle sıçrayıp döndüm.

"2 oldu ama!" Valla bu evde ödüm patlayacak ya!

"Neden gelmiş?"

Te allahım ya! Gidip yatağıma oturdum.

"Hiç öylesine." Dedim.

"Parti mi varmış?"

Gözlerimi kısıp ona baktım. Bazen normal bir insan olmadığını unutuyordum.

"Evet." Dedim kısaca. Başını sallayıp yanıma geldi ve oturdu.

"Gidecek misin?"

Evet anlamında başımı salladım.

"Sen?" Dedim.

Kaşını kaldırdı." Sence?"

Gülümsedim sadece,tabi ki gelecekti. Eğlence için değil ben olduğumdan. Aklıma gelen soruyla ciddileştim.

"Bir şey sorabilir miyim?"

"Tabi."

"Seninle mühürlüyüz ya,beni biliyor mu türün?"

Yüzü kasılır gibi oldu ama yine o donuk bakışı ile cevapladı sorumu.

"Evet biliyorlar."

"Anladım." Dedim sadece. Biliyorlardı beni. Bizi. Fazlasını soracak cesaretim yoktu. Bu cevap şimdilik yeterdi bana.

Kan KırmızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin