2 Hafta Sonra
Çok gergindim. Sadece ben değil oda da ki herkes o kadar gergindi ki her an tansiyonum falan varsa çıkabilirdi.
"Doktor ne zaman gelecek?" Diye anlamsız bir soru attı karşı taraftaki kadın.
Kapı açılıp kapandı. "Beklettiğim için üzgünüm." Masanın başına geçip zarfı açtı. "Alınan kan ve dna örneklerine dayanarak Mai Peri Sapan ile Can Kor'un dna raporu 99% uyuşmaktadır."
Herkesin ağzından farklı farklı cümleler çıkmaya başladı. Herkes hep bir ağızdan konuşuyordu. Dayanamadım. Ayağa kalkıp tuvaleti buldum ve içeri girdiğim gibi ağlamaya başladım.
Sevgisizlikten ağladığım günler aklımdaydı. Tam karşımda, sağımda, solumda, her yanımdaydı. Nereye dönsem, nereye gitsem oradalardı.
Kapı açıldığında içeriye Adin girdi. Yanıma çöküp elini uzattı. "Peri." Elini tutup onu kendime çektim. "Adin."
"Adin'in cenneti, söyle."
"Ben ne yapacağım?"
"Her zaman yaptığını yapacaksın bebeğim. Ben her zamam yanındayım umutma."
"Zaten sığınıcak tek limanım sensin." Çocuk gibi davrandığımın farkındaydım ama kendime asla engel olamıyordum. Uzun süre sarıldık orada. Nasıl bir teselli verebileceğini bilmiyormuş gibiydi.
Orda ne kadar kaldık bilmiyorum ama uzun sürdüğüne eminim. Ayağa kalktığımızda başımın dönmesiyle Adin'e tutundum. "İyi misin Peri?"
Başımı salladım. "Bende ne bekliyorsam. En son ne zaman yemek yedin Peri?"
"Bilmiyorum." Gözlerinin içine baktım. Bana böyle bakmasın. "Bakma bana öyle."
"Nasıl bakıyorum?" Yüzünü işaret ettim. "Böyle işte. Kızıyormuş gibi."
"Kızıyorum çünkü Mai."
"Mai deme bana." diye homurdandım. Birkaç saniye tavana baktı. Bence sabır diledi. Kucağına aldı beni. "Kafeteryaya gidiyoruz ve sen yemek yemeden o odaya girmiyoruz. Anlaştık mı?"
Ben dünden razıyım.
Kafeteryaya indiğimizde beni oturttu. "Ne istiyorsun?"
Şirin şirin gülümsedim. "Soda." Başını salladı. "Limonlu." Ağzının içinde küfür edip boynunu sağ tarafa eğip kaldı. "Mai!"
"Ha birde ayvalık tost." Kendi kendine konuşarak gitti. Boynu hala sağdaydı. Ve uzun süre öyle kalacak gibiydi.
Bana istediklerimi getirip karşıma oturdu. Ben yemeğimi yerken etrafımızdaki sandalyeler çekildi. İki yanıma Sevilay anne ve İbrahim baba otururken tanımadım diğerleri ise etrafımıza oturmuştu.
Sevilay anne omzumu sıvazladı. "Daha fazla tutamadım canım."
Adin'e baktığımda göz kırpıp gülümsedi. Bu güvendesin demekti.
Güçlü ol Mai. Güçlü.
"Tanışalım mı Pericim?"
Başımı salladım. "İsmim Mai." Başını salladı. "Ben Ahu. Biraz garip olacak ama annenim." Sarışın, yeşil gözlü bir kadındı. Çokta güzeldi.
"Bende Can. Can Kor. Biyolojik baban oluyorum." Esmerdi. Ve yakışıklıydı. Saçları da , gözleri de koyu kahveydi. Kesinlikle ona benziyordum.
Diğer adama döndüm. O da. Can beye benziyordu. "Bilge." Ahu Hanımda iki saniye bakışıp bana geri döndü. "Abin oluyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ
ChickLitMai ; yaramaz, sevgi dolu, birazcık kro, birazda utangaç 17sinde bir çıtır. Adin ise onun ilk ve tek aşkı. Adin ile günleri bir öyle bir böyle geçerken bebeklerin karıştığını öğrenirler ise?