BANA GÜVENİYOR MUSUN?

Her Şey Başlıyor

Selam Laura. Ben Dylan. Akşam eğlenceli bir parti var. Katılmak ister misin?

Ne yani Dylan bana mı yazdı?

Sanırım gelebilirim. Haber verdiğin için teşekkür ederim.

          Lafı bile olmaz.

       yazar ve sana davetiyenin fotoğrafını atar. Akşam dokuzda olduğunu görünce şaşırmazsın çünkü bu tarz partiler çoğunlukla dokuzda başlar. Saatin yedi olduğunu fark edip hemen hazırlanmaya başlarsın. Saçlarını dağınık bir şekilde topuz yaparsın. Ayrıca daha az ve daha doğal bir makyaj yapıp siyah saten bir mini elbise giyersin. Ayağına yüksek ve ince topuklu siyah ayakkabılarını giyip Lancome parfümünü sıkarsın. Hazır olduğunda zaten saatin dokuz olduğunu fark edersin ve taksi çağırırsın.

    Taksi geldiğinde gideceğin yeri tarif edersin ve parayı ödeyip inersin. Sen tam içeri girecekken güvenlik seni durdurur.

      "Davetiyenizi görebilir miyim?"

    Telefonunu açıp Dylan'ın sana attığı davetiyeyi gösterirsin.

      "Kusura bakmayın hamınefendi sizi içeri alamayız."

      "Anlamıyorsunuz, bunu bana Dylan gönderdi."

       "Bunu kabul edemem. Lütfen çekilin insanlar bekliyor." der arkandaki sırayı göstererek. Güvenliğe ters bir bakış atıp kenara çekilirsin ve Dyaln'ı ararsın.

        "Dylan bu güvenlik beni içeri almıyor."

        "Benim misafirim olduğunu söyledin mi?"

        "Evet söyledim ama beni dinlemiyor."

        "Hemen geliyorum."

  Çok geçmeden Dylan içeriden gelir. Üzerinde bir  gömlek ve kravat vardır.

      Aman tanrım ne kadar da seksi.

     diye düşünürsün ve Dylan güvenliğe doğru ilerler. Onun o tarafa gittiğini görünce sen de yanına gidersin.

       "Hey sen! Kovuldun." der ve elini kulaklığına götürür. "Jack, David'in yerine geç." Sonra sana döner.

          Keşke bana da böyle emirler verseydi. Aman tanrım kimi kandırıyorum ben

       "Hadi burada üşüyeceksin, içeri gel."

    Neye uğradığını şaşırmış bir şekilde Dylan'ın peşinden gidersin.

        "Bu akşam her şey biraz daha iddialı. Bu yüzden güvenliğe önem verdik. Onun kusuruna bakma."

         "Ah, sıkıntı yok."

    Yürüdükçe Dylan'ın ne kastettiğini anlamaya başlarsın. İçerdeki striptizciler aynıdır ama gözle görülür bir fark vardır. Çıplak olmaları.

     "Vay be. Kendini aşmışsın."

     "Emin ol bu daha hiçbir şey."

   Bunu öyle bir ses tonunda söylemişti ki büyülenirsin. Yürümeye devam edersiniz ve seni VIP'lerin olduğu kısma götürür. Burası az önceki kısma göre daha tenhadır.

       "İstediğin gibi takıl birkaç dakikaya geliyorum." der ve bir koltuğa oturursun. Kendine bir içki söylersin ve bir süre sonra Dylan da elinde içkisiyle yanına oturur.

       "Güzel bir gece, değil mi?"

       "Evet öyle."

        Minik bir sessizlikten sonra Dylan'a dönersin.