BANA GÜVENİYOR MUSUN?

İyi kız

    Sabah yüzüne vuran güneş ışığıyla uyanırsın. Üstüne oversize bir sweatshirt giyerek aşağı inersin. Tam mutfağa girecekken arkandan gelen sesle ürkersin.

      "Günaydın Laura."

      "Aman tanrım Dylan. Ödümü kopardın."

     Dylan açıkta olan popona bir şaplak atar ve mutfağa girer. Onun peşinden gidersin ve tezgaha yaslanarak sana döner.

      "Emily bugün çalışmıyor."

      "Sorun yok, ben hazırlarım." deyip tezgahın arkadına geçersin. Buzdolabına yönelirsin ve Dylan da peşinden gelir.

       "Ne yapacaksın?"

       "Pankek."

       "Ah, onun nasıl yapıldığını bilmiyorum." deyip geri çekilir. "Ama izleyerek öğrenebilirim."

        "Peki Bay King." dersin ve işe koyulursun. Pankek hamurunu hazırladıktan sonra Dylan'a dönersin.

        "Alerjin falan yok değil mi?"

        Dylan başını hayır anlamında sallar.

        "Güzel." deyip hamuru parça parça tavaya dökersin. "Peki bu arada bize kahve yapmaya ne dersin?"

         "İyi fikir." der ve kahve makinesine yönelir.

          Pankekler olduktan sonra tabaklara koyup çilekle süslersin.

         "Hazır."

          "Mmh mükemmel gözüküyor."

          Tabakları masaya taşırsın ve Dylan da kahveleri getirir. Sofraya oturursunuz ve Dylan tadına bakar.

        "Çok güzel olmuş Laura. Eline sağlık."

        "Afiyet olsun."

       Sessizce yemeğinizi yedikten sonra Dylan sana döner.

        "Biliyorsun yarın cadılar bayramı. Bu yüzden ailem bir parti verecekler. Gitmek ister misin?"

         "Aman tanrım, ailenle mi tanışacağım?"

         "Yani, evet."

         "Ama daha kostümümüz yok ki."

        "Bu bir evet miydi?"

       Başını evet anlamında sallarsın.

         "Güzel. Kostümler için ölçü alınması gerekiyor. George'a terzi çağırmasını söylerim. Ve istediğin gibi giyinebilirsin."

         "Ailenin yanında seksi bir hemşire gibi giyinsem biraz garip olmaz mı?"

      "Ah hayır merak etme, onlar bunu umursamazlar."

         "İyi bari. Peki terzi ne zaman gelir?"

        "İki saate gelmesini söylerim. Benim kostümümü de sen seçebilirsin. Uyumlu bir şey olsun."

        Gülümsersin. "Peki."

        Kalkıp bulaşıkları yıkarsınız ve sonrasında bir anda Dylan'a dönersin.

      "Peki terzi bunları gördüğünde ne yapacağız." dersin boynundaki morlukları göstererek.

         "Ah bir şey olmaz. Zaten ben yanında olacağım bir şey diyemez."

        "Peki ya ailen görürse?"

        "O zamana kadar başka iz çıkarmayacağız." deyip gülümser.