Kırmızı

4.1K 38 16
                                    

          "Tabiki" dersin ve kalkıp üzerine bir sabahlık giyersin. Ona havlu çıkarırsın.

          "Teşekkür ederim." der ve duşa girer. Kendini yatağa atıp az önce yaşananları sindirmeye çalışırsın. Kalkıp aynaya doğru yürürsün ve popona şaplak attığı yere bakarsın ve kızardığını görürsün. Tekrardan yatağa yatarsın ve bir süre sonra Dylan duştan çıkar. Havluyu kasıklarının oraya bağlamıştır ve ağzın açık kalır. Sana yaklaşır ve dudaklarını dudaklarına değdirir.

            "Bunu bir daha yapamayız biliyorsun. Sen o anlaşmayı imzalamadan, yazılı iznin olmadan yapamayız."

            "Ya imzalarsam?"

      Geri çekilir ve gözlerinin içine bakar.

            "Emin misin?"

       Başını evet anlamında sallarsın. "Bunu istiyorum."

            "Peki ne zaman bunu oturup konuşmak istersin?"

            "En yakın zamanda. Yarına ne dersin?"

       Hınzırca gülümser. "Yarın benim mekanda. Bekliyor olacağım." der ve üstünü giyer.

            "İyi geceler Laura, ya da günaydın mı demeliyim?" der ve çıkar.

       Aman tanrım bunun yaşandığına inanamıyorum.

              Saatin sabahın beşi olduğunu fark edersin ve biraz uyumaya karar verirsin. Öğleden sonra birde uyanırsın ve Josh'u aramaya karar verirsin.

"Josh ben bir şey yaptım."

"Aman tanrım çabuk anlat."

"Şu geçen partiye gittiğimiz mekan vardı ya"

"Evet?"

"Ben dün oraya gittim ve oranın sahibiyle dans falan ettik."

"Dylan mıydı?"

"Evet. Neyse sonra beni eve bıraktı ve onu kahve içmeye yukarı çağırdım ve geldi."

"Hayır Laura yapmadım de."

"Yaptım ve çok iyidi. Ama dahası da var."

"Daha ne olmuş olabilir?"

"Bugün tekrar buluşacağız ve bilirsin, ne istediğimize karar vereceğiz. Sanırım bunu istiyorum."

"Laura daha yaran çok taze, bunu istediğine emin misin?"

"Bunu istiyorum Josh. Denemekten zarar gelmez değil mi?"

"Sanırım gelmez. Bir şey olursa hemen beni arayabilirsin. Sonra konuşuruz." der ve telefonu kapatır.

Heyecanlı bir şekilde dışarı çıkıp alışveriş yapmaya karar verirsin. Çıkıp kendine çoğunlukla iç çamaşırından oluşan birkaç şey alırsın ve eve dönersin. Elindekileri bırakıp bu sefer de yemek yemeğe çıkarsın. Bir hamburger yiyip eve dönersin. Saatin altı olduğunu görürsün ve hazırlanmaya başlamaya karar verirsin. Üstüne sırt dekolteli bir mini elbise giyersin. Saçını ve makyajını yapıp topuklularını giyersin. Üstüne bir ceket alıp çıkarsın. Her zamanki gibi bir taksi çağırırsın ve yolu tarif edersin. Taksi durur ve arabadan inersin. İçeri girersin ve ilerlersin. Gözlerin Dylan'ı arar. Arkandan biri seni durdurur.

"Gelmişsin."

Bu kişinin Dylan olduğunu fark edip ona dönersin.

"Blöf yapmıyordum."

BANA GÜVENİYOR MUSUN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin