4. Bölüm

499 199 87
                                    

Ben geldiimm :)

Hoş geldiimmm. Smndsjdksnjcjs

Nasılsınız? Neler yapıyorsunuz? Beni özlediniz mii?

Çok uzatmadan bölüme geçelim hemen zaten çoğunuz benim bu yazdıklarımı okumuyorsunuz :(

Başladığınız tarih ve saati yaza bilir misiniz lütfen?

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Bazı anlar olurdu, insan ne yapacağını bilemez tek vere bildiği tepki donup kalmak olurdu. Deli gibi çığlık atmak ister, bağırmak, arkasına bile bakmadan kaçmak ve ya kalıp hesap sormak ister. Ama bunların hiç birini yapamaz öylece durup kalır.

Karşımdaki kız kapıyı açtıktan sonra bana gülümsemiş ve üzerime atılarak kollarını bana sarmıştı.

Neden? Diye sormak istiyordum. Sen kimsin? Benden ne istiyorsunuz? Diye bağırarak hesap sormak istiyordum. Oysaki sadece susup bana sarılan ve kocaman gülümseyen kızı izliyordum.

Kollarını benden ayırıp yüzüme gülümseyerek bakarken "Hoş geldiniz, hadi içeri geçin hava soğuk bugün, hastaneden yeni çıktın zaten üşütme" diyerek kapıyı sonuna kadar açıp geçmemizi bekledi.

Ege elini belime koyarak benimle birlikte içeri geçerken siyah tonlarında döşenmiş olan evi incelemeye başladım. Kapıdan içeri girdiğimde biraz ileride kocaman bir salonla karşılaştım, salona inen 2 basamaklı merdiven vardı, L koltuğun önünde büyük bir televizyon, salonun kenarında elektrikli şömine ve üzerine konulmuş 2 fotoğraf çerçevesi ve süs şamdanları vardı. Salonun biraz ilerisine gidince evin arka bahçeye bakan kısmının camdan olduğunu gördüm. Siyah tonlarında olan duvarların evi karanlık göstermemesinin sebebini şimdi anlıyordum. Camdan vuran ışık evi aydınlatıyordu ve insana huzur veren bir etkisi vardı.

Sağ tarafa döndüğünümde duvarın önündeki yemek masasıyla karşılaştım. Duvar, bir kaç tane farklı yerlere dizilmiş fotoğraf çerçeveleriyle doluydu. Yaklaşıp fotoğraflara baktığımda bazılarının benim fotoğrafım olduğunu göre biliyordum, bir kaçı ise manzara fotoğrafıydı. Salonun sol tarafı ise sadece duvardı, duvarla camın birleştiği yerde ise beyaz renkte çok güzel bir piyano ve duvarda da büyük küçük çerçeveler vardı . Bazıları manzara fotoğrafı, caddelerin, sokakların, sokak hayvanlarının fotoğraflarıydı, bazıları ise aile fotoğraflarıydı. Fotoğrafların arasında Ege, az önce kapıda bizi karşılayan sarışın kız ve bir erkek daha vardı.

Ege fotoğraflara şok içinde baktığımı görünce gülerek yanıma gelmiş ve bu kadar çok fotoğrafın sebebini açıklamıştı.

"Bir ara fotoğrafçılığa merak salmıştım da, hatta şimdi senin suratını görünce kendimi fazla kaptırdığımı anlaya biliyorum. Tüm bu fotoğraflar o zamanlardan kalma"

Başımı anladığımı belirterek salondaki tek kişilik koltuklardan birinde oturan sarışın kıza baktım. Ona bakarken içimin ürpermesini engelleyemiyordum. Korkumu bir kenara atmaya çalışarak "Peki sen kimsin?" Diye sordum.

Soruma bozulmuş bir şekilde gözlerini kaçırdı ama daha sonra yüzü anlayışlı bir ifade alarak bana yaklaştı.

"O benim kardeşim" Ege'nin konuşmasıyla daha çok ürperdim ve tüm korkunç düşünceler zihnime aynı anda akın etti.

Zihnimdeki Mahzen (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin