Hazan (Yanmak Serbest) +18

9.Bölüm

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin

Bölümün geç gelmesi ile ilgili bir açıklama yapmak istedim.

Kaç gündür çok hastaydım biraz toparlandığım gibi bölümü yazıp yayınladım.

Genelde sınır falan koymam bölümlere fakat hasta olduğum için okunma ve oy sayısını denk gelecek şekilde
30 oy olunca bölüm gelecek

Bazı anlarda düşünmeden duramıyorum. Her şey başka olabilir miydi? Başka cümlelerle başlarmıydı kaderim ilk satırları.
Hep başka bir yol vardı hayata. Biz her zaman kolayı seçerdik. Ama ben kolayı hiç seçmedim. Aksine benim ilk vazgeçtiğim yol kolay olandı.
Çünkü intikama giden yol kolay olan olamazdı.

Sıcak nefesi boynuma çarpıyor. Parmaklarım yeni çıkmış sakalarında gezdiriyorum tutkuyla. Onunla mutlu olduğumu hissettiğim kısa anlardan birindeyim şüan.

" Aklımda onlarca soru var" dedi düşünceli bir şekilde. Onun o sorusuyla bakışlarım doğruca gözlerine sabitledim. Zaten bir şeylerden şüpheleneceğini biliyordum. Benim amacım onun aklını karıştırmak. Ama benim aklımı karıştırıyor

" Mesela" dedim kısık bir sesle. Bakışlarım hala yüzündeyken. Onunda keskin bakışları benim yüzümü mercek altına almış.  Yutkunup dudaklarını araladı.

" 8 sene önceye dönseydi ve şimdi yaptığını yaparmıydın?" Dedi bir çırpıda. Bakışları hala yüzümde bende bir cevap bekliyordu.
Aslında bu konu  tahmin ettiğimden daha fazla uzayacak. Bakışlarımı kaçırmadan çaktırmadan derin bir nefes aldıktan sonra konuşmaya başladım.

" Hayır. Muhtemelen kabul ettmiycektim " dedim dürüstce oda bunu bekliyor olmalıydı ki. Başını ağır ağır saladı.

" Şimdi geçmişi konuşmanın kimseye bir faydası yok. Sonuçta yaşandı ve bitti. Kimse o günlere geri dönemez bir daha" dedim sakin ve tane tane anlatarak. Bakışlarım hala yüzündeydi.

" Öyle tabi geçmişi değiştiremeyiz. Ama şimdiyi değiştirebiliriz." dediğinde benimle değilde daha çok kendi ile konuşuyor gibi bir hali vardı. Çok düşünceliydi. Bir şeyler düşündüğü çok belli.
Benden ayrılıp koltuğa uzandı. Ben olduğum yerde öylece onu izlemeye başladım.

Gözlerini sımsıkı yumduğu gibi düzenli nefesler almaya başladı bu bir kaç dakika sürdü. Canının neye böyle sıkıldığını bilmeden onu izlemeye devam ettim bir süre daha. Aceba ben mi yanlış bir şey dedim diye bile düşünmeye başladım.
Oturduğum yerden haraketlenerek kısa sürede yanına vardım. Başımı göğsüne koydum bir bacağımda onun iki bacağının arasına koydum. Parmak uçlarımla sakallarını okşamaya başladım dakikalarca. Sonra aniden onun elleri Elbisemden  içeriye sızdı. Karnımda bir süre oyalandıktan sonra sütyemin kopçasına kadar gidip tek hareketle çözdü. Sonra diyerinide. İkisininde çözüp Elbisemin altında çıkarıp attı yan tarafa. Beni kendine daha çok bastırdıktan sonra Elbisemin altında göğüslerimin sıkıyor, Okşuyor hoyratça. Kaç dakika geçti sayamadım üstümde ki elbiseyi çıkardı bir çırpıda. Sonra beni üstüne doğru çekti. Onun üsütünde oturur pozisyonu alıp yüzüne baktım.

"Üstüme doğru eğil" dediğinde ne  dediğini anlamayarak  yüzüne baktığımda. Kollarımdan tutup beni yüzüne doğru çekti. O sırada oda doğruldu biraz ortada buluştuk. Nefeslerimiz birbirine çarpıyor. Bakışlarında daha önce hiç görmediğim bir soğukluk var. Yüzünü boynuma gömdü.  Küçük öpücükler bırakıyor. Bende  ellerimle koltuktan destek alıyorum. Her şeyin farkında olmuş olabileceğini düşünmek istemiyorum. Zaten her şeyin farkında olsaydı ben şimdi yaşıyor olmazdım muhtemelen. Biliyorum beni o kadar çok sevmiyor. Sadece bir kaç kere daha sevişsek benden sıkılacaktık onun ki aşk değil bence takıntı. Ve bende bende sıkılması için ona fırsat veriyorum.

Boynumdan indi yakıcı Dudakları oradan gögüslerime
Sol memenin ucunu dudaklarının arasına alıp sertçe emmeye başladı. Bir elli sırtımda diyeri kalçamda
Geziyor bir ateş gibi.  Gözlerimi sımsıkı yumdum. Ellerimi koltuktan çekip sırtına bastırdım. Tırnaklarımla yeni çizikler oluşturmaya koyuldum.
Sağ mememin ucunu dudaklarını arasına aldı bu seferde.
İnlememek için dudaklarımı sımsıkı yumdum
Karşısında sadece  kırmızı danteli iç çamaşırımla duruyorum. Tişörtünün uçlarından tutup çıkardım üstünden. Yüzüm kaslı çıplak vücudunda takılı kaldı.  Onun yüzü tekrar boynuma gömüldü. Bir terslik vardı. Benim yüzümü görmek istemiyor gibi.

Üstünden kalktım ve sehpanın yanında duran elbisemi üstüme geçirdim hızla onun şaşkın bakışları üzerimdeyken.