8

3.4K 468 146
                                    

habil kalk lan abartma

yeonjun: taehyun
evdesin dimi
bi sey oldu mu

hueningkai: sabahın sekizinde atılan o mesaj

soobin: sabahın sekizi müthis bi saat

hueningkai: anca senin gibi ruh hastası sever bu saati

yeonjun: ya bi susun
taehyun neredesin

taehyun: buradayım
endiselenme iyiyim ve tek parcayım
ve evdeyim

soobin: sırtındaki kimdi

taehyun: ne sırtı

hueningkai: ney

soobin: pardon babanı sen sanmısım
yanlıs alarm

yeonjun: ormanda birileri var mıydı

taehyun: hayır
sakindi bayagı

yeonjun: iyi bari
simdi napıyosun

taehyun: odamdayım
babamın yanına inicem birazdan

hueningkai: selamımı söyle dilfime 🤗🥰🔥

taehyun: yavsak pic
her neyse iniyorum
yazıcam size sonra

soobin: tamam

**

Telefonu bıraktı ve aynada kendine baktıktan sonra bakışları arkasındaki yatağa ardından yatağında yatan Beomgyu'ya kaydı. Gece boyunca korkup bir şeyler sayıklamış ve bilinçli olmadan birkaç eşyayı havaya uçurmuş olsa da şimdi oldukça huzurlu uyuyordu. Kayan pijamasının lastiğini iyice sıktı ve yatağına ilerledikten sonra uzanıp Beomgyu'nun bacaklarına inmiş battaniyeyi üzerine geri örttü. Tam o sırada yanlışlıkla Beomgyu'ya temas ettiği için paniklerken Beomgyu korkarak uyandı. "Benim korkma." Beomgyu'yla göz göze geldiğinde güven verici gözükmeyi umarak gülümsedi.

Ardından geri çekildi ve Beomgyu uzandığı yerde doğrulduktan sonra sırtını yatak başlığına yaslayıp etrafa baktı. "Neredeyim?"
"Bizim evde." Beomgyu'nun gözleri kocaman oldu ve şaşkınlıkla Taehyun'a baktı. "Beni akşam yemeğiniz mi yapacaksınız?"

Sorusunda o kadar ciddiydi ki Taehyun gülmek yerine şaşkınlıkla ona baktı. "Ciddi misin?"
"Yem olmuyorum o zaman?"
"Çok meraklıysan olabilirsin."

Beomgyu göz devirdi. "Ne işim var burada?" Taehyun odasının perdesini çekerken yanıtladı. "Kaçırdım seni."
Beomgyu bir kez daha göz devirdi. "En son ormandaydım." kendi kendine hatırlattığı silik görüntülerle yüzü düştü ve bakışlarını ellerine sabitledi. Taehyun bunu fark eder etmez yatağın kenarına oturdu ve Beomgyu'nun ellerini tuttuktan sonra bakışlarının kendisini bulmasını bekledi. "Yapma."

"Neyi?" şarap rengi kırmızı gözler kendi gözlerini buldu. "Kendini suçlama. Senin hatan değildi."
"Benim hatamdı Taehyun."
"Değildi Beomgyu."

Kendi adını ondan duymaya alışık olmadığından şaşırdı. Taehyun'dan adı yerine başka bir şey duymaya alışmıştı. "Öncesinde ne olduğunu hatırlıyor musun?" Beomgyu hatırlamaya çalıştı. Başında yaşananları az çok hatırlıyor gibiydi.
"Bir şeye sinirlendim...çok fazla."
"Sonra?"
"Sonra bir şeyler değişmeye başladı ve ben kendimi durdurmaya çalıştım. Durduramadım. Ormana gittim ve önüme ne gelirse dağıttım. Sonra..."
"Tamam anlatma."
"Sonra ne olduğunu hatırlamadığım bir hayvan çıktı karşıma...saldırdım. Sonra da sen vardın."

tongue tied • taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin