05022023★
"Onları hiçbir zaman çıkardığını görmedim."
"Neden senden saklamanı istediğimi mi merak ediyorsun?"
"Neden çıkardığını ve tanımadığın birine verdiğini merak ediyorum."
Chanhee rüzgarda uçuşan pembelerini gözlerinin üzerinden çekmek istercesine kafasını sallayarak cevap vermişti.
"Sakın drama bağlama ama kimsem yok."
Juyeon yanındaki pembe saçlının düşünmeden verdiği cevapla şaşkınlıkla gülmüştü. İstemsizce gözlerinin takıldığım pembeleri aklını karıştırıp dursada konuyu değiştirmeden sormuştu.
"Bana vermek zorunda kaldın yani?"
"Çaresizlik nedir bilmezsin."
Sorusuna herhangi bir yanıt almayacağını fark ettiğinde önüne dönmüştü diretmeden.Kollarını göğsünde birleştirerek gözlerini kapatıp sohbetlerini bitirmişti.
Chanhee ise Juyeon'un onu tanımadığını düşünmesine şaşırmıştı. Kendisi gibi uykuya hasret olan bedeni iyi bilirdi. Bu ne zamandan beridir böyle emin olmasada Juyeon'un varlığı uykusuz gecelerde buluşmalarından çok önce bile Chanhee'nin ruhunu titretirdi.
Memnun olmadığı durumdan kurtulmak için çabalasada sırt üstü düşmüş bir böcek kadar çaresiz olduğunu anlayarak pes etmişti.
Rahatsız mıydı bu durumdan emin değildi. Juyeon yüzünden birinciliği sarsılırsa bursları olmadan ne yapardı bilmesede onunla rekabet etmek eğlenceliydi.
Peki kimsesinin olmadığı dünyasında Juyeon'un yeri olabilir miydi?
Fark etmeden dalıp gittiği Juyeon'dan çekerken gözlerini, yüzüne tokat misali sertçe çarpan rüzgarla önüne dönmüştü.Kimsesi yoktu çünkü hepsini kaybetmişti.
Hayatını dramatize etmeyi sevmediğinden çoğunlukla bulunduğu durum ona komik ve anlamsız gelirdi.
Hiçbir şeye sahip olmayan bir insan olarak yaşamak bir yere kadar dertsiz olsada hergün ölümle burun buruna gelmekten sıkılmıştı.
Ailesini lisenin başında kaybettiğinde onları kurtarmaya yetecek paraları olmadığı için ölümlerini izlemek hiç olmadığı kadar ağrına gitmişti.
Abisi ile başbaşa kaldıklarında ise okuması için gereken parayı uyuşturucu işine karışıp üzerine borçlar alarak karşılayan büyüğünün işleri eline yüzüne buluşturması ile karanlık bir çukura düşmüştü. Abisinin normal bir işte çalıştığını düşünmüştü aptal gibi.
Ölümü Chanhee'yi bir gün olsun rahat bırakmayan o adamın elinden olmuştu. Borçlar ve yarım kalan pis işler... Hepsi bir dünya yük olup Chanhee'nin omuzlarına bırakılmıştı.
Yaşadığı onca şey hissizleştirmişti ruhunu. Göz pınarları kurumuştu sanki. Ölüme dair her şeye alışıktı.
Abisinden sonra eski evlerine dönmek istesede yapamamıştı. Yağmalanan evleri ıssız sokaklardan daha tehlikeliydi onun için. İçinde gençliğinin en kıymetli anıları olsa bile gidemediği tek yer orasıydı. Yurtta kalırdı hep. Haftasonlarında, her yeni yılda...
Ailesinide ziyaret edememişti hiç. Halini görürlerse ne düşünürler bilemediği için mezarlarına dahi gitmeye çekinir olmuştu.
Öfkeli bile değildi artık. Zaman zaman sorgulasada ne için yaşadığını, hergün gözlerinin içine bakarak abisinin ölümünü hatırlatan o katilin sadece ölmesini istiyordu. Tüm borçlarını kapatıp peşindekileri ihbar ettikten sonra her şeyi bırakabileceğini biliyordu.
Birde uzun zamandır iş yapmaktan başka bir şey yapmadığı kütüphanede kitap okumak istiyordu."Kabuslarında ne görüyorsun?"
Chanhee'nin sorusuyla bozulan uzun süreli sessizliğin ardından gözlerini açmadan cevaplamıştı Juyeon.
"Koca bir karanlık. Nefes alamıyorum hiçbirinde. Sadece koşuyorum nereye olduğunu bilmeden. Uzun süre koştuğunu düşün, ama nefes almaya çalışsanda bunu yapmadan."
Uykulu çıkmıştı sesi.
"Kötüymüş."
"Ya sen? Kimlerden kaçıyorsun?"
Chanhee aydınlanmakta olan güne karşı ayağa kalkmıştı oturmaktan yorulmuşcasına.
"O kadar uzun hikaye ki. Hangi ucundan tutup anlatsam bilmiyorum. Sadece sahip olduğum iki ince halkaya bile sahip olmak istiyorlar."
Ellerini cebine atarken Juyeon'un karşısına geçmiş ve gözlerinin içine bakmak için eğilmişti.
"Bende elimde olan tek şeyi korumak istiyorum."
Juyeon'a güvenebileceğini biliyordu.
★
05022023
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Two Sleepy People / junew
Fanfictionşafak sökerken yan yana duran iki uykulu insan, birbirlerine iyi geceler demek için fazla aşık olan.