★ mutlu olmuş gibisin

39 5 0
                                    

02022023

Aylık değerlendirme tablosunun önünde ne kadar süredir dikildiğini bilmiyordu. Bacakları kopana kadar öylece dikilmek ve gördüklerine inanmak istememişti.

Okulları öğrencilerin başarısını her ay kontrol etmek için deneme sınavı yapardı. Sırasını öğrenen meraklı kalabalık çekildiğinde yapayalnız kalan Juyeon'un yanında belirmişti pembe saçlarıyla uykulu görünen beden.

Kaşları çatılmıştı zirvedeki isminin altında Lee Juyeon dışında başka bir ismi gördüğünde.

"Neredesin?"

Juyeon cevap vermek istememişti. Parmağı ile ilk sayfanın sonunu işaret ettiğinde Chanhee gülmüştü.

"Soruları okumadan işaretlemiş olmalısın."

"Mutlu olmuş gibisin."

"Birinci olduğum için mutlu olmam gerekmiyor mu?"

"Neden o adamlardan dayak yiyordun?"

Chanhee Juyeon'un beklenmedik anda sorduğu soruya anlam verememişti.

"Neden yediğin onca dayağa rağmen hiçbir şey olmamış gibi davranıyorsun?"

Aklındaki soruları kusuyordu sanki. Sakinliğini korumuştu karşısındaki pembe saçlı.

"Hayatın bu denli anlaşılması zorken tanrı aşkına notların nasıl bu kadar yüksek olabilir?"

"Hayatım bu kadar anlaşılması zor olduğu için."

Juyeon'u iyi tanırdı Chanhee. Herkesten ve her şeyden daha çok tanırdı onu. Belkide en çok ona karşı dürüsttü. Aralarındaki ilişki herzaman tuhaf olmuştu.

Juyeon hayatını defalarca kurtarsa bile, hayatındaki en kötü şeylere en yakından tanıklık etse bile Chanhee'nin geçmesine izin vermediği çizginin yanından bile geçmezdi.

Nazik, iyi huylu, Chanhee'ye göre düzenli bir hayata sahip ve normal bir insandı.

Tek ortak yanları notlar ve uykusuz geceleri olabilirdi. Peki Chanhee Juyeon a göre belalı bir tip miydi? Zorba ya da serserinin teki miydi?

İnsandı sadece. Özgürce yaşamak isteyen, nefes almak için çabalayan ve mutluluğu cebinde taşımak isteyen biriydi. Belayı mıknatıs gibi üzerine çektiğinin farkındaydı. Güzel yüzünün, zekasının ve benliğinin Tanrının ona acıması ile sunulduğunu düşünürdü. Çünkü gerçekten iğrenç bir hayatı vardı.

Bu nedenle en çok kendine değer verirdi. Değer verecek başka hiçbir şeye sahip değildi. Hal buyken, zekasıyla geçenibileceği hiçbir şeyden geri dur
mazdı. Okul birinciliğinden dahi.

Kafasını isimlerinin yazılı olduğu listeye çevirdiğinde ise gözlerini kapatan pembelerini geriye doğru tarayarak mırıldanmıştı.

"Her zaman kaçmak için bir delik vardır."

İnkar edebileceği bir durum yoktu. Chanhee hazır cevabın tekiydi. Yaptığı tek vakit kaybıydı. Listeyi panodan hızla çekip alırken konuşmuştu.

"Başka bir delik araman gerekecek o halde."

Chanhee yanından öylece geçip giden bedenin peşinden ilerlemeye başlamıştı.

"Bekle."

Adımlarını hızlandırarak önüne geçip gerisin geriye yürümeye devam etmişti gözlerinin içine bakarken.

"O adamlarla tekrardan karşılaşırsan sakın muhatap olma."

"İyi insanlara benziyorlardı aslında."

"Ben ciddiyim. Başına bela olurlarsa gram umrumda olmazsın çünkü."

"Hayatını kurtardığım için bu kadar teşekkür etmene gerek yok. İnsanlık yaptım."

02022023

Two Sleepy People / junewHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin