EĞİTİM VE NOTLAR

165 18 8
                                    

Sabah, Katy Richard beni uyandırmadan hemen önce uyanıyorum. Kıyafetlerimi çıkarırken Katy Richard kapıyı çalıp içeri giriyor. Elinde bir pantolon ve tişört var. Eğitim kıyafetlerimin biraz daha değişik bir hali, ancak hareket etmek için daha elverişli. Bir çırpıda üzerimi giyinip, saçımı arkadan bağlıyorum. İşim bittiğinde Katy Richard her zamanki gibi kolumdan tutarak, beni aynı spor salonuna götürüyor. İlk gelen haraçlardanım ancak Cato benden önce gelmiş. Diğer müttefiklerimiz bizden sonra geliyorlar. Glimmer oldukça heyecanlı görünüyor. Grass biraz tedirgin gibi, dünki eğtimler motivasyonunu düşürmüş olmalı. Marvel ve Cato ise kendilerinden son derece emin bir şekilde duvara yaslanmış duruyorlar. Zaman ilerledikçe, diğer haraçlar tek tek yerlerini alıyorlar. 3. olarak benim ismim okunacağı için, avuç içlerimden ter fışkırıyor. Nihayet 12. Mıntıka haraçları da geldiğinde, ilk isim okunuyor. Glimmer kendinden emin bir şekilde gülümseyip salona giriyor. 5 dakika. 10 dakika. 15 dakika kadar sonra Glimmer gülümseyerek dışarı çıkıyor ve sonra Marvel içeri giriyor. Glimmer'a içeride neler olduğunu asla soramayacağım çünkü Marvel dışarı çıktığı an benim ismim anons ediliyor. 

"Clove Kentwell." 

Hızlı bir şekilde içeri girmek yerine, küstahça gülümseyerek haraçlara bakıyorum ve içeri giriyorum. Spor salonuna girdiğim an spot ışıkları yüzüme vuruyor. Yürüyüşümü dikleştirip, bıçak istasyonuna giriyorum. İlk gelen haraçlardan olduğum için, oyunkurucular pür dikkat beni izliyorlar. Tıpkı eğitimlerde yaptığım gibi, kavisli bir tanesini alıp fırlatıyorum. Bıçak mankenin kalbine saplanıyor ancak bu kadarı yeterli değil. Zaman hızla daralıyor. Elime bıçaklarımı dizip, teker teker hareketli mankenlere fırlatıyorum. 10 mankenin 10 tanesi de etkisiz hale geliyorlar. Ok istasyonuna koşup, aralarından rastgele bir tane seçip, bir ok çekiyorum. Ok mankeni kalbinden şişlediğinde oyunkurucular beğeniyle başlarını sallıyorlar. İkinci ok, haraketli mankeni alnından vuruyor. Zamanım daralmaya devam ediyor ve ben neredeyse yarısını oklarla harcadım. Asıl alanım bıçaklar olduğu için, hızla bıçak istasyonuna koşup, bıçakları fırlatıyorum. İlk bıçağı dimdik bir açıyla atıyorum. Nereye saplandığını göremeyecek kadar aceleciyim. İkinci bıçağı dönerek atıyorum. Yaklaşık 20 mankeni de ölümcül yerlerinden şişliyorum. Zamanımın bittiğini düşündüğümde kimse bana çıkmamı söylemiyor. Zaman hayati önem taşıdığı için oklara göz ucuyla bile bakmayıp bıçaklara yoğunlaşıyorum. Bir bıçağı fırlatıp, kum torbasını tavana bağlayan ipleri kesiyorum. Kumlar büyük bir gürültüyle etrafa saçılıyor. Kaçıncı olduğunu sayamadığım bıçak hızla salonun benden yaklaşık 200 metre uzaklıktaki iki panelin birbirine tutturulduğu sert kısma saplanıyor. Oyunkurucular heyecanla beni izliyorlar ve bende bu heyecanı boşa çıkarmak gibi bir niyette olmadığım için, salonun her yerine bıçak fırlatıp duruyorum. Buraya gelen haraçlar, her tarafı bıçaklarla kaplı bir salona girmiş olacaklar. Oyunkuruculardan bir tanesi hayranlıkla çığlık atıyor ve hemen sonra baş oyunkurucu, çıkabileceğimi söylüyor. Alnımdaki teri nazikçe silip, rövans yaparak selam veriyor ve salondan çıkıyorum. 

Salondan çıktığım an tüm gözler bana çevriliyor. Alnımdaki teri silip, gaddarca gülümsüyorum. Cato ve Grass'ın kaşları soru sorar gibi havaya kalkıyor. Başparmağımı kaldırıp, onay veren bir işaret yapıyorum. En sevdiğim müttefikim olan Grass bana içten bir gülümseme bahşediyor. "Nasıldı?" diye soruyor sessizce. Ona doğru eğiliyorum. "20 mankenin 20 tanesini da deştim." Gülümsüyorum. "Bir kaç tane de ok attım. Sanırım arenada oklara yönelmem gerekecek." Arenayı hatırlamak Grass'ın yüz ifadesini değiştiriyor. Aramıza görünmez bir mesafe koyup, bakışlarını diğer haraçlara çeviriyor. Böylesi daha iyi. Giderayak bir arkadaş edinirsem, arenada sonumuz ne olur kim bilir? Hem, 2 gün kadar sonraki sabah arenada olmayacak mıyız? Bacaklarımı bir heyecan dalgası sarıyor. Gözlerimi çocuklara dikiyorum. Hepsi, tedirgin ve ödü patlamış bir şekilde bize bakıyorlar. Bir hareketlilik oluyor ve Cato içeri giriyor. 15 dakika sonra çıktığında, 3. Mıntıkanın haraçları teker teker girip çıkıyorlar. Grass'ı beklemeye karar veriyorum. Nihayet, Grass'ın ismi okunuyor ve ben ona şans diledikten hemen sonra içeri giriyor. İçerden kopan patırtıya göre, zıpkınlarını biraz fazla ses çıkaran mankenlere fırlatıyor. 15 dakika sonra müttefiklerimizin oturumları sona erdiğinde hep birlikte yemekhaneye çıkıyoruz. 

MINTIKA 2/ CLOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin