1.3 market

586 71 141
                                    

1.3 MARKET
first

• bolumu okurken kriz gecirmezsiniz umarim😽

''Annemler ne zaman dönecek?" dedim bilmem kaçıncı kez. Yemeğimi yemiştim ve her zaman oturduğum tekli koltuğa yayılarak oturmuştum. Ayaklarımı koltuğun kolundan aşağı sarkıtmış, başımı geriye doğru atmış, babamın üşümemem için üzerime örtmüş olduğu battaniyr ile tavanı izliyordum. Babam bu durumdan sıkılmışçasına nefesini dışarı verdi ve "Bilmiyorum." Diye mırıldandı. Onu onaylar bir şekilde bende bir şeyler mırıldandım ve tavanı izlemeye devam ettim.

Kafamı hafifçe kaldırıp Eli'a baktım bir süre sonra. Sırtını bana dönmüş, hafif eğilmiş kendi önünde bir şeyler yapıyordu. Başımı yana yatırıp ne yaptığını düşünürken bir anda kendini geriye doğru attı ve yatağa uzandı. Dudaklarımı ıslattım ve gözlerimi babama çevirdim.

"Baba, markete gidelim mi?" dememle babamın garipsiyen bakışları beni buldu. Biraz haklıydı. İçimden kötü ruhlu bir tilki çıkmıştı ve ben hiçbir şey olmamış gibi davranıyordum. En azından deniyordum, bu nedenle ilk uyandığım ki gibi kriz geçirmiyordum. "Buna emin misin?" Diye sorduğunda koltuktan kalktım ve başımı sallayarak, "Kesinlikle." dedim.

Pek istemese bile dudaklarını büzerek ayaklandı ve üzerine düzelterek, "Üzerine mont al. Esmeye başlamış." dedi. Mutlulukla başımı salladım ve Eli'a baktım. Dudaklarımı aralamıştım ancak uyukladığını gördüğümde dudaklarımı geri bastırdım.

"Pekala. Gidelim." Babamı önden geçmesi için elimi öne uzattım. Babam önümden geçerken Eli'a son kez baktım ve babamın peşine takıldım. Askıya asılmış montumu alırken bir süre durakladım aklıma gelen şeyle.

"Baba, bekle. Hemen geliyorum."

Babamın konuşmasına izin vermeden salona geri girdim ve tekli koltuğun üzerine bırakmış olduğum mavi battaniyeyi alip Eli'ın üzerine bıraktım. Üzerini örtmemle hareketlendi ve battaniyeye üzerine biraz daha çekerek kolunu koltuğa doladı. Güldüm ve babamın yanına geri dönüp gidebileceğimizi söyledim.

Babamla markete geldiğimizde neredeyse baktığım her şeyi almıştık. Babam uykusuzudu ve pek keyfi yoktu ancak gülümsüyor ve şakalaşıyordu. Gergince nefesimi dışarı verdim ve bende güldüm. "Şuradan çikolata da alayım." dediğinde, "Eli'ın sevdiği her hangi bir şey biliyor musun?" dedim arkasından ilerlerken. Gözlerini kısarak arkasına doğru baktı ve "Hayır," Dedi. Aynı şekilde bende gözlerimi kıstım.

"Neden öyle bakıyorsun?" dememle önüne döndü ve derin bir nefes aldı. "İlkinin Eli olacağını düşünmemiştim açıkça──"

"Baba!" dedim sinirle. "Ne diyorsun, Tanrı aşkına?" Yüzündeki gergin ifadeyi silip bir anda kahkaha attı ve kolunu omzuma atarak beni kendine çekti. "Şaka yapıyorum. Onu düşünmen güzel, o da seni düşünüyor." Göz devirdim gülerek. Ardından çikolata reyonuna doğru ilerledik. Ben farklı bir tarafa, babam farklı bir tarafa ayrıldığında annemin sevdiği çikolatalara bakmaya başladım.

"Sen..."

Duyduğum kadın sesi ile gözlerimi reyondan ayırdım. Sesin geldiği yöne doğru döndüğümde gözaltları şişmiş bir kadın ile karşı karşıya gelmiştim. Kaşlarını çatmış bana bakıyordu, aynı zamanda titriyordu. Yüzü tanıdık geliyordu ancak tam çıkaramamıştım.

𝐓𝐑𝐎𝐔𝐁𝐋𝐄 - teen wolf Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin