Ben geldim.
Bölümümüz 1445 kelimedir efendim.
İyi okumalar dilerim. Bölün sununda görüşürüz.
~~Sanay
Sabah kayalara vuran dalga sesleri beni uyandırmıştı. Oysa ben daha uyumak istiyordum fakat bir kere uyanınca bir daha uyuyamadığım için oflanarak yataktan çıktım. Saat 10.30'u gösteriyordu. Çok ta erken değilmiş. Direk banyoya yöneldim tuvaletimi yapıp yüzümü yıkadım. Kafamı kaldırıp aynada kahve rengi gözlerime baktım. Dün çok erken uyanıp geç yatmamdan dolayı göz altlarım morarmıştı. Banyodan çıkınca mutfağa geçtim. Ocağa demlenmesi için çay koydum ve ben de o sırada krep yapmaya başladım. İlk krep pişerken evin bütün camlarını tek tek açtım. Krep pişince onu bir tabağa koydum ve başka bir tane pişirmeye başladım. Krepler piştiğinde ben de sofrayı kurmuştum. Bir bardak çay doldurdum ve masaya oturdum.
Kahvaltım bitince masayı toparladım. Şimdi ise televizyonun karşısında oturuyordum. Kanallarda gezerken telefonum çaldı arayan Asel'di. "Alo. Günaydın Asel." Asel okul haricinde hiç erken kalkmazdı o yüzden 14.30 gibi aramasına şaşırmamıştım, anca ayılmıştır.
" Ya Sanay söylesene ben annemin bu hurafeleriyle ne yapacağım. Dün bana mesaj attıktan sonra bütün camlara kilit takmış. Birde gece kapımı üstüme kilitlemiş. Eğer öyle yapmasaymış kesin kaçarmışım öyle diyor."
" Sana da Tünaydın. Yani bu gece kaçamıyorsun. Ne yapsak ben size geleyim bari canın sıkılmaz."
"Yok hiç boşuna uğraşma içeri almaz. Partiye gitmiyor musun?"
"Tabi ki de gitmiyorum. Eğer sen gidebilseydin giderdim."
"Ah doğru ya senin benden başka arkadaşın yoktu. Vah zavallı arkadaşım benim.
"Evet canım. Senden başkasına ihtiyacım yok çünkü."
"İşte arkadaş gibi arkadaş. Neyse annem gelmeden kapatayım da birde kaçma planı yaptığımı sanıp beni yatağa zincirlemesin."
"Tamam. Senin yerine ben çıkacağım bu gece. Sana manzarayı atarım."
"Uçurum gecesi vakti yani. İyi eğlenceler."
"Sağ ol arkadaşım sana da kolay gelsin." birkaç sevgi sözcüğü ve telefonu kapattık. Ben de akşam için kek yapmaya karar verdim. Şarkı söyleyerek kakaolu keki harcımı hazırlamış fırına vermiştim. Şimdi ise diğer dağıttıklarımı toparlıyordum. Büyük şişeme süt doldurdum ve yanıma alacaklarımı çantaya koydum. Sadece kek kalmıştı. Keki fırından çıkarınca soğumasını bekledim. Soğuduktan sonra dilimleyip Bir saklama kabına oradan da çantanın içine koydum.
&
Güneş batmak üzereydi tam zamanında gelmiştim. Örtümü serdim ve bu güzel görüntüyü izlemeye başladım. Burası benim dert sığınağımdı. Mahperi annemle beraber hep buraya gelirdik. Mahperi annem ve eşinin çocukları olmuyormuş. Ve en sonunda sahiplenmeye karar vermişler. Ben o zaman yetimhanedeki tek bebekmişim ve onlar da bebek istiyorlarmış. Mahperi annem hep beni gördüklerinde büyülendiklerini söyler. Böylece onlarla beraber büyüdüm. Bir aileye sahip olarak. İkisi de çok iyi insanlardı. Beni hep kendi çocukları gibi sevdiler. Anlayacağım yaşa gelince ise her şeyi anlatmışlardı. Yetimhane görevlisi beni kapıda bulmuş ve acıyıp içeri almış. Günlerce beklemesine rağmen gelen giden olmamış onlar da beni yetimhaneye kaydetmişler. Üniversiteye başladığım sene bir trafik kazasında ailemi kaybetmiştim. Geriye bir tek biricik arkadaşım Asel kalmıştı. O da küçük yaşta babasını kaybetmiş annesiyle büyümüştü. Ailem öldükten sonra annesi bana sahip çıkmıştı. Hakkını ödeyemem.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Işınbike - Yeni Dünya
FantasyToprakla bağım kesildi ve düşmeye başladım. Düşerken elbisemin etekleri ve saçlarım uçuşuyordu. Demek, dedim yanarak değil de boğularak öleceğim. Olsun suyu severim. Beni izledi ta ki deniz beni kucaklayana kadar. Az önce köpüren deli deniz şimdi d...