~ 9. ÖLÜMCÜL MERMİ~

14 8 0
                                    

Liva Akel'in güncesinden..

01/04/2018

Anne. Uyan. Üşüyorum.

( Anne? Ben yaşıyorum.. Ama... )


"Su," diye yumuşak bir sesin bana seslendiğini duydum. Göz kapaklarımı açmaya çalıştım titrek bir nefes verirken. Parmaklarımı oynatmaya çalıştım yavaşça. Artık hareket edebiliyordum. Ama kendimi çok uykusuz hissediyordum. Gözümü odada gezdirdim. Yabancı Katil ile göz göze geldik.

"Seni öldüreceğim!" diye çığlık atarken doğruldum hızlıca. Yabancı Katil sadece gülümsedi.

"Her şey senin yüzünden! Sizin yüzünüzden!" diye devam ettim. Kaşlarını çattı aniden. parmakları ile çenesini kaşırken dudakları aralandı. "Merak ettiğim bir şey var, neden sadece bana böyle hırçınsın? Aynı yabaniliğini, hırçınlığını babama da göstersen?" Kaşlarım yukarı kalktı.

Ne diyor bu Liva?

Gözlerim kısıldığında derin nefes aldım ciğerlerime. Düşünmeye başladım. Her şeyi düşündüm en baştan sona kadar. Aklıma günlüğüm geldi. Birden dudaklarımı araladım, ve normalde hiç söylemeyeceğim bir cümle döküldü dudaklarımdan. "Günlüğümü bana getir." Bunu söylememe şaşırmıştı. Dudakları aralandı. Sonra söyleyeceği şeyden vazgeçmiş gibi geri kapandılar. "Nerede?" diye sordu, soruma cevap vermeden.

"Seni rehin tuttuğum yerde. Seni rehin tuttuğum odada. Yani en son oradaydı.." diye yanıt verdim. Biraz düşündü, ardından cevabı gecikmedi. "Tamam, senin için getireceğim."

Başımı salladım. Annemle uzun zamandır konuşmuyordum. Ona yazmam gerekiyordu. O günlüğümü okurdu olduğu yerden değil mi?

***

"Toparlanmış hemen. Bir güne hiç bir şeyi kalmaz." Bu Kızıl Afet'in sesiydi. Neydi adı?

Buket. Hafıza kaybı mı yaşadın Liva?

Gözlerimi açtım yavaşça. Yaşlı Psikopatla konuşuyordu. Başını salladı adam. Uyandığımı gördüklerinde Buket başını eğip odadan çıktı. Yaşlı Psikopat bana doğru yaklaştı. Elini tekrar saçıma doğru uzattığında birden elini tutup yana doğru çevirdim. Bir daha izin veremezdim bana dokunmasına.

İyice yan tarafa doğru büktüğümde diğer eliyle atak yaptı. Diğer bileğini de tuttum ve onu da ters çevirdim. Hasta birinin yorgunluğuna ters şekilde yatağımdan kalktım bileğini bırakmadan.

"Kızım," beni uyarıyordu aklınca.

"Kapa çeneni."

Tam arkasına geçtiğimde bacağının içine ayağımla sertçe tekme attım. Önümde diz çöktüğünde bileklerini kendime yaklaştırdım.

Sağ bileğini bıraktım ve kolumu arkasından boğazına doladım. Sağ eliyle boğazını kurtarmaya çalışırken nefessizlikten çırpınıyordu. Daha da sıktım boğazını.

"Bir daha saçıma dokunamayacaksın." Daha çok çırpındığında sadece birkaç dakikası kalmıştı. İşini şimdi burada bitirecektim. Ve kafamdan yaptığım plan sayesinde kimse beni yakalayamayacaktı. Sırıtırken daha da sıktım kolumu. Sol elimle sol bileğini hareket etmemesi için daha da kavradığımda yüzü morarmıştı.

"Özür dile." diye emir verdim. "Özür dile. Yaptıkların için özür dile." Konuşamazdı elbette.

"BURAYA GELİN HEMEN!" Emrivaki Kurt Adam'ın koridorda sesini duymamla dudaklarımı dişledim ve sinirle Yaşlı Psikopat'ın boğazından kolumu çektim. Bir terslik olduğunu anlamışlar mıydı? Yaşlı Psikopat yere yığılırken öldüğünden emin değildim. Hemen cama ilerledim ve planımı uygulamaya başladım.

ZEHİRLİ SU YILANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin