Ölüm:3. Gün

1.4K 46 32
                                    

11.49

Cidden odanın içinde dolanmaktan başka yaptığım hiçbirşey yoktu.Aklıma gelen fikirle cama yaklaşım ve dışarı baktım.Çok yüksek görünmüyordu ve aşşağı atlasam çok bir hasarım olmazdı,hemde etraf ormanlık olduğu için hızlı kurtulabilirdim bu katilden.

Camı açıp son kez etrafa baktım ve bir ayağımı camdan dışarı çıkardım,diğer ayağımıda çıkarmamla kapının kilidi açılmıştı  arkamı döndüğümde katilin içeri girdiğin görmüştüm.

"Hey,napıyorsun!?"

O tam üstüme geliyorduki kendimi camdan aşşağı bıraktım,hızlıca toparlanıp ormanın içine girmeye başladım.Eminim şuan arkamdan geliyordu ama pek umursadığım söylenemezdi.Eğer yakalanırsamda öleceğime emindim.

Arkamdan gelen bağırma ve adım seslerinden katilin arkamdan geldiğine emindim.Hızımı birazdaha arttırdığımda nefes nefese kalmıştım,cidden kalpim tutmasa olmazdı değilmi?Kalbimdeki ritim bozukluğu ve daha önceden olduğum iki kalp ameliyatı şuan ciddi anlamda canımı yakıyordu.

Sonunda büyük bir ağaçın yanında durduğumda arkasına geçip sırtımı ağaca dayadım ve derin nefesler almaya başladım.Derin nefesler aldıkca sanki nefes borum yırtılacakmış gibi hissediyordum.

Yaprakların hışırdama sesleriyle nefesimi tuttum.

"Küçük fare nerdesin?Hadi gel bişey yapmayacağım sana."

Kesin canım dün sadece s*lak dedim diye dövdün şimdi yakalasan gebertirsin,aptal herif.

"Canımı sıkıyorsun küçük fare çık hadi saklandığın delikten."

Adım sesleri iyice net duyulmaya başlayınca ağacın kenarından bakıp son hız koşmaya başladım.

"Buldum seni küçük fare"

Bunu dedikten sonra dahada hızlanmıştım.Koşuda iyiydim ama kalpim yüzünden koşmak canımı yakıyordu.

Tam arkamı dönüp bakmıştımki ayağımın bir taşa takılması bir olmuştu.Yere düşmemle bacağım taşa gelip yarılmıştı,ne harika bir acı daha!

Katil yanıma gelip kolumu tutup beni ayağa kaldırmıştı.

"Demek kaçmaya çalışırsın demek küçük fare."

Demesiyle beni omzuna atması bir olmuştu.Sırtına ne kadar vursamda adama etki etmemişti.Sanırım ciddi anlamda sonum gelmişti.

13.59

Ağzımdan gelen kanı yere tükürüp karşımdaki katile baktım.Belinden silahını çıkarıp kalbime doğrultmuştu,ondan sonra kalbimde hissettiğim acı.Gözüm kenardaki saate takılında gülümsedim.Oda gülümseyişimi anlamamış olacakki anlamaz gözlerle bana bakıp konuşmuştu.

"Niye gülüyorsun şimdi"

Bu sefer burukça gülümsemiştim.

"B-bugün 14 :Mart 14.00"

"Eee yani?"

"Doğum günüm v-ve doğduğum saat ölüm saatim ve ölüm g-günüm artık"

Dedikten sonra gözlerim bir sonsuzluğa kapanmıştı.

1 Hafta sonra

"Olay nasıl olmuş?"

Diye üzgünce sormuştu Arda komiser.Dün yakın arkadaşının cesedini bulmuştu,ne kadar acı birşeydi değilmi.

"İki hafta önce gibi öldüğünü düşünüyoruz,14-15 mart fazlası veya azı yok.Ölmeden önce fazla bir şekilde şiddet görmüş,karnına aldığı darbelerle mide kanaması geçirmiş,kafasınıda sivri veya sert bir yere vurmuş olacakki kafası yarılmıştı.Ölmeden önce tecavüzede uğradığı kesin,sperm örneklerini labaratuvara gönderdim sonuçlar bugün  veya yarın çıkar.Diğer maktüller gibi çok bir uzulu kopmamış sadece her kimse göğüs ucunu kesmiş,birde vucüduna bıçaklarla derin izler atmış o kadar."

Arda komiser bunu duyunca nutku tutulmuştu,bir kadına bunu nasıl yapabilmişti?Gerçi kendi annesinide böyle türlü işkencelerle öldüren bir adamdan ne bekliyebilirdinki.Arkadaşının morgdaki cansız bedenine son kez bakmıştu.Göğüslerinin hemen üzerindeki beyaz örtü tüm vücudunu kapatmış sadece yüzü açıkta kalmıştı.Yüzü yara içindeydi,kafasını çarpmış olacağı yer yüzünün sağ tarafını tamamen kan kaplamış ve kan bir süre sonra durmuştu artık.Arkadaşına son kez bakıp titreyen elleriyle beyaz örtüyle yüzünü kapatıp morgdan çıkmıştı.

Dışarıdaki insanlara bakmıştı.Kızın annesi feryat ediyordu,babası onu sakinleştirmeye çalışıyordu,ablası ağlıyor onu eşi sakinleştiriyordu,erkek kardeşinin yanında Sena ona sarılmıştı,ne kadar güçlü görünmeye çalışsada başaramıyor ve gözleri kıpkırmızıydı artık ağlamaktan.Arkadaşı Melis ağlamaktan helak olmuş,komiser Serdar onu tutuyor biryandanda kendi ağlıyordu,Ferit desen o bir duvarın yanına çökmüş sadece yere bakıyordu.Üç gün önce Derin geri dönmeyince merak edip dağ evine gitmişti,gittiğinde gördüğü manzara kötü birşey olduğunu çok iyi anlatıyordu.Hızlıca polislere haber vermiş aramalar başlatılmıştı,dünde Derin'in cansız bedenini bulmuşlardı.

Derin'in hayalleri vardı,kendi işini kurup onun patronu olacaktı,sevdiği adamla evlenecekti.Sahi ya sevdiği adam vardı bide,ona nasıl söyleyecekleri bunu,nişanlısının öldüğünü nasıl söyleyeceklerdi?Derin'in nişanlısı Selçuk askerdi,iki yıldır Erzurumda görevliydi,izin alıp buraya gelecekti ve Derin'le evlenecekti.

Daha fazla orada kalmamak için morgun olduğu bölümden dışarı çıktı.Arkasından Selda hanımın feryadlarını bıraktı,kızını kaybetmişti kolay birşey değildi.Dışarı çıktığında hastanenin arka tarafına gitti ve ne zamandır tuttuğu gözyaşlarını serbest bıraktı.

Kızın doğduğu gün,doğduğu saat ölüm günü,ölüm saati ölmüştü.Ben tek şunu anladım sanırım doğuşumuz aslında ölüşümüz,ölüşümüz aslında doğuşumuzdu bizim.


                                         FİNAL

-Bilinmeyenkız

Bir Seri Katil ve Oyuncağı(DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin