Chishiya, Yui'e döndü ve gülümsedi.Üstündeki hırkasını çıkarıp Yui'nin üstüne örttü ve yanında bir süre bekledi.
~~ Kill Bill-SZA ~~
Sabah güneş ışığıyla uyandığımda hâlâ çatıdaydım ve kalkarken üstüme döndüm...üstümde hırka vardı?..Çok geçmeden anlamıştım.Chishiya...Bu onun hırkasıydı.Ayağa kalkıp etrafa baktıktan sonra kimsenin olmadığını onaylayıp boynumu ve kollarımı esneterek kütlettikten sonra rahatlamıştım.Boynumun tutulmaması için minnettardım.
Hırkayı giymeye karar verdim.Üstüme fermuarı çekerken Chishiya'nın kokusu gelmişti.Bu gülümsememe sebep olurken odama yürüdüm.
Yolda kimseyle karşılaşmamıştım.Odamın kapısına yaklaşırken Chishiya karşıdan geliyordu.Beni gördükten sonra duraksadı.Yüzüme düz bakarken adımlarımı yavaşlatmıştım.Durduğumda ise hırkayı üstümden çıkartırken konuştu.
"Geri vermene gerek yok." hareketimi durdurdum ve Kuina'nın da bu ana şahit olduğunu farkettim.
Hızlıca yanıma geldi.
"Yui.Vizen var mı?""Evet 4 gün?"dediğimde sırıtarak konuştu.
"Güzel o zaman bugün eğlenebiliriz."
Chishiya hâlâ orada dikilmiş duruyordu.Gitmemesine şaşırmıştım ama belli etmedim.
"Peki ama sırf dün katılamadığım için.Başka eğlence yok tamam mı?" hâlâ sırıtırken çubuğu ağzında döndürdü.
"Tamam bana uyar." Kuina, Chishiyaya döndü ve ona da aynı şeyi söyledi.
Chishiya istemese de Kuina zorladı.
Onların konuşmasını gözardı edip odama girdim.Dün banyodan sonra kolumdaki bandajı yenilemiştim bu yüzden tekrar kontrole gerek yoktu.Bugün oyuna katılmayacağım için bikini giysem sıkıntı olmazdı ama insanların bakışlarına maruz kalmak istemiyorum.
Dolaba baktığımda bir bikini bulmuştum.Buranın bu kuralını hiç sevmediğimi size söylemiş miydim...
Kolumdaki bandajı gizlemek için üstüme Chishiya'nın hırkasını geçirdim.Beyaz hırkası en azından kalçamın aşağısına geliyordu.Nefes verip aynaya baktığımda saçlarımı düzeltip odadan çıktım.
Odamın karşısındaki kapı da aynı anda açılınca Chishiya ile karşılıklı odalarda kaldığımı yeni farketmiştim.
Birbirimize kapıdan bir süre baktık.Göz odağımı onun gözlerinden çekip yemekhaneye ilerlemeye başladım.Arkamdan geldiğini hissediyordum bu yüzden daha hızlı yürüdüm.
Yemekhaneye vardığımda bir çikolata alıp yemeye başladım."Çikolata mı?" yanımdaki kişiye döndüm.
"Evet?"
"Sabah kahvaltı yerine çikolata mı yiyordun cidden Yui?"
"Niragi, işine bak." diyerek çikolatamı yemeye devam ettim.Pis gülüşü kulağıma geldiğinde yüzümdeki hissizlikle yavaşça ona döndüm.O da bana döndüğünde bir anda ciddileşti.
"Tamam bir şey demedim yemeye devam et." tekrar önüme döndüm.
Karşımda Chishiya bizi izliyordu.Ciddi şekilde.Ne o kıskandı mı yoksa..
Çikolata bittiğinde paketini atmak için ayağa kalktım.Niragi çelme takmasıyla az kalsın düşüyordum.
"Dikkat et düşeceksin, küçük kedicik."küçük kedicik mi?! sinir bozucuydu.
"Ve sende öleceksin, mankafa." diyerek el hareketi çektim.Yemekhaneden çıktıktan sonra biraz dışarı çıkmak istedim.Sürekli sahilde durmak canımı sıkıyor.
Koşmak için iyi bir bahane olacak.
"Ne yapıyorsun?" hemen arkamı döndüğümde Chishiya vardı.
"Biraz uzaklaşmak sorun olmaz." kafasıyla onayladı.Yanıma geldiğinde benimle gelmek istiyor gibiydi.
Yürümeye başladığımda yanımdan geliyordu.
Yol boyunca çok konuşmamıştım.Sonunda sahilden biraz olsun uzaklaştığımda durdum ve derin nefes aldım.
Arkasını dönmüş beni izliyordu.
Çimenlere oturdum ve yanıma gelip başımda dikildi."Başımda öylece dikilicek misin yoksa oturmayı düşünüyor musun?" yere baktıktan sonra oturmaya karar verdi.
Bir süre oturduk.Kimse konuşmuyordu.Aramızda şeffaf bir duvar gibi bir şey vardı.
//Chishiya anlatımı//
Yui çimenlere uzandı.Gözlerini kapatıp yanımızda olan nehirin sesini dinliyordu.
Ağacın gölgesinde olduğumuz için güneş gelmiyordu.biraz öylece yattıktan sonra oturur hale geldi.
Ona döndüğümde bana bakıyordu.
Çok uzaklarda olmayan sesler duyunca oraya döndük.İki çocuk etrafta söylenerek dolaşıyordu.Ayağa kalktığımızda ikiside bizi görüp koşarak geliyordu.Yui şaşkın görünüyordu.Tanıyor olabildiği içindi belki.Bir anda yakamdan çekilmiştim ve dudağımda baskı hissettim.
Yui,şu an beni öpüyordu.Kaşlarım hava kalkarken şaşkınlığımı gizleyemiyordum.Kalbim benden ayrı atmaya başladı.Kalp atışlarımın hızlandığını hissetmek zor değildi.
Karnımda kelebek uçuşmasına engel olamıyorum.///
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑰𝒏 𝑻𝒉𝒆 𝑮𝒂𝒎𝒆/𝗦𝗵𝘂𝗻𝘁𝗮𝗿𝗼 𝗖𝗵𝗶𝘀𝗵𝗶𝘆𝗮/
Teen Fictionfan fiction {imagine} ... "you are gonna fall,little kitten." "and you are gonna die, dickhead" ... Asla aşka inanmayıp aşık olamayacağına inanan bir adamı sizce küçük bir kız kararından döndürebilir miydi? Adını bir kere bile kullanmamıştı.. Ne uğ...