Onları özlüyorum.
~~ Streets - Doja Cat ~~
//Yazar anlatımı//
Chishiya ile bir yer bulup akşamı orada geçirdiniz.Maça papazı her an gelebilir diye tetikteydiniz.Gittikçe yorgun düşüyordun ve uyku bastırıyordu. Chishiya bunu farketti ve yanına oturmanı sağladı.Yanına oturduğunda kafanı arkandaki duvara yaslamış tavana bakıyordun.
"Acaba onlar iyi mi?" aklında bunlar dolaşıyordu ve diline de vurmuştu.Chishiya kimlerden bahsettiğini bir saniye sürmeden anlamıştı bile.
"Evet iyilerdir, sonuçta hepsi birlikteler." kafanı ona çevirdin ve bir süre baktın.O da sana dönmüştü.Gözlerine odaklandın.İçinde bir burukluk vardı ama anlayamıyordun.
Bu oyundan bir an önce çıkmak mı istiyordun
ya da
Burada yaşayacağını düşünmüyor muydun
belkide
Kendini kurtaramadan bile sevdiklerini kurtarmak mı istiyordun
kendini onları kurtarmakla sorumlu hissediyordun ve bu sorumluluk sana ağır geliyordu.Arkadaşlarını, abini ve o çok sevdiğin sevgilini bu lanet yerde bırakmak istemiyordun.
"İyi misin?" Chishiya'nın sesini duymanla aklındaki düşünceler uçup gitti.
kafanı salladın ve önüne döndün.Seni kendine çekip kafanı onun göğsüne yaslamanı sağladı.Belinden sarıldın ve o da senin saçlarınla oynamaya başladı.Bu oyundan çıkıp Chishiya'yı kaybetmek istemiyordun.
Bu düşünceler her nefes alıp Chishiya'nın kokusunu aldığında sanki ip söküğü gibi yavaşça aklından çekiliyor ve seni uykuya gönderiyordu.Gözlerin kapandığında Chishiya biraz eğilip yüzüne baktı ve uyuduğunu görüp gülümsedi.Onun hayatına giren tek güzel şey sendin.Seni de kaybetmek istemiyordu.Işığını kaybetmek istemiyordu...Seni izleyerek o da uykuya bıraktı kendini.Onca aksiyonlu,gergin ve korku dolu olayların arasında birbirinize bakıp sakinleşebiliyordunuz. Tek ihtiyacınız olan şey birbirinizdiniz. Sadece ikiniz.
Saatler sonra güneş yine rutinini bozmadan doğmuştu.Yüzüne vuran ışıkla gözlerini açtın ve nerede olduğunu ilk başta kavrayamadın ama etrafa bakıp anlaman zor olmadı.Kafamı kaldırıp baktığında Chishiya hâlâ uyuyordu. 'Muhtemelen benden geç uyudu' diye düşündün.Kolları belini sarmış ve kafası boynuna düşmüştü.Bu hali kalbini yumuşatsa da gülüp onu uyandırmak istemedin.
Yüzünü incelemen için büyük bir fırsattı bu.
Biraz yukarı yükselip yüzlerinizi hizaya getirdin ve ellerini ilk onun kaşlarına götürdün.Kaşlarını düzeltip kirpiklerine indin ama bu onun gözünü kırpıştırmasına sebep olduğu için elini geri çektin.Şimdi ise parmakların yanaklarında daireler çiziyordu.Gözüne takılan dudaklarını öpmek istesende onu gafil avlayıp öpmek saygısızlık olur diye düşünüp yapmıyordun.Baktığın dudakları aralandı ve içinden sözler döküldü."Neden öpmüyorsun?" dediği şeyi ilk başta kavrayamadın ve dudağının iki yana kıvrılmasını izledin.Daga sonra gözlerini hemen onun gözlerine çıkarıp birbirine kitledin. "Hım?"
bu halin onu güldürmüştü ve ağzından küçük bir kahkaha kaçırmıştı. "Dudaklarıma bakıp neden öpmüyorsun?" ne cevap verecektin şimdi... Ne söylemen gerekiyordu. Sustun.Konuşamayıp sadece gözlerine baktın.
Yüzleriniz zaten yakınken onun böyle konuşması senin utanmanı sağlamıştı.Belki amacı buydu.Eğer amacı buysa başarmıştı.Yanaklarına kan fazla pompalanırken kızarmasını sağladı.
zaten tuttuğu belinden kendine yaklaştırıp diğer elini yanağına çıkarttı ve dudaklarınızı birleştirdi.Ayrılmadan öyle durdunuz ama artık onun için daha fazlasını istiyordun.Öpüşmeniz aleviyle harlanırken sen bir odun daha atmak istedin ve kucağına çıktın.Bu onu şaşırtsa da öperken gülümsemesini hissedebiliyordun.Elini yanağından çekip eski konumu olan beline geri koydu.Şimdi iki eli belinde ve sen onun kucağındaydın.Öpüşmeniz nefes almadan devam ederken ikinizinde göğsü hızla şişip iniyordu.Nefesiniz bitmişti bu yüzden ayrıldınız ama Chishiya nefes almak yerine boynuna inmeye başladı.Boynuna bıraktığı öpücükler ile seni kışkırtmaya çalışıyordu ve yine başarıyordu.Bunu başarması seni deli ederken bir yandan da hoşuna gidiyordu.Chishiya tekrar dudaklarına çıktığında belindeki elleri tişörtünü yukarı kaldırıyordu.Ona yardım etmek için ayrılıp kendi tişörtünü çıkardın ve bir yere fırlattın.Aynı şeyi Chishiya için yaptığında şimdi ikinizde yarı çıplaktınız.Seni tek engelleyen şey üstündeki sütyendi.Chishiya'nın dudakları boynun ve göğsün arasında gidip gelirken nefes alma hızın artmıştı.Ellerin onun omzunda ve omzunu sıkıyordun. Bu Chishiya'yı daha da körüklemişti.Artık ikiniz içinde bu yangından kurtuluş yoktu.
...
"Kuina?" Kotoki'nin seslenişiyle Kuina ona döndü.
"Kotoki, sorun mu var?" Kotoki kafasını olumsuz sallayıp Kuina'nın yanına ilerledi.
"Hayır sadece iyi olduğuna emin olmak için geldim." Kuina'nın hoşuna gittiği için gülümsemişti.Kotoki onun gülümsediğini görüp geri gülümserken cebinden kolye çıkardı.
"Bunu sana vermek istiyorum." Kuina'nın elini uzatmasını sağlayıp ona kolyeyi verdi.Kuina kolyeyi incelerken gülümsüyordu.
"Teşekkür ederim." Kuina kolyeden gözünü ayırıp Kotoki'ye baktı.
"Takmamı ister misin?" kafasını salladı ve kolyeyi ona geri verip arkadını döndü.
Kotoki kolyeyi taktığında Kuina yerde kırık olan aynanın bir parçasını eline aldı ve baktı."Çok güzel." diyerek gözünü aynadan çekti ve Kotoki'ye döndü. "Teşekkür ederim."
Kotoki gülümseyerek ona teşekkür eden kıza baktı ve bir anlık hisle ona sarıldı. Kuina bunu beklememişti ama sarılmasına karşılık verdi.
İçeri dalan Tatta ilk başta baktı ve daha sonra oradan gülümseyerek ayrıldı.Kuina ile Kotoki de birbirinden ayrılıp diğerlerinin yanına döndü.
///
bu bölümü çok sevdim. Araya bir de ilk defa yaptığım bir şey ,azıcık smut, ekledim.
diğer kitaplarıma da bakıp oylarsanız sevinirim...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑰𝒏 𝑻𝒉𝒆 𝑮𝒂𝒎𝒆/𝗦𝗵𝘂𝗻𝘁𝗮𝗿𝗼 𝗖𝗵𝗶𝘀𝗵𝗶𝘆𝗮/
Подростковая литератураfan fiction {imagine} ... "you are gonna fall,little kitten." "and you are gonna die, dickhead" ... Asla aşka inanmayıp aşık olamayacağına inanan bir adamı sizce küçük bir kız kararından döndürebilir miydi? Adını bir kere bile kullanmamıştı.. Ne uğ...