☆⁶

354 36 49
                                    

Yang Jeongin

Yaklaşık 1 haftadır Chan Hyung'u nerde görsem u dönüşü yapıyordum, hoş zaten son 3 gündür de onu çok fazla görmüyordum. Kalbimedeki anlamsız boşluğu umursamadan derslerime odaklanmıştım.

Kafamı sıradan kaldırarak gözlerimi ovuşturdum. Hazırlamam gereken edebiyat projem vardı ve bay Park fazlasıyla zor bir insandı. Projeyi aldığım günde beri gözüme uyku girmemişti resmen. Çalan telefonumu esneyerek kulağıma götürdüm.

-Efendim Lixie

- Seungmin hamburger ısmarlayacak hadi kantine gel

- Bunu nasıl kabul etti şaşırdım gerçekten ama banane sonuçta beleş!

Kıkırdayarak telefonu kapattım. Defterleri düzenleyerek ayağa kalktım. Koridor tamamen boştu, ayaklarımı sürte sürte ilerledim. İçimde anlandıramadığım üzüntü hali vardı ve bu nefesimi kesiyordu.

Kolumdan çekilmemle bağıracağım sırada kemikli elleri ağzımda hissetmem aynı anda olmuştu.

Karşımda gördüğüm beden lanet kalp atışlarımı hızlandırırken bütün kelimelerim boğazımda düğümlenmiş gibi hissesiyordum. Yüzlerimiz arasında santimler bile yokken uykusuzluktan moraran göz altlarını ve kıpkırmızı gözlerini fark etmemek elde değildi.

Chan"Shh..benim sakin ol"

Gözlerindeki ışıltılar..Ne diyorum ya! Elini yavaşça indirdi ve kollarını iki yanıma koydu.

Chan"Neden benden kaçıyorsun?"

Siktir, cidden büyük bir siktir yani!

Jeongin"Neden kaçmalıyım hyung? Senden kaçtığımı nerden çıkardın ki?"

Yüzünü daha çok yaklaştırarak konuştu.

Chan"Beni nerde görsen hemen ordan ayrılıyorsun Yang, bunu fark etmeyeceğimi mi zannettin?"

Kalbimi söküp atmam lazım acilen! Ağzımı açacağım sırada gelen seslerle kollarını kaldırmadan kafasını arkaya çevirdi. Kısa bir bakış attıktan sonra bana geri döndü.

Chan"Benimle gel konuşmamız gerekiyor"

Bileğimden tutarak peşinden sürükledi. Okuldan çıkarak spor salonuna sürüklemeye devam etti.

Jeongin"Hyung"

Kapıyı açarak içeri girdi, peşinden benide girdirdikten sonra kapıyı kapattı. Buraya ilk gelişimdi. Ne? Ben tıp öğrencisiyim sporla alakam olmazdı. Bakışlarım salonda gezerken Chan Hyung'un sesiyle ona döndüm.

Chan"Neden benden kaçıyorsun?"

Jeongin"Söylediğim gibi kaçmıyorum, edebiyat projem var o yüzden sürekli bir yerlere gitmem gerekiyor sana öyle gelmiştir. Senden kaçmak için geçerli bir sebebim yok ki?

Güzel yırtmıştım. Gözüme çarpan basketbol topuna ilerledim.

Chan"Jeongin-..."

Topu elime alarak sektirmeye çalıştım, ama topun elimden çıkarak yüzüme çarpması bir olmuştu. Elimi burnuma koyarak acı dolu bir çığlık bıraktım. Chan hyung hızlıca yanıma gelerek çenemi tuttu,elim refleksle burnumdan düşerken gülmemek için zor durduğunu fark ettim.

Jeongin"Ne gülüyorsun Hyung?"

Sinirle tısladığımda kahkaha attı. Yerdeki topu karın boşluğuna fırlattım ama tutmuştu. Eh normal çünkü takım kaptanıydı.

Chan"Tamam, tamam gülmeyeceğim"

Zaferle gülümsedim.

Chan"Bilmiyorsan sana öğretebilirim"

Jeongin"Lütfen!"

Ağzımdan kaçan kelimeyi yeniden beyin süzgecimden geçirdim. Günlerdin kaçtığım çocuktan bana basketbol öğretmesini istemiştim!

Chan"O halde gel bakalım"

Düşüncelerimi bir kenara bırakarak yanına ilerledim.

Kaç saattir burdayız bilmiyorum ama deli gibi eğlenmiştim! Yorgunluktan ağrayan bedenimi yere salarak yattım, Chan hyung son kez topu potaya smaç basarak yanıma yattı. Terden su olmuştum ve nefes nefeseydim ama deymişti çünkü öğrenmiştim!

Chan"Huhh, ee beğendin mi?"

Jeongin"Evet!"

Chan hyung'un kıkırdaması kulağıma dolarken gülümsedim.

Chan"Kolay ve hızlı öğrendin Jeongin"

Jeongin"Hmmm öğretmenim iyiydi ondandır"

Bu sefer aynı kıkırdama sesi benden çıkmıştı, chan hyung dikleşerek dirseğini dizine koydu.

Chan"Aslında sana söylemek istediğim bir şey var"

Bende aynı şekilde dikleşerek saçlarımı karıştırdım.

Jeongin"Nedir Hyung?"

Chan"Öncelikle bana lütfen ne olursa olsun hyung deme"

Gülümseyerek kafa salladım.

Jeongin"Peki..Chris"

Aniden duraksamasıyla panik yaptım.

Jeongin"Ah üzgünüm öyle seslenmemelimiydim-.."

Gülümseyerek ellerini salladı.

Chan"Hayır, lütfen öyle de...yani diyebilirsin"

Gülümsedim.

Chan"Jeongin o gece-.."

Aniden spor salonunun kapısı sertçe açıldığında irkildim. İçeri giren 4-5 sopalı kişiyle olduğum yerde geriledim.

Jeongin"Chris?"

Hızlıca ayağa kalkarak benide kolumdan tutup kaldırdı, bedenimi kendine çekerek fısıldamays başladı.

Chan"Jeongin, hemen arkada bulunan çıkıştan çıkara Hyunjin'leri bul tamam mı? Hızlı ol"

Hızlıca arkamı dönerek sağa sola kafa salladım.

Jeongin"Seni burda bırakamam!"

Elini omuzuma koyarak konuşmak için dudaklarını araladı ama arkama bakarak hızlıca beni kendine çekti.

"Sonunda seni tek bulabildik ha Chan"

Bunlar karşı rakip okulun basketbol öğrencileriydi, iyide burda ne işleri vardı?

Chan"Şuan olmaz Jungwoo"

Chris dişlerinin arasından tıslarca konuştuğunda beni kendine daha çok çekti.

Jungwoo"Vay canına arkadaşında burdaymış"

Chris tarafından aniden arkaya alınmamla sendeledim.

Chan"Ne o tek gelmeye sikin mi yemedi?"

Jungwoo"Bu durumda bile aptalca konuşuyorsan...seni anlamıyorum cidden...Her neyse! Alınması gereken intikamlar var ve ben sabırsız biriyim"

Chan kafasını bana çevirerek yeniden konuşmaya başladı.

Chan"Jeongin hemen git dedim!"

Kafamı yeniden olumsuzca salladım.

Chan"Gitmezsen her şey daha kötü olacak, bana güveniyor musun?"

Kafamı salladım.

Chan"Hemen şimdi git!"
























Cigarettes After Sex ★Chanin★Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin