☆⁷

356 37 36
                                    

Yang Jeongin

İttirmesiyle koşmaya başladım yere düşen çalan telefonumu almaya çalıştığımda ensemden tutularak sürüklenmem bir oldu. Benden güç ve fiziksel olarak büyük bedeni ittirmeye çalışıyordum.

Jeongin"Bıraksana beni orospu çocuğu!"

Yere atılmamla inledim, chris bir çok kişiyi sinirle etrafa fırlatmıştı. Bakışları beni bulduğunda yanıma yaklaştı ama arkasında ki adamı fark etmemişti.

Jeongin"Chris!"

Arkasına bakarken sırtına vurulan demir sopayla üzerime düşmesi bir olmuştu. Göz yaşlarıma hakim olmaya çalışırken kollarını iki yamıma siper ederek zorla gülümseyen Chrisle daha çok canımın yandığını hissetmiştim.

Jeongin"Dursanıza!"

Kaç kere aynı şekilde bağırdığımı hatırlamayacak kadar güçsüz düşmüştüm.

Hyunjin"Evet hocam ordakiler!"

Arkadan zorlukla duyduğum hyunjin'in sesiyle hepsi kaçmaya başlamıştı. Dudağı ve burnu kanayan Chris kendini yan tarafa atarak inledi. Hızlıca dikleşerek kafasını dizime koydum.

Hyunjin koşarak yanımıza geldi.

Hyunjin"Yah! Ben sana dedim bunları polise verelim ne bok yiyecekleri belli olmaz diye! Sen beni bir kere dinlesen ölürsün zaten!"

Yavaşça gözlerini açarak Hyunjin'e baktı, bakışlarını baa çevirirken doğruldu. Acıyla yüzünü buruştursa bile gizlemeye çalışıyordu.

Chan"İyiyim ben kes sesini...Jeongin?"

Eliyle çenemi tutarak vicudumu süzmeye başladı.

Jeongin"İyiyim ben"

Aniden gelen istekle kollarımı boynuna doladım. Hıçkırıklarım benden bağımsız göz yaşlarımla beraber ardı ardına firar ederken kendime engel olamıyordum. Elleri saçımı ve belimi bulduğunda içimdeki canımı yakan hissiyata engel olamadım.

Chan"Shh...tamam....sakin ol bak iyiyiz"

İyiymiş! Yalancı!

Hızlıca ayrıldım hyunjin çoktan yardım çağırmaya gitmişti.

Jeongin"Kötü bir yalancısınız bay Bang"

Gülümseyerek saçlarımı karıştırdı. Ayağa kalkarak koluna girdim yaraları görünmesede sürekli yüzünü buruşturmasından iyi olmadığı belliydi. Yavaş adımlarla salondan çıktık hava kararmıştı bizim çocukların delirdiğine yemin edebilirdim.

Okulun yanındaki banka oturttum.

Jeongin"Eve nasıl gideceksiniz?"

Yanımıza koşan Hyunjin'le cevap veremedi.

Hyunjin"Amına koyduğumun revirini bile kapatmışlar!"

Chan"Benim evde var ilk yardım mazemeleri sen yardım edersin işte"

Hyunjin düşünür gibi yaparak bir bana birde Chris'e baktı.

Hyunjin"Aslında benim gitmem gerekiyor, jeongin sen yardım eder misin?"

Aslında bu biraz benim suçumdu eğer kaçmayı başarsaydım belki Chris kendiside kaçabilirdi.

Chan"Gerek yok Hyun-..."

Jeongin"Elbette"

Bakışları bana döndü, Hyunjin gülümseyerek yanımızdan ayrıldı. Chris'i mavi-siyah orman jip'i olan arabasına bindirerek sürücü koltuğuna geçtim. Hala gelmeme gerek olmadığıyla alakalı öğütler vermesini umursamadan tarif ettiği yolla evin önüne park ettim. Kanlanan okul gömleğini fark etmemle yavaş ama seri adımlarla onu koltuğa oturttum.

Jeongin"İlk yardım kutusu nerde?"

Chan"Üst katta banyodaki beyaz dolapta"

Hızlıca kutuyu alarak yanına geri geldim, gömleğini çıkarmıştı. Nefes almayı yeniden hatırlayarak mal gib atan kalbime lanetler okudum. Arkasına oturarak pamuğa ilaç döktüm.

Jeongin"Acıtırsam uyar lütfen"

Kafasını olumlu anlamda salladı. Sırtında fazla morluk oluşmuştu ve bir tanesi kanıyordu resmen. Pamuğu üfleyerek ve yavaşça sürttüm. İrkilen bedenle geri çektim.

Jeongin"Acıdı mı?"

Kafasını hayır anlamında sağa sola salladı.

Omzundaki yaralarda aynı şeyi yaparak sargı beziyle omzundan itibaren sardım. Önden bağlamam gerektiği için yavaş adımlarla önüne geçerek oturdum. Gözlerim yüzünden başka her yerde gezerken onun bakışlarının üzerimde olduğunu bilmek üzerimdeki baskıyı arttırıyordu. Sargıyı bağlayarak elime yeni ilaçlı bir pamuk aldım. Kaşında ve dudağında kanama vardı.

Yavaşça değdirdiğimde elini sıktığını fark ettim. Nefesimi salarak pamuğu indirdim.

Jeongin"Neden yalan söylüyorsun?"

Anlamsız bakışlarıyla bana döndüğünde gözlerimi gözlerine kenetledim.

Jeongin"Yalancı, canın yanıyor"

Chan"Belki biraz?

Eliyle miktar işareti yaptığında gülmeme engel olamadım. Pansuman işlemini bitirdikten sonra kutuyu yerine koydum. Aşağı geri indiğimde üstüne yeni şeyler giydiğini gördüm.

Jeongin"Ben aslında gitsem iyi olur"

Kısa bir bakış atarak yüzünü buruşturdu.

Chan"Ah! Sanırım acıdan öleceğim!"

Yalan söylediğini bilsem bile yanına gittim.

Jeongin"Sorun ne?"

Chan"Omzumu haraket ettiremiyorum..."

Kafamı salladım.

Jeongin"Mutfak nerede?"

Eliyle koridoru gösterdi.

Chan"Hemen sağ tarafta.."

Kendini koltuğa bıraktı.

Jeongin"Pekala burdan bir yere ayrılma"

Kafasını sallayarak gülümsedi.

Mutfağa giderek bulabildiğim mazemelerle çorba hazırladım. Çorbayı kaseye alarak su bardağını almak için tereğe uzandım ama hayvan gibi uzundu!
Parmak uçlarıma çıkarak denedim ama faydası yoktu, en iyisi tabure almaktı.

Arkamı döndüğüm anda dibimde bardağa uzanan Chrisle nefes almayı yeniden unutmuştum. Kalp atışlarımı duymaması için dua ederken uzandığı bardağı bana uzattı.

Jeongin"Teşekkürler"

Aklıma gelenle omzunu tutan Chris'e döndüm.

Jeongin"Yah! Sen neden ayağa kalktın!?"

Azar yiyen çocuk gibi gülümseyerek geri gitti. Suyuda tepsiye koyarak oturma odasına yöneldim.

Jeongin"Hangi elini kullanıyordun?"

Lütfen sağ deme lütfen sağ deme!

Chan"Aslında sağ kolum.."

Nefes vererek yanına oturdum. Tepsiyi kucağıma alarak kaşığa doldurduğum çorbaya üfledim. Çocuklar görse bu halimle dalga geçerdi resmen!

Çorbayı güzelce bitirmesini sağlayarak ayağa kalktım.

Jeongin"Benim gerçekten gitmem-..."

Kolumdan çekilmemle bedenimi Chris'in üzerinde bulmuştum. Yüzlerimiz arasında milimler bile yokken kalbim olduğuna şüphe etmeye başladım.

Chan"Gitme."








Cigarettes After Sex ★Chanin★Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin