3.Bölüm

241 11 6
                                    

'severim seni yine elbet, sen buna aldanma'

şarkı adı: Yaralarını ben sarayım

                                                 |

Kamp alanına gelmiş 2 sınıf karışık dizilmiştik. Sağımda Derin solumda ise esmer bir çocuk vardı tanımadığımdan muhtemelen Bartın'ın sınıfındandı.

(Bartın'ın sınıfı: 12/B , Asena'nın sınıfı: 12/A) 

"Buraya bakın gençler!" Sinan hocanın sesiyle herkesin bakışları onu bulmuştu. 

"Biliyorsunuz normalde gruplar 5'er kişiden oluşacaktı ancak küçük bir değişiklik yaptık" boğazını temizledi ardından "2 grubu birleştireceğiz böylelikle 1 grup 10'ar kişi olacak."

 Sözünü bitirdiğinde sıra yanında duran Sinem hocaya geçmişti.

 "Toplamda 40 kişi olduğunuz için de 4 grup olacak" elindeki su şişesinden bir yudum aldı ve devam etti "Şimdi sınıf başkanları grupları okuyacak, dikkatli dinleyin!"

İlk önce bizim sınıfın başkanı hareketlendi 2 adımda Sinem ve Sinan hocanın yanına vardı. "Birinci grup;

Derin 

Kuzey"

+8 kişi 

daha fazla isim yazmıyorum çünkü  geri kalan karakterler önemli değil!!!

"12/B'nin sınıf başkanı öne birkaç adım attı ve konuşmaya başladı. "2.grup;

 Ilgaz

Burcu

Bartın

Asena

+6 kişi

daha fazla isim yazmıyorum çünkü geri kalan isimler kitapta geçmeyecek!!!!

Burcu'nun adını duyduğumda biraz afallamıştım. Kampa geldiğini biliyordum ancak aynı grupta olacağımızı düşünmemiştim. Bartın ile aynı grupta olduğumuz için mutluydum, Ilgaz da bizimle aynı grupta olduğunu duyunca mutluluğum iki katına çıktı.

Başkanlar geri kalan 2 grubu da okuduktan sonra Sinan  hoca bize döndü ve konuşmaya başladı. "Şimdi gruplar bir araya toplansın" Derine dönüp sıcacık gülümsedim ve her grup için ayrı olan hocaların yanına gittik. Bizim hocamız Lale hocaydı, ona doğru yürüdüm.

                                         |       

Görevler dağıtılmıştı bizim gruba da odun toplama görevi geldi. 

Lale hoca "2'li olarak ayrılın ve odunları toplayın" 

Burcu hemen Bartın'ın koluna yapıştı "Hocam biz birlikte oluruz" dedi. Hoca da onaylarcasına kafasını salladı, Ilgaz bir çırpı da yanıma geldi "Biz de birlikte oluruz" dedi.

Geri kalan kişilerde grup olduktan sonra herkes farklı bir yöne doğru gitmeye başladı.

Biz de Ilgaz ile ormana daldık.

"E Bartın ile ne oldu, yazışıyor musunuz  hala" kafamı Ilgaz'a doğru dönüp cevap verdim.

"Evet, yazışıyoruz" dedim ve gülümsedim. "Suratından belli oluyor" dedi. Yerde gördüğüm odun parçasını aldım ve ağızımı açıp konuştum "Neden ki? Çok mu sırıtıyorum" diye sordum kaşlarım havada iken.

Ilgaz da yerde gördüğü odunları alırken aynı zaman da bana cevap veriyordu. "Evet çok belli oluyor, Bartın kesin anlamıştır" olduğum yerde durdum ve ona döndüm "Ciddi misin" "Nasıl ya" koluna vurdum ve "Belli oluyorsa niye söylemiyorsun, nasıl arkadaşsın sen ya" diye sitem ettim. kaşlarım çatık ona bakarken bir anda kahkaha atmaya başladı.

PLATONİK KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin