Elsa
Troller bana ilk kez görüyorlarmış gibi bakıyorlar.Sanırım görünüşümle alakalı.Tamam bir süredir iyi bir banyo yapmadım.Kötü görünüyor olabilirim.Ama ben de bir farklılık olduğunu hissediyorum.Yerdeki buzu eritip yüzümü inceliyorum.Gözlerimin etrafı simsiyah ve bu siyahlıktan yanaklarıma çizgiler iniyor.Ağlamış gibi görünüyorum.Ayrıca tenimden lacivert bir ışık süzülüyor.Sonra birden eski halime dönmeye başlıyorum.Tekrar güçlerimi kullandığımda ise yine o hale dönüyorum.
Büyükbaba konuşuyor.
"Görünümündeki değişim güçlerini asıl kaynağından almandan kaynaklanıyor olmalı."
Şaşkınlığım yorum yapma yetimi yendi ve susmayı seçtim.
Trollerle birlikte ormanın yolunu tutuyoruz.Güçlerime kavuşmamın sevinciyle yerimde duramıyorum.Sanki her şey çok kötü durumda değilmiş gibi.Her şey eskisinden çok farklı duruyor.Etrafımdaki olayların daha çok farkındayım.Biz dağa giderken düşen Maria'nın kar taneleri şimdi tipi haline gelmiş.Arendelle'i göremiyorum.Belki de benim hata ile getirdiğim sonsuz kışı Maria bilerek getiriyor.Belki bu sayede insanları kendisine muhtaç hale getirecek.Ya da aklıma gelebilecek binlerce delice senaryo.Hepsinin sonu aynı yere çıkıyor.Kaos ve kargaşa...
Troll bölgesine vardığımızda sıcak buhar yüzünden asla kar tutmayan yerin donduğunu görüyorum.Bir şey fark ediyorum.Maria hayatı tamamen bitiriyor.Herkesi öldürüyor.Amacı yönetmek değil.Yok etmek.Hemen harekete geçmeliyim.Havanın karanlığına aldırmadan Arendelle yolunu tutuyorum.Troller daha itiraz bile edemeden metrelerce uzaklaşıyorum.Yarattığım buz ile aşağı kayıyorum.Yaklaştıkça gözlerim etrafı seçebilmeye başlıyor.Evlerde rüzgar ile yataylaşmış sarkıtlar var.Yer metrelerce karla kaplanmış.Evlerin arasından geçerken soğuktan saklanmak için evlerine saklanan bir avuç insanın cılız ışıklarını görebiliyorum .Saraya baktığımda sarayın normal göründüğünü fark ediyorum.Hans ve diğerleri orada olduğu için olmalı.Saraya iyice yaklaştığımda kapının yanında Olaf'ı görüyorum.Fakat cansız öylece duruyor.Güçlerimi kaybettiğimde Olaf da yok olmuş olmalı.Onu şu an canlandırmamaya karar veriyorum.Saray kapıları ardına kadar açık.İçeriye giriyorum.Saray duvarlarının ardında da hayat yok.Muhafızlar yerlerinde değil.Hizmetçiler kayıp...
Saraya giriyorum.Taht odasına girmeden dinlemeyi düşünüyorum.İçeriden gelen konuşmalar zor da olsa anlaşılıyor.Maria konuşuyor.Konuştuğu kişinin Hans olduğunu da anlıyorum.
"Onu nasıl elinizden kaçırırsınız?"
"Bilmiyorum.Güçleri ile kaçmış.Ama güçlerini kaybettiğini biliyoruz."
"Kraliçe düşündüğümden güçlüymüş.Ona dikkat etmeliyiz.Planımı bozabilir."
O anda şaşırtıcı bir saldırı ile içeri dalabilir ve terör estirebilirdim.Ama bir şey kararımı değiştirmeme neden oluyor.
"Peki kardeşi ne olacak."
"Onu canlı tutacağız.O da ritüelin bir parçası."
Demek Anna hayatta daha fazla bilgi edinme amacıyla dinlemeye devam ediyorum.Fakat Maria konuşmayı kesip taht odasından çıkıyor.Hans'ın sesini duymaya çalışırken arkamdan gelen bir tıkırtıyla başımı çeviriyorum.Jack'in sopa darbesinden son anda kurtuluyorum ve tüm gücümle onu buzluyorum.Yavaş yavaş kendini bana bırakıyor ve onu donduruyorum.Normalden farklı gözüküyor.Sanki bir bacanın içinden geçmiş gibi.Onu tamamen buza gömmek geliyor içimden.Bunu neden yaptım bilmiyorum.Ama buz parıldamaya başlıyor ve kıyafetlerindeki ve vücudundaki siyahlıklar silinmeye başlıyor.Sonunda tamamen eskisi gibi görünüyor.Onu hemen buzdan çıkarıyorum.Öksürmeye başlıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Frozen : A New Story
FanfictionMavinin,buzların ve karların ülkesi barış içinde yaşayıp gider iken eski bir düşmanın dönüşü ile denge bozulur.Ve buzların hükmü sona erer. Arendelle...