Elsa
Eski odam...
Yalnız günlerimi geçirdiğim o sessiz oda...
O soğuk haftanın üzerinden tam bir yıl geçti.Artık her şey düzeldi.Anna ve Kristoff saraydan uzakta bir evde yaşıyorlar.Ben ise tekrar yalnızım.Eskiden bu odada günlerim güçlerimi kontrol etmeye çalışarak geçerdi.Artık kontrol bende.Ama eskisinden de yalnızım.Her gün aynı masa aynı sandalye.Tüm gün komşu krallıklarla yazışmalara bakıyorum.Hükümdar olmak zor iş.Gün boyunca gördüğüm tek kişi Kai ve nadiren de olsa Anna.Ara sıra ziyaretime geliyor.Beraber birşeylet içiyor gülüşüyoruz.Kristoff hala buz işinde.Yazları buz satıyor.Kışları ise odun.Karısının konumundan yararlanmayan onurlu bir adam kendisi.Sonra Anna gidiyor ve beni kalın.kitaplarla ve kağıt dağlarıyla yalnız bırakıyor.Kendimi hiç bu kadar yalnız hissetmemiştim.Küçükken bile...
Anna
Ilık bir sabah ve çiy taneleri yapraklardan süzülür iken , sarayın yolunu tutuyorum.Elsa son üç aydır çok içe kapanık.Kristoff ile ayrı bir eve yerleşmemiz onu etkilemişti.Tam bir depresyon halindeydi.Acaba bu sabah nasıl?
"Günaydın.Bu sabah nasılsın?"
"Her zamanki gibi uykulu ve huysuz.Ya sen?"
"Harikayım.Hey bir fikrim var.Neden bugüm bir gezintiye çıkmıyoruz?"
"Ama daha cevaplanacak 57 mektup vardı."
"Şaka mı bu?Hadi gidelim."
Koltuğumdan aniden kalkamaya çalışınca başım döndü ve midem bulandı.Elsa hemen doktor çağırdı.
Elsa
Doktor:Tebrikler!İki aylık hamilesiniz.
"Teyze mi oluyorum?"
"Anne oluyorum!Aman tanrım anne oluyorum!"
"Kristoff a söylemeliyiz"
"Hayır.Henüz hazır olmayabilir."
O sırada Kai kapıyı çaldı.
"Efemdim,Güney Adaları prensesi Maria sizi bekliyor.Çok önemliymiş.
Hazırlanıp taht salonuna beraber indik.Salonda genç bir bayan bizi bekliyordu.Mavi elbisesi ve güzel kahverengi saçları ile uyumun ve zarafetin simgesiymişçesine bizi kıskandıracak bir duruşa sahipti.Elinde bir torba ve bir kağıt parçası vardı.Yaklaştığımızda bizi selamladı.
"Merhaba majesteleri.Ben Güney Adaları prensesi Maria.Size bir mektup ve birkaç eşya getirdim."
"Bunlar nedir?"
"Bunları bir balıkçı ağında bulmuş.Sizinle alakalılar."
Kağıt parçasını aldım.Üzerinde yazılar vardı.Yazı görmem ile kağıdı düşürmem bir oldu.Bu babamın yazısıydı.
"Elsa!Ne oldu?"
"Babamın el yazısı!Bu babamdan bir mektup"
"Olamaz!Hemen okumalıyız."
Kağıdı yerden aldı ve yüksek sesle okumaya başladı.Yarısına gelmeden sesi titredi ve ağlamaya başladı.Ahh Anna.O her zaman ki neşeli insanın içinde aslında ne fırtınalar kopuyor.Anne-baba mızın ölümünden sonra Anna sarayda tek başına büyümek zorunda kaldı.Bu onu derinden etkilemiş belli etmese de çok ama çok üzülmüştü.
"Sevgili Elsa ve Anna
Bu mektubu ele geçirdiğinizde biz hayatta olmayabiliriz.Şu an bir kaç muhafız ile ve anneniz ile bir adadayız.Kurtuluş yolu arıyoruz.Ama bu önemli değil önemli olan sizin iyi kızlar olmanız.Anna hep mutlu kal.İyimserliğini sürdür ki herkez seni örnek alsın ve karamsarlığı yok et.Ve Elsa.İnanıyorum ki çok iyi bir kraliçe oldun.Artık kendini tanıyorsun ve tarafını biliyorsun.Kendine inancını yitirme.O senin karanlıktaki ışığındır.Sizi çok seviyoruz.
Sevgiler
Anneniz ve Babanız"
Gözlerimin dolduğunu hissedebiliyorum.Onlat hayatta olabilirler!Sonra Maria torbayı uzatıyor.Açıp bakıyorum.İçinde bir kolye ve broş var.Babamın kolyesi ve annemin broşu.Anne bu broşu çok severdi.Kar tanesi süslemeli iğneyi benim güçlerim ortaya çıktığında yaptırmış.Ben çok küçük olduğumdan hatırlamıyorum tabii.
Sonra Maria konuşuyor:
"Dilerseniz şu an gemim hazırda ve beraber gidip arama yapabiliriz."
Anna:Elsa lütfen gidelim!Onlar yaşıyor olabilir.
"Ben gideceğim.Senin burda Arendelle de kalmanı istiyorum."
Benimle tartışmadı.İki saat içinde hazırlandım.Fakat acelemizden dolayı kendi gemim ile gitmeyecektik.Maria gemisinde bana bir kamara verdi.Yanımda altı saray muhafızı bana eşlik ediyorlardıArtık gitmeye hazırdık.Yolculuğumuz üç gün sürecekti.Ben de en az Anna kadar heyecanlı olsam da , onun kadar umutlu değilim.İhtimaller çok düşük.
Ayrıca geçen yıl Hans neredeyse beni öldürecekti.O zamandan beri bu krallığa karşı bir önyargım var.Ticaretlerimizin de pek iyi olduğu söylenemez.Kısacası bu yer benim için pek bir şey ifade etmiyor.Ama ben yine de içimde küçücük umudun çırpınışlarına kulak veriyor ve gemiye biniyorum.Sonra kamara geçip yatıyorum.Şu sıralar zaten çok uyuşuk ve uykuluyum.Gözlerim kapanıyor ve kendimi hayal denizine bırakıyorum.Gece yarısı bir gürültüyle uyanıyorum ve hemen güverteye koşuyorum.Güvertede yerde yatan saray muhafızlarını görüyorum.Sonra sağdan gelen darbe ile dünyam kararıyor.
Ve yine soğuk ve sessiz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Frozen : A New Story
FanfictionMavinin,buzların ve karların ülkesi barış içinde yaşayıp gider iken eski bir düşmanın dönüşü ile denge bozulur.Ve buzların hükmü sona erer. Arendelle...