Bölüm 2

19 5 16
                                    

Kral George uzun boylu ve heybetli bir adamdı.Siyah takım elbisesini buruşturmadan çalışma masasına oturup karşısında oturan eşi Kraliçe Mary'ye düşünceli bir şekilde baktı ve konuşmaya başladı.

"Az önce bay John Morris ile telefonda görüştüm,veliaht prens artık 17 yaşında girdi." dedi."Babamın ölmeden önce kral olarak vasiyet ettiği gibi bay John ile yaptığı anlaşmayı geçerli kılacağım."

Kraliçe Mary,kocasından yalnızca üç yaş küçüktü.Kumral renkli uzun saçlarını topuz yapmış,yüzüne de hafif bir makyaj yapmıştı.Endişeyle başını salladı,

"Anlaşmaya göre oğlumuz veliaht prens Edward ile bay John'un torunu evlenecek." dedi."Ama bu anlaşma geçmişte büyükler arasında yapılmış.Veliaht prens tanımadığı bir kızla evlenmeyi istemeyecektir."

Kral hafifçe gülümsedi.

"Edward evlenmeyi kabul edecektir.Biliyorsunuz büyükbabasına çok düşkündü ve onun vasiyetini yerine getirmek ister."

*******

Sinirden ağlayarak sıramda tepinirken Amber ve Teresa yanıma oturdu.

"O aptal kafama koca topu attı ve ben hiçbir şey diyemedim!" 

Amber ise beni çoktan boşvermiş bir şekilde Teresa'ya döndü.

"Prens çok yakışıklıydı!" dedi fısıldayarak.

Ona öyle bir bakış attım ki , bir bakış insan öldürebilseydi şuan Amber yaşamıyordu.

Elimdeki peçeteye sümkürdüğüm sırada sınıfta herkes dönüp bana baktı.

Utanarak " Ben tuvalete gidip yüzümü yıkayacağım sanırım." dedim.

Tam sınıftan çıkarken Teresa bana seslendi

"Sakın derse geç kalayım deme Katie, bir de edebiyatçının gazabına uğrama sonra "dedi ve  ardından bütün sınıf kahkahaya boğuldu.

*******

Kızlar tuvaleti neyseki boştu.Yüzümü yıkayıp aynada kendime bakarken büyük bir öfke hissediyordum.

Siyah uzun saçlarım ve yeşil gözlerimle aynadaki aksime bakarken gülümsedim.

"Prensmiş....Ukalanın teki." dedim kısık bir sesle.

Yüzümü ve ellerimi iyice kuruladıktan sonra geç kalmamak için sınıfa doğru koşar adımlarla ilerledim.

İkinci katın merdivenlerinden çıktığım sırada duyduğum sesle durakladım.

Bu ses...

Aman Tanrım...

Yan koridordan görünmeyecek şekilde duvarın arkasına tünedim ve kafamı azıcık uzattım.

Veliaht Prens Edward tanımadığım bir kız öğrenciyle koridorun karanlık bir köşesinde dikiliyordu.

Bu koridorda sadece uygulamalı derslerin laboratuvarları vardı,tenha bir yer olduğu kesindi.

Bulunduğum açıdan sadece kızın sarı saçları görünüyordu.

Hararetli bir şeyler konuştuklarını ifadelerinden anlayabiliyordum ve merakla kulağımı dikerek dinlemeye çalıştım.

Edward üzgünce başını salladı

"Kraliyet ailesi artık evlenme yaşımın geldiğini düşünüyor." dedi. "Ben bir yabancıyla evlenmektense senin gibi iyi bir arkadaşımla evlenmeyi isterim Ruby." 

Şaşkınlıktan ağzım bir karış açık kaldı

Keşke çekirdekte getirseydim...

Sarı saçlı kız bu sefer yavaşça Prens Edward'ın koluna dokundu

"Üzgünüm Edward,biliyorsun benim hayatım sadece bir şey üzerine kurulu.Ben dünyaca ünlü bir balerin olmak istiyorum." dedi "Eğer seninle evlenip veliaht prenses olursam bu hayali asla gerçekleştiremem."

Prensin hayal kırıklığına uğramış yüzünü görünce sinsice gülümsedim.

Çaktırmadan duvardan uzaklaşıp sınıfıma doğru koşarken sevinçten adeta uçuyordum.

"Gidip şu bomba haberi sınıftakilere yayayım da ukala prensimizin havası sönsün!" 


2.BÖLÜM SONU

ZORAKİ PRENSESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin