Bölüm 8

19 4 0
                                    

Savurduğum uçan tekmeyle veliaht prensin sol dizine doğru güçlü bir darbe indirdim.

"AHHH" diye bağırdı dizini tutarak.

Yüzünde hem şaşkın hem de acı dolu bir ifade vardı.

Ona tekme attığıma inanamamış olmalıydı.

Açıkçası şuan ben de kendime inanamıyordum.

Dizini tutmayı bırakıp bana doğru bağırmaya başladı.

"BU NE CÜRRET!" dedi. "Hemen özür dile yoksa sonuçlarına katlanırsın"

Ne? Ne demek istiyordu?

Hiçbir şey demeden ona bakmaya devam ediyordum.

Mavi gözleri öfkeden alev alevdi.Bana bir adım yaklaştı

"Hemen özür dilemezsen hayatının geri kalanını parmaklıklar ardında geçirirsin.Geleceğin kralına zarar vermek kaç yıldan başlıyor haberin var mı?" 

Hapis mi? Aman Tanrım bunun için gençliğimin baharında hapise mi gireceğim?

HAYIR HAYIR! Özür dilemek istemiyorum!

Dudaklarımı aşağı doğru kıvırarak yüzüme üzüntüden ağlayacakmış gibi bir ifade yerleştirdim ve Prens Edward'ın gözlerinin içine baktım.

Belki bu şekilde acıklı acıklı bakmaya devam edersem beni hapise attırmaz...

Prens yüzümdeki mahzun ifadeyi görünce şaşkınlıkla durdu.

"Ne yapıyorsun?Kes şöyle garip garip bakmayı." diye terslendi.

İfademi hiçbir şekilde bozmadan ona üzgün üzgün bakmaya devam ettim.

Bu durum Edward'ı iyice sinirlendirmiş olmalıydı.

"Sen bana suç işletmeye mi çalışıyorsun? Bu ifadede neyin nesi!"  dedi yüksek sesle.

Benden bir tepki ve cevap alamadığını görünce bir hışımla arkasına dönüp arkadaşlarına doğru ilerlemeye başladı.

Uzaklaşana kadar yüzümdeki ifadeyi bozmayacaktım.

Yürürken aniden durdu ve  başını arkaya -bana doğru- çevirdi.

"Dua et şuan meşgulum ve kaçmana izin vereceğim."  Parmağını bana doğru salladı . "Ama eğer evlendikten sonra da aynı şeyi yapmayı denersen seni bir kum torbası gibi asıp üzerinde boks pratiği yaparım."

Prens arkasını dönüp gözden kaybolunca derin bir oh çekip gülmeye başladım.

"Hapisten kurtuldum!Yaşasın!"

*****

Ruby okuldan eve gelince üzerini bile değiştirmeden okul üniformasıyla koltuğa oturup gözlerini kırpıştırdı.Ağlamak istemiyordu.Ağlayamazdı.

"Büyük bir hata yaptım..." dedi hıçkırarak.

Cebinden cep telefonunu çıkarıp galeriye girdi.Edward ile birlikte çektirdiği sayısız fotoğrafı vardı.

Okuldaki selfieleri, birlikte göl kenarındaki yeşillikteki piknikleri ...

En son çektirdikleri fotoğrafa tıkladı.Binicilik kulübünde , yan yana duran atlarının üzerinden kameraya gülümsüyorlardı.

Gözyaşları görüşünü bulanıklaştırıyordu.

"Evlilik teklifini kabul etmeliydim." derin bir nefes aldı " Ona gerçekleri anlatabilseydim, o beni anlardı."

Daha ağzından çıkar çıkmaz bu düşünce ona yanlış geldi.Başını iki yana salladı ve gözyaşlarının yanaklarından süzülmesine izin verdi.

"Edward ne kadar istese bile onunla evlenmem mümkün olmazdı... Çünkü..Ben yasak ilişkiden doğan bir çocuğum.Kraliyet ailesi beni asla kabul etmezdi."  

diyerek kendini teskin etmeye çalıştı.

Ani bir hareketle koltuktan kalkıp pencereye doğru yürüdü.

Camı açıp derin derin nefes aldı.

Hafif bir esintiyle uzun sarı saçları havalandı,bu hissin tadını çıkararak gözlerini kapattı.

"Başka bir yolu olmalı." gözlerini açıp güneşli gökyüzüne baktı.

Hafifçe gülümsedi.

...

8.BÖLÜM SONU

ZORAKİ PRENSESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin