İyi okumalar herkese! xxx
......................
Yama hala gelmemişti ve okul devam ediyordu. Tsukishima'nın bacakları çok uzun olduğu için bir türlü rahat edemiyormuş gibi ikide bir hareket ediyordu ve dizlerimiz birbirine değiyordu.
Rahatsız olmaktan çok komiğime gitmişti.
Ders bitmişti. Son derse girmek için hazırlanıyorduk.
-Yama bugün gelemeyecek sanırım.
Tsukishima: Bu saatten sonra gelmesinin bir anlamı yok zaten.
Kafamı salladım. Haklıydı.
-Bu arada sen sırada rahat edemedin sanırım. İkide bir hareket edip duruyorsun.
Tsukishima: Biraz. Önde de aynıyım. Rahatsız mı edici?
-YoOooo
Tsukishima: İyi. Sana antrenman saatlerini söylediler mi?
-Evet. Pazartesi, çarşamba, cuma günleri sabah 5 ve okul çıkışında. Bir de pazar günleri sabah 5'te yapılıyor. Doğru muyum?
Tsukishima: Evet.
Gülümsedim. Yine hafiften kızardı yanakları.
Tsukishima: Neye gülümsüyorsun yine?
-Hiiiç.
Tsukishima: Gülümseme o zaman.
-Niye sence de çok güzel gülümsemiyor muyum?
Tsukishima: N-normal işte. Kime göre neye göre?
-Sana soruyom bende.
Şuan çok eğleniyordum.
Tsukishima: Benimle dalg-
Sakura: Tsu-ki-shi-maa!
Yapmacık gülümsemesi ile yanımıza geldiğinde Tsukishima eski ifadesiz haline dönmüştü.
Tsukishima: Ne?
Sakura: Neden arkadaşına böyle soğuk davranıyorsun? Arkadaş değil miyiz yoksa?
Ben onları umursamadan önüme döndüm ve sıkıntıdan önümdeki ders kitabının sayfalarını karıştırmaya başlamıştım.
Tsukishima: Değiliz. Seninle arkadaş olmak istemiyorum.
Sakura: Şununla çok kaldın sanırım. Ne dediğinin farkına varamadın. Hahaha
Sahte bir şekilde her zamanki gıcık gülüşü kulaklarımla buluşunca yüzüm ekşidi.
Tsukishima: 'Şu' değil, Y/N. Ayrıca dediklerimin de gayet farkındayım. Ne de olsa senden daha önce çok gördüm. Özellikle de, kendi yanlışlarını iyi insanların üstüne atıp salağa yatmayı çok iyi becerenleri.
Sınıftaki herkes bizim olduğumuz tarafa bakıyordu. Sakura da bunu fark edip gergince güldü ve sırasına gitti.
Tsukishima olduğu yerde dişlerini sıkıyordu. Kolunu tuttum nazikçe.
-İyi misin?
Kafasını ilk önce elime sonra bana çevirdi.
Tsukishima: Böyle veletlerle uğraşmak sinirime dokunuyor. Zaman kaybı.
-Sinirliyken bile çok sakinsin. : )
Tsukishima: Ne yapsaydım? Kızın burnunu bir daha kırıp başıma iş mi açayım yani? Huh.
Yüzünde keyif alan alaycı gülümsemesiyle kendine döndüğünü anladım. Şaka ile karışık omzuna bir tane yumruk attım ama ayarı fazla kaçmıştı.
Bir an dengesini sağlayamadığı için sıradan düşüyordu.
Ne kadar belli etmemeye çalışsa da o da gülüyordu. Görüyordum.
Tsukishima: Elinin ayarını cidden tutturamıyorsun. Mümkünse bir daha vurma, acıyor.
-Bir daha konuş benimle öyle bak daha neler yapıyorum.
. . .
Okul her zamanki gibi sona ermişti ve benim için yeni bir sayfa açılıyordu.
Bugün pazartesi olduğundan erkek takımının da antrenmanı vardı ve ben yeni menajerdim.
Tsukishima ile spor salonuna beraber yürümüştük. İçeri girmeden ikimizde soyunma odalarına gittik. Kiyoko-san normal antrenman kıyafetlerimi giyebileceğimi söylediği için üstümü değiştirmem gerekiyordu. Kız takımının soyunma odasına yedek bıraktığım antrenman kıyafetlerimi giydim ve orada kalan eşyalarımı da alıp sahaya doğru ilerledim.
Tsukishima çoktan içeri girmişti ve tahminimce Yamaguchi için Ukai hoca ile konuşuyordu.
Sahaya ayak bastığımda ilk başta Hinata ile göz göze geldik.
Hinata: Y/N!!!
-SHOYOO!!
. . .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tsukishima x Reader
Roman pour AdolescentsBu ilk hikayem(iz) Tsukishima'yla uzun bir yolculuk seni bekliyor. BAŞTA SIKILIP BIRAKMAYIN!! -kardeşim-