10.Bölüm

219 10 5
                                    

Hellöö, yeni bir bölümle geldim aşklar. Bölümü okumadan bir oyunuzu alırım <3

Arkadaşlar bölümlerde değişiklik
olabilir. Bazı beğenmediğim yerler var.
Çok bir şey olmaz kurgu da zaten.

|Unutamam, bir daha üzeni, kendini
çok seveni|

                                       ◾

Yaşadığım şeyler, yaşayacağım şeylerden daha beter olur muydu? Her gün ne gibi farklı bir acıyla karşılaşacağım acaba?

Hani yorganın altında kısa sürede olsa kalınca nefes alamazsın ve kafanı çıkarıp rahatlamak istersin ya... İşte tam da şu an o durumdaydım. Nefes alamıyordum. Ciğerlerim uyarı veriyordu; artık nefes alma vakti geldi diye.

Nefes al artık, gerçek dünyadayız.

Yüzümü kaldırdım. Kızlar endişe ile bana bakıyorlardı. Şu an buradan uzaklaşmak istiyordum. Hava almak iyi gelirdi.
Sude sanki bu dileğimi anlamış gibi direkt ortaya lafı koyup ayağa kalktı.

"Biz balkondayız. Sizin de sohbetinize doyum olmuyor," diyerek, hepimizi ayaklandırdı.

Balkona kadar ruhu emilmiş, bir robot misali sürünerek gittim. Koltuğa kendimi bıraktım. Kafamı başlığa yaslayıp, derince bir oksijen çektim içime.

"Abim," diyerek söze başladı Sude. Karşımızda bir o tarafa bir bu tarafa gidip duruyordu.

"O salak abimin, sevgilisi yok!! Kızım var onda bir şeyler, bi bokluk var. Kesinlikle öyledir. Yoksa ben önceden abimin hareketlerinden falan anlardım," dedi.

Dizlerimi kendime çekip dudaklarımı büzdüm. "Kendi gözlerimle de görmüştüm zaten. Ne diye kurcalamaya çalıştım ki," diye kendi kendime konuştum. Ayağımda ki terlikler sinirimi bozmuştu. Bahçenin ortasına fırlattım.

"Diyorum ben size dedektiflik yapalım diye. Ama kabul etmiyorsunuz. Hem her şeyi kendimizde görmüş oluruz," dedi Melis.

"Ne dedektifliği Allah aşkına, adam bağırarak söyledi; Anne benim sevgilim var! Gelip elini öpecek, karım olacak diye!" Dedim.

Kızlar bana şaşırarak bakıyorlardı.

"Yuh abartma Alçin! Sadece kız arkadaşımı tanıştırmak istiyorum dedi," diyerek, bana karşı çıktı Aleyna.

"İşte dolaylı yoldan öyle dedi"

Oflayarak ayaklarımı bu seferde yanımda oturan Melis'in dizlerine uzattım. Normalde olsa kızardı ama şu an hiçbir onaylamaz bir cümle çıkmamıştı ağzından.

"Melis doğru söylüyor. Bence abim hakkında ufak tefek bilgiler toplayabiliriz. Hem içimiz de rahatlamış olur."

Olabilirdi aslında.

Eğer Baran bana yakınlık göstermeseydi, kesinlikle onu takip etme gibi bir durumu kabul etmezdim. Ama davranışları ve sözleri tutarsızdı. Kalbimin rahatlaması ve bazı şeylerin kesinliği için şu dedektiflik işini kabul ederdim.

RÜYA MAHALLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin