imagine ☆ multifandom

dean winchester.

uyarı: smut
bölümde diziyle bağlantılı ve bağlantısız kısımlar bulunmaktadır.

────ʚ˚ɞ────

Dean'ın sağ eli kapıyı iki kez yumrukluyor, kaşları çatık gözleri kaşlarının çatık olma sebebini sabırsızca bekler şekilde kapıda.

"Dean, sakin ol, tamam mı?" Sam, sözlerinin abisinde hiçbir etki bırakmayacağını bildiği halde bir umut konuşuyor.

Dean, bakışlarını biraz önceki sinirle kapıdan kardeşine doğru birkaç saniyeliğine çeviriyor. Ardından gözlerini devirerek bakışlarını eski konumuna döndürüyor. Tekrar kapıyı çalıyor.

Kapı açılıyor. "Angela'nın arkadaşlarıydınız, değil mi?"

"Dr. Mason-"

"Konuşmamız gerekiyor." Dean tok bir sesle yalnızca kavga önlemek isteyen Sam'in sesinin önüne geçiyor.

Dr. Mason, kapıdan geri çekiliyor ve ikiliyi içeriye davet ediyor.

"Eski Yunan dersleri veriyorsunuz, söyler misiniz, bunlar nedir?" Dean, dün gece Angela'nın boş tabutunda bulduğu sembollerin çizili olduğu kağıdı bilmiş bakışlarla Dr. Mason'a uzatarak soruyor.

"Anlayamadım, bunların Angela ile ne alakası var?" Bir kağıda bir Dean'a bakan profesör yanıtlıyor.

"Alakası var, şimdi lütfen beni aydınlatır mısınız?"

"İşaretler, eski Yunan ayinlerinden bir bölüm."

İstediği cevabı almış Dean başını sallayarak devam ettiriyor. "Ölü çağırıcılar kullanır, değil mi?"

"Evet, doğru."

"Buraya gelmeden önce kütüphaneye uğrayıp biraz ders çalıştık da, anlaşılan bu tarz ayinleri ölülerle konuşmak için hatta cesetleri geri getirmek için kullanırlarmış. Zombiler gibi."

"Evet, yani efsaneler öyle der."

"Peki konumuzla alakası nedir?"

"Bence biliyorsunuz."

"Dean." Sam abisinin umursamadığı bir seslenişte bulunuyor.

"Bakın, sizi anlıyorum. Benim de görmek için her şeyimi vereceğim kişiler var ama size bu hakkı kim verdi?"

"Sen neden bahsediyorsun?" Yaşlı adam bahsedilenlerden anlam çıkarmaya çalışır biçimde yanıtladı.

"Ölü olan, ölü kalmalıdır." Dean, öfkesini kontrol edemediği gibi ses dozajını da kontrol edememiş, sesi yükselmeye başlamıştı.

"Ne?" Dr. Mason hâlâ bağlantı kurmaya çalışıyordu.

"Kes artık." Sam ise Dean'ı susturmaya çalışıyordu.

"Geri getirdiğin şey kızın değil. O şeyler tehlikeli ve vahşi olur! İğrençtirler ve çevrelerindeki her şey ölür." Dean, yine Sam'in seslenişini kâle almadan olaylar hakkında bir fikri olmadığı gibi gözüken profesöre yüklenmekle meşguldü.

"Sen delisin." Sonunda bağlantı kurmaya çalışmayı bırakan profesör, Dean hakkındaki yorumunun hemen ardından ev telefonuna yöneldi.

"Nerede o?" Adamın itemlerini yok sayan Dean sorgusuna devam etti.

"Evimden defolun." Bu sefer söyleneni yok sayma sırası profesördeydi, telefonun tuşlarını yoklarken ikiliyi evinden kovdu.

Dean, hızlı bir hamleyle adamın elindeki telefonu alırken konuştu. "Onu sakladığını biliyorum. Söyle nerede?"