Keyifli okumalar!★
★
★"Bu kadar sevineceğini ve heyecanlanacağını hiç düşünmemiştim." dedi şaşkınca.
Dün gece Sirius zar zor uyumuştu heyecandan. Şimdi ise bavulunu hazırlamaya koyulmuştu. Halbuki okulların başlamasına daha vardı.
Sirius babasına bakarak hülyalı hülyalı konuşmaya başladı. "Nasıl heyecanlı olmam? Orası Hogwarts!"
"Şimdiden mi gitmeyi düşünüyorsun evlat? Daha bir ay var. Ve Hogwarts'ın şu an seni alacağını pek sanmıyorum." Sirius sanki bir rüyadan uyanmış gibi kendine geldi. Kendisini fazla kaptırmıştı maalesef ama ne yapsınd? Her insan Hogwarts'a gidemiyordu yani. Onun suçu değildi!
Sevimlice gülümsedi. "Pardon, biraz fazla kaptırdım galiba." Harry güldü ve oğluna sıkıca sarıldı. Kendi saçlarıyla aynı renk olan ama düzgünce şekil verilmiş saçları dağıttı. Sirius, Harry gibi dağınık bırakmazdı saçlarını. Şekillendirirdi ve dağıtılmasından hiç hoşlanmazdı. Aynı Draco gibi...
Hızla babasının kollarından çıktı ve dağılmış saçlarını düzeltmeye başladı hemen. Sitemle, "Saçlarımı dağıtma huyundan vazgeç artık." dedi.
Harry umursamazca omuz silkti. "Hadi hadi. Kahvaltı edelim, işe geç kalacağım." Usulca kafasınu salladı Sirius. Harry de asasını çıkarıp bavula yerleştirilmiş eşyaları dalaba sözsüz bir büyüyle geri gönderdi.
"Minky!"
"Efendim Büyük Potter?"
Harry ev cininin hitabıyla güldü. "Kahvaltıyı hazırlar mısın lütfen?"
Ev cini kafasını hızlı hızlı sallayarak cevap verdi. "Tabii Büyük Potter, tabii!" Minky ortadan kaybolduğunda Harry tekrar Sirius'a döndü. "Eve geldiğimde kabul ettiğimize dair mektubu yazar, yarın da yollarız."
Mutlulukla gülümsedi Sirius. "Tamam baba."
\\\\\-----\\\\\
Zaman hızlı geçmişti ve Hogwarts'ın açılmasına az bir zaman kalmıştı.
Daha arkadaşlarına haber verememişti yoğunluktan dolayı. Bu yüzden küçük bir yemek düzenlemeye karar vermişti Harry. Mektupları yollamış ve olumlu dönüş almıştı hepsinden.
Şimdi de Sirius'la gelmelerini bekliyordu.
Sirius mutlulukla babasına bakarak konuştu. "Çok mutlu olacaklar."
Gülümsedi ve Sirius'u kolunun altına alarak sarıldı. "Bence de."
Kapının çalmasıyla baba-oğul birbirinden ayrıldı ve kapıyı açmaya gittiler. Kapıyı açtıklarında kocaman gülümsemesiyle Molly karşıladı ikisini. Molly tam içeri girip onlara sarılacakken sağ taraftan Fred, sol taraftan George kafalarını uzatmış sırıtarak ikisine bakıyordu.
"Merhaba Potter'lar!"
Annelerinin önüne geçerek Harry ve Sirius'a sarıldılar. Ah bu ikizler...
Bayan Weasley kaşlarını çatarak bir elini Fred'in, bir elini de George'un omzuna koyarak birini sağa birini sola doğru ittirdi. "Çekilin bakayım!" diyerek açılan boşluğu kendisi kapatarak Harry ve Sirius'a sıkıca sarıldı. "Yavrularım! Sizi çok özledim!" Arkadaki kalabalık da dahil olmak üzere herkes onların bu hallerine gülmüştü.
"Hadi hayatım çocukları bırak da içeri geçelim." Bay Weasley'nin konuşmasıyla Molly, Harry ve Sirius'un yanaklarına kocaman öpücükler bırakıp içeri girmişti, tabii arkasından Arthur ile birlikte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Me Again (𝒟𝓇𝒶𝓇𝓇𝓎)
Fanfiction★ Küçük çocuk oyuncaklardan kafasını kaldırıp yemek hazırlayan babasına baktı. "Baba." diye seslendi Sirius. "Efendim oğlum?" "Diğer babam beni görse sever mi baba?" Soruyu sorarken resmen gözleri parlıyordu küçük çocuğun. Hevesle bakıyordu babası...