heaven's secret 2, taennie

1

selamlar, heaven's secret'in 10 yıl sonrası. heaven's secret 2.

okumadan önce 1. kitabı bitirmenizi tavsiye ederim.

yeni gelişen olaylar: rosé öldü.

iyi okumalar.

...

ateşli, parıldayan gökyüzü, güneşin yüzeyi gibi titriyor ve genişliyordu.

seyrek oksijen, kuru, kavrulmuş toprak ve kayıp ruhların sonsuz çayırı- işte hiçlik bundan ibaretti.

ölümsüzlerin mezarlığı.

kim olduklarını unutmuş, sonsuza kadar sürgüne mahkum olan kayıp ruhlar, kendilerini kaybetmişlerdi.

ta ki bir gün gök açılıp yanlarına bir kız inene dek.

yol boyunca yavaşça yürüdü, etrafına baktı.

insanlık dışı derecede hassas göz bebekleri gerekli siluetleri- ölü kişilerin kalıntılarını- yakalıyor ve kulağına bir şeyler fısıldayarak onlara yaklaşıyordu.

sana:"beni takip et."

namjoon:"..."

ruh itaatkar bir şekilde kızı takip ettiğinde, kız bir sonrakine yaklaştı.

rosé:"..."

nayeon:"..."

jungkook:"..."

konuşabilselerdi muhtemelen kıza sorular sorarlardı ama boğazları, ses telleri yoktu, sesleri yoktu.

bu yüzden bir rüyadaymış gibi, kim olduklarını, ne olduklarını ve nereye götürüldüklerini bilmeden sadece sessizce yürüyorlardı.

ama bazıları reddediyordu, boşluk tarafından emiliyordu.

fyr:"..."

ruh ürperdi. ani bir hareketle silueti bir an için şeklini kaybetti, ama sonra tekrar insan şekline büründü.

sana:"boşluğun seni yutacağını anlıyor musun? buna hazır mısın?"

ruh kararlıydı.

sana:"öyle olsun, ejderha."

jimin:"..."

bir zamanlar bir insandı- şimdi sadece ruhun bir yankısı olmuştu- bir şeylerin ters gittiğini hissetti ve yabancı kıza elini uzatmadı, geri tepti, eridi ve çekildi.

sana:"boşluğun seni yutacağını anlıyor musun? buna hazır mısın?"

ruh kararlıydı.

sana:"öyle olsun."

yaşayanları takip etmek istemediler. boşluk gitmelerine izin verdi.