ilk başta dayanılmaz bir çınlama duyuldu.
gittikçe yükseldi, gözbebeklerim acıdı, burnum ve kulaklarımdan kan damlaları akıyor gibiydi ama onları ne kadar silsem de hiçbir şey hissetmedim.
ama tanrılar bana merhamet etti ve çınlama azalmaya başladı, görüşüm geri geldi.
acı içinde yere yığıldım ve ancak odayı görünce ayağa kalktım.
beyaz duvarlar, tavan, zemin ve kapı.
bu renk kör ediyor, sinirlendiriyordu.
gözlerimi kapatmak istedim.
jennie:"hey! burada kimse var mı?"
sesim, aşılmaz duvarlar tarafından emilerek sessizliğe gömüldü.
tabii ki kapalı olan kapıyı açmaya çalıştım.
avucumu duvarlara bastırarak çevreyi dolaştım.
dikkat çekmek, en azından birine ulaşmak için birkaç girişimde bulundum ve sonra meditasyon yapmaya başladım.
az sonra kapı açıldı.
yavaşça, neredeyse tembelce gözlerimi açtım ve içeri giren kişiye baktım.
eşikte seungri duruyordu.
başını eğdi, beni inceledi, sonra öne çıktı ve kapıyı arkasından çarparak kapattı.
sigara yaktığını, dudaklarına götürüp dumanı içine çektiğini sessizce izledim.
odanın sessizliğinde çakmağın sesi o kadar yüksek çıktı ki irkildim.
seungri:"burayı sevdin mi?"
sorusunda alay yoktu ama bana göre bariz dalga geçiyordu.
jennie:"hayır!"
seungri:"anlaşıldı."
dumanı üfledi ve duman garip bir şekilde insan şeklini aldı.
jennie:"beni daha ne kadar burada tutacaksın?"
seungri:"bilmiyorum, henüz karar vermedim."
bana çok yaklaştı.
duvara yaslandım ve sanki bu onunla temastan kaçınmaya yardımcı olabilirmiş gibi parmak uçlarımda yükseldim.
ama süvari bana dokunmadı. sadece elini uzattı.
seungri:"ver elini."
jennie:"neden?"
seungri:"sadece elini ver."
sesinde sinirli bir sabırsızlık vardı, şansımı zorlamamaya karar vererek isteğini yerine getirdim.
avuçlarımız birbirine değdiği anda seungri gözlerini kapadı.
dudakları bir gülümsemeyle seğirdi.
sonra geri çekildi, bir fırt daha aldı ve odanın diğer ucuna gitti.
yere oturdu ve aynısını yapmam için bir işaret verdi.
gözlerimi ondan ayırmadan duvardan aşağı kaydım.
seungri:"sıradan ölümlüler ben yanındayken bayılıyor ama sen insan değilsin. ölümsüzlerden güç alıyorum ama sende o güç de yok. belki de mesele budur."
jennie:"zayıflığım bir güce mi dönüştü?"
seungri:"zayıflığın değil, özelliğin."
yorgunluktan ve can sıkıntısından yüzü yine asıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
heaven's secret 2, taennie
Fantastikheaven's secret, taennie 2. kitabidir. öldüm ve kendimi meleklerle iblislerin dünyasında buldum. ölümsüzlük bana güç ve kudret verdi ama başka bir güç gelecek ve her şeyi benden alacak. bunun yolun sonu olduğunu düşündüğümde, sadece bir başlangıç ol...