²⁵ kocaman bir aile

1.2K 160 33
                                    

Jisung

Ben mutfakta diğerleri için atıştırmalık hazırlarken Seungmin de yardım bahanesiyle gelmiş, Chan hyunga birden nasıl aşık olduğunu anlatıyordu.

"Jisung sonra böyle birden elini belime atıp beni kendine çekti, tabi ben o sırada çığlık atmamak için dudaklarımı dişliyorum. Farkında olmadan feromonlarımı etrafa yaymışım. Hemen yanımızda oturan biri dönüp söyleyince çok utandım. Chan kıkırdayınca öyle çok kelebek uçuştu ki karnımda bayılacak gibi oldum. Zaten on dakika falan sonra da diğerleri şikayet edince bizi sinema salonundan kovdular."

Patlayan mısırları tabaklara döküp ona döndüm. Kuruyemişlerin olduğu kapları tepsiye diziyordu.

"Yani senin şu iki yıllık platonik olduğun adam tamamen bir hoşlantıydı öyle mi, Chan hyung karşına çıkınca gerçek aşkı buldun gibi. Baksana yüzüne bir renk gelmiş."

"Yaa öyle mi olmuş."

Utandığından yanakları kızarmış, papatya kokulu feromonları etrafı sarmıştı. Konuşmama izin vermeden tepsiyi alıp kaçmıştı. Ben de son kalanları alıp salona geçtiğimde elimdekileri orta sehpaya bıraktım.

Hyunjin ve Jeongin'in arasında resmen oyuncağa dönen oğlumu alıp alfamın yanına oturdum.

Minho dönüp önce beni sonra da oğlumuzu öpüp tekrar Chan ve Changbin hyung ile konuşmaya devam etti.

Felix herkesin dikkatini çekmek adına elindeki krakerle bardağa vurmuş, kendince ses çıkarmıştı. Gözler ona dönerken ayağa kalkıp Changbin hyungun elini tuttu ve televizyonun önüne geçtiler.

"Öncelikle dün olan nişanımızdan sonra kutlama yapıcaktık ama bebekler olduğundan yapamamıştık."

Bebekler derken Jeongin ve Hanmin'i gözleriyle gösterdiğinde Jeongin hemen kendini savunmaya çalıştı.

"Hyung bebek falan değilim sadece uykusuzdum. Ne olmuş yani koltukta uyuya kalmışsam."

Felix ters bir bakış atmış sonra devam etmişti konuşmasına.

"Her neyse, çok uzatmıyıcam yoksa abişler bizi öldürecek gibi. Umarım bu birliktelik ömrümüz boyunca devam eder ve kocaman bir aile olarak hayatımızı sürdürürüz. "

Sözünü bitirdiğinde dönüp Changbin hyungun yanağına minik bir öpücük bırakmış sonrasında gülümseyerek bize dönmüştü.

Tam o sıra Chan hyung ayağa kalkmış, boğazını temizleyerek -yağmur sonrası ıslak toprak- feromonlarını salgılayıp dikkatleri üzerine çekti.

"Madem kocaman bir aile oluyoruz, ben de bir adım atmak istiyorum."

Seungmin'in karşısına geçip masadan aldığı cansız gülü ona uzattı.

"Hayatım boyunca tanıdığım en asil omega benimle çıkmak ister mi?"

Seungmin'e kal gelirken ağzı açık öylece heyecanlı kokusunu yayıyordu.

"Şey, tanıdığım en romantik alfa bunu istiyorsa eğer, evet çıkmak isterim."

Jeongin, ben ve Felix sevinç çığlıklarımızı atarken diğerleri alkışlıyorlardı.

Gerçekten kocaman bir aile olmuştuk. Ben, alfam, küçük omegamız ve dostlarımız...

Saat geçe gelene kadar bolca gülmüş ve eğlenmiştik. Diğerleri evlerine geçerken Minho Hanmin'i oyalamış bende kısaca etrafı toplamıştım.

Babasının kucağında etrafa uykusuz ve huysuz bakışlar atan oğlum dudağını bükerken ağlaması beklendikti.

Yastıkları da düzeltince gidip Hanmin'i kucağıma almıştım ki ağlamaya başlamıştı da.

Ben önde Minho arkamda yukarı çıktığımızda bebek odasına geçtik. Altını pisleten oğlumu temizleyip üzerini değiştirdim ve omzuma yatırdım.

Etrafta dolanıp küçüğümün sırtını pışpışlarken Minho da üzerini değiştirip yanımıza gelmiş, kapıya yaslanmış bizi izliyordu.

Hanmin'in uyuduğuna iyice emin olduktan sonra beşiğine yatırıp yavaş ve sessizce odadan çıktım.

Odamıza geçtiğimizde kendimi yorgunca yatağa attım. Minho da gelip yanıma uzandı ve kafamı göğsüne çekti.

"Çok yoruldun bugün minişim."

Uzanıp saçlarımın üzerine öpücükler bıraktı.

"Sorun değil, kocaman bir aile olmamız çok hoşuma gitti. Bir sene öncesine kadar da etrafımda insanların olmasından rahatsızdım. Şimdi ise sen, küçüğümüz, diğerleri hiç ayrılmayalım istiyorum."

Doğrulup ona doğru dönerek oturdum, aynı şekilde beni tekrarlayıp ellerini yanaklarıma çıkardı.

"Dergilerde sayfa sayfa seni okuduğumda o kadar çok yanımda ol, benimle ol, eskisi gibi olalım istiyordum ki. Şimdi ise yanımdasın, kollarım arasında, oğlumuz hemen yan odada uyuyor, istediğim her an seni öpebilirim. Daha fazla şey istemiyorum."

Sözlerini bitirip dudaklarıma küçük öpücükler bırakmaya başladı. Karşılık vermeye başladığımda yavaşça derinleşmeye başladı öpüşleri.

Beni yatağa yatırıp üzerime çıkmışken bir eli belimi bulup okşamaya başladı. Islak bir sesle ayrıldığımızda doğrulup üzerimdeki tişörtü çıkardı. Sonrasında tekrar dudaklarıma yöneldi.

Eli belimde dolaşmaya devam ederken diğer eli de göğüs ucumu buldu. Ağzının içine inlememi bırakırken gerilen dudaklarından sırıttığı belli oluyordu.

Tekrar geri çekilip bu sefer boynuma yönelip mühür bölgeme izlerini bırakıp kalçamı yoğururken kendimi ona sürtmeye çalışıyordum, ki başarıyorum da.

Tam altımı soyacağı sırada duyduğumuz ağlama sesiyle küçük bir küfür savurup üzerimden kalktı.

Kıkırdayarak tişörtümü üzerime geçirdim ve yataktan çıktım.

"Sen lavaboya geç ben de onu yatırayım."

"Hayır ya, ne zaman biticek bu gece uyanmaları."

İsyanını duymazdan gelip Hanmin'in yanına geçtim.

Şapşal alfa, onun uyanacağını bile düşünmemişti azgınlığından.

••••

Selamm

Uzun zaman oldu sanırım.

Aslında bir süre daha yazmam sanıyordum ama baktım hiç bildirim yok ben de yazayım dedim.

SeungChan da halloldu, benden mutlusu ve hızlısı mezarda.

Çok saçmalamış da olabilirim. Bir yanlışlık varsa görmezden gelelim.

Omeganı Bul||MinSung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin