10

113 12 52
                                    

Merabalar.

Nasılsınız?

Keyifli okumalar. 

************************************

Finney ayakkabılarını giyerken babasının sorduğu sorulara cevap veriyordu. "İyi olacağına emin misin evlat?" "Evet baba, evet." Finney bağcıklarını parmakları arasında dolamaya başlamıştı "Seni almam gerekiyor mu? Yada ne bileyim başka bir şey?" Finney bağcıklarını kurdele haline getirip diğerine geçti "Hayır baba, hem beni onlar bırakacak." Terence elindeki gazeteyi kenara bıraktı "Anladım evlat, ama eğer bir şeye ihtiyacın olursa aramayı unutma." Finney son bağcıklarını da bağlayıp kalktı "Tamamdır baba." Eksik bir şeyi kalmış mı diye bakınıp elini kapı kulpuna attı Finney "Görüşürüz baba." "Görüşürüz Evlat."

Finney kapıyı kapatıp kaldırımda beklemeye başladı. Biraz korkuyordu tabi, ama bu ona engel olamıyordu. Üstünü tekrar süzdü Finney, beyaz kolsuz tişörtü pantolonunun başladığı yerde bitiyordu ve biraz bol duruyordu, altına siyah bir pantolon giymişti, saçları her zamanki gibi duruyordu. Bir şey eksikti, ceketini unutmuştu. Tam geri dönecekken bir araba görünmüştü,Mike amcanın arabası.

Finney olduğu yere geri döndü, nede olsa hava sıcaktı. Araba gelip tam yanında durduğu zaman Finney gülümseyerek arakaya, Robin'in yanına oturmuştu. "Hey Finn." Finney yüzündeki gülümsemeyle Robin'e döndü "Merhaba Robin." "Hey Finney evlat, nasılsın?" "İyiyim efendim, siz?" Mike amca arabayı çalıştırıp sürerken "Bende iyiyim evlat, teşekkür ederim." dedi. "Heyecanlı mısın Finn?" Finn Robin'e çevirdi bakışlarını tekrar "Evet, fazlasıyla." Robin önüne dönerken "Merak etme, orada olacağım." dedi. 

Finney etrafına bakıyordu camdan, ağaçlar, binalar, sokak lambaları hızla gelip geçiyordu yanlarından. Yarım saat daha araba yolculuğu yaptıktan sonra Finney Mike amcanın arabayı bir yere sürdüğünü fark etti, Robin'in camından bakınca büyük bir ekranın oraya sürdüğünü görmüştü. "Geldik." Robin Finney'e gülümseyip indi araba durunca.  Ardından da Finney inmişti, filmin Teksas katliamı olduğunu fark etti, neden şaşırıyorsa artık.

Arabayı en önden değil de ikinci sıradan park etmişti Mike amca, onların arkasından da bir sürü araba gelerek tamamen doldurmuştu oraları. Robin arabanın kapotuna yaslandı, Finney'de ona bakarak yanına yaslandı, Mike amca sürücü koltuğunun yanındaki kapıya yaslanarak izlemeye başlamıştı filmi. Finney Robin'e yakın durmuştu ilk dakikalardan, Robin bunu fark etmemişti daha. 

(Teksas Katliamını hiç izlemedim, kendimden uyduracağım bilginize.)

İlerleyen dakikalarda katil ilk kurbanını öldürmek içim pusuda bekliyordu, tabi nerede olduğunu bilmiyordu Finney, kurbanın gözünden izliyorlardı filmi. Gerilim müziği Finney'i iyice gererken Finney sadece Robin'e birkaç santim daha yaklaşmakla yetinmişti, Robin ise hala arabaya yaslanmış bir şekilde kollarını kavuşturmaya devam ediyordu. Finney korkunun tavan olduğu dakikalarda dayanamayarak Robin'in elini tutmuştu, Robin şaşırmış bir şekilde ellerine ardından Finney'e bakmıştı. 

Finney'in korkmuş yüzüne bakınca sebebini anlamıştı, ama hala kalbi göğüs kafesini delip geçecekmiş gibi atıyordu. "Robin..?" Robin Finney'in cılız ve korkmuş sesiyle anında oraya dönmüştü. "Ne oldu Finn?" Finney yutkunarak "Sana sarılabilir miyim?" dedi az önceki sesiyle. Robin sırıtarak "Korktun mu?" diye sordu. Finney tekrar yutkunarak kafasını evet anlamında salladı, katil üçüncü kurbanına oyun oynuyordu, kötü bitecek bir oyun.

Robin bir şey demeden kendine çekti Finney'i, Finney anında ona sokulmuştu. Robin bir eli yanında, diğeri Finney'in beline sarılmış bir şekilde rahatça filmi seyrederken Finney korkuyordu. Ama neden artık o kadarda korkmadığını fark etti, Robin ona güven vermişti. Gerilimden dolayı fark etmemişti ama şimdi soğuğu iliklerine kadar hissediyordu. Robin Finney'in titrediğini fark edince ondan ayrıldı ve ceketini çıkararak omuzlarına bıraktı. 

Finney ilk başlarda şaşırsa da, cekete biraz daha sarılarak tekrar Robin'e sokulmuştu. Robin ise siyah sıfır kollusuyla pek üşüyora benzemiyordu. Finney kendine hakim olamayarak onu süzdü, siyah sıfır kollunun altına mavi bir pantolon ve işlemeli mavi bir bandana takmıştı, çok yakışıklı görünüyordu. Bir dakika, o ne düşünmüştü az önce? Robin'e yakışıklı demişti, ama arkadaşça değil. Kafasını iki yana sallayarak tekrar filme odaklandı Finney.

Katil bu sefer bir kızı parçalara ayırıyordu bir testere ile. Finney bakamıyordu, kafasını çevirip Robin'in boynuna koydu, Robin kasılmıştı ama fark edememişti. Robin yutkundu, Finney'in kokusu burnuna geliyordu,başı dönüyordu, Finney'in kokusu onu sarhoş ediyordu adeta. İçinde huzur vardı, dünyalar onun olmuş gibi hissediyordu sanki. Filmin son dakikalarına yakın Finney kafasını kaldırıp filme bakmıştı, katil bu sefer toplu insan ceset ve uzuvlarından kurtulmaya çalışıyordu ormanda.

Ama son anda yakalanıyordu, ama o kaçmayı başarıyordu. Finney Robin'e farkında olmadan biraz daha sarılarak gerilim sahnesini izlemeye devam etti. Adam yakınlardaki bir odun doğrama atolyesine gitti hızlıca, polislerde peşinden koşuyordu. Katil etrafı inceledi, kaçacak yol bulamayınca koca makineyi çalıştırdı, polisler gelince çoktan makinenin tepesine çıkmıştı bile. 

Polislerin dur emirine uymayıp "Beni asla yakalayamayacaksınız!" diye bağırarak içeriye atlamıştı, makineyi durdurmuşlardı ama içeriden doğranmış halde bir el, kol, ve bacağın yarısı gelmişti, öldüğünü düşünerek cesedi orada bırakarak yetkili birimleri aramıştı ekipler, ama makinenin içinde adam aniden gözlerini açmış, film orada bitmişti. 

Finney tuttuğu nefesini verdi,  gerçekten heyecanlı bir filmdi. Robin'den ayrılıp biraz geri çekildi, utandığını hissediyordu. "Beğendin mi Finn?" Finney kafasını evet anlamında salladı, korku filmlerinden hoşlanmazdı ama bu filmi sevmişti. "Hadi çocuklar, film bitti gidiyoruz." Finney ve Robin Mike amcanın sesiyle garip bakışmalarına son verip arabaya bindiler. "Hey Finney evlat?" Finney Mike amcaya baktı "Efendim?" "Bu gece bizde kalsana evlat, hem yarın okul yok." Finney birkaç saniye düşündü, neden olmasın ki? "Babama sormam gerekiyor." Mike amca gülümseyerek "Ben hallederim evlat, sen bana numarayı ver." Finney numarayı söyleyip arkasına yaslandı, Mike amca telefonla konuşmak için arabadan inmişti.

"Hey Finn." "Efendim Robin?" Robin sırıttı "Bunu bir ara tekrar yapalım mı?" Finney kafasını bilmem anlamında salladı "Belki, bir gün. Ama o bir gün ben bu filmi unutana kadar olmaz." Robin kıkırdadı, Finney onun kıkırtısı üzerine gülümsedi.

Mike amca arabaya binip "Baban izin verdi evlat." dedi gülümseyerek.  Finney bir şey demeden gülümsedi, Robin ile uyumak fikri gözüne pek fena gelmiyordu.

Eve varınca Robin ve Finney önce girmişti içeriye, Mike amca işi olduğunu söyleyip gitmişti. " Robin,eres tú chico?(Robin oğlum sen misin?)" Robin ayakkabılarını kenara bırakırken "Si mamá(Evet anne)" diye seslenmişti. Bayan Allerano mutfaktan çıkıp Finney'i fark edince gülümsemesi büyümüştü "Finney, tatlım hoş geldin." "Hoş buldum efendim." dedi Finney kibarca gülümseyerek. "Saat geç oldu çocuklar, hadi yatmaya." Robin isteksizce kafasını salladı, bir yanı Finney ile uyuyacağı için mutluyken diğer yanı onunla vakit geçiremediği için üzgündü.

"Hadi Finn." Finney kafasını sallayıp Robin'i takip etti, uykusu gelmişti. "İyi geceler efendim." "İyi geceler." Robin ve Finney Robin'in odasına girip kapıyı arkalarından kapattılar, Finney geçen hafta buradayken giydiği kıyafetlerin hala yıkanmamış olduğunu fark etti "Robin, kıyafetleri neden yıkamadın?" Robin gözlerini kaçırdı, 'Senin gibi kokuyorlardı, yıkamaya kıyamadım' diyemezdi tabi ki. "Bilmem, kalmış." Finney esnedi, uyku ağır basıyordu ve sorgulamak istediği son şeydi. 

Kıyafetleri alıp giyinmeye başladı, Robin arkasını dönmüştü bile. "Bitirdim Robin." Robin arkasını dönüp kendisi için kıyafet çıkarıp giydi, Finney çoktan yatağa yatarak gözlerini kapatmıştı bile. Robin üstünü giyinmeyi bırakınca ışığı kapatarak Finney'in yanına yattı, Finney kendini kaldırarak Robin'in göğsüne koydu. Robin gülümseyip " Buenas noches, hermoso.(İyi geceler Güzelim.)" dedi kısık bir sesle, ardından Finney'in sarımsı saçlarına bir öpücük kondurup gözlerini kapattı.

***************************************

Bölüm sonu

Ne düşünüyorsunuz bakalım?

Adios

A real man never leaves his ''Friend'' behind/RinneyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin