10 - Küstüm. Ama üzülme yarın barışacağım çok dayanamam.

322 38 43
                                    

[2014]

Chan Hyung,

Beni unuttuğunu düşünmeye biraz geç başladım ama, başka bir ihtimal gelmiyor aklıma en kötüleri dışında.

Bana neden mektup yazmadın ki. Gittiğinden beri, 7 yıldır, bir tane bile mektup göndermemen gerçekten kalbimi kırdı. Bana çok içten söz vermiştin oysa ki.

Ama ne olursa olsun bu doğum gününü de kutlamak istiyorum. İyi ki doğdun Chan hyung. İyi ki seni tanımışım. İyi ki seni sevdim ve iyi ki bana sevgini hissettirdin.

Bana demiştin ya buradaki evinizin arkasında öptükten sonra, bu anı hatırlarım hep diye. Diğer bazı şeyleri hatırlamıyorum ama o an her detayıyla aklımda. Sen de hatırlıyorsun belki o anı. Beni unutmak istediysen bile keşke haber verseydin hyung. Belki mektup gönderirsin diye o kadar yazı yazdım cevap olarak gönderirim diye.

Hyung, bu sondu. Kaç tane yazdım bilmiyorum. Hem mektup olarak hem defterlere. Seni fazlasıyla özledim. Mektup beklemesem belki sorun olmayacaktı ama, gelir diye her gün koşarak geldim eve.

İlkokul bittiğinde hyung, parktan ilk önce Chaeryeong gitti. Hyunjinle Jisung'un eski kavgaları kalmamıştı. Ama soğuklardı birbirine. Sen gittikten sonra herkes soğuktu gerçi. Hiç bir oyunun lideri yoktu. Oyunlar uzun süremiyor hemen herkes dağılıyordu. Oysa ki seninle oynarken sabahtan akşama kadar aynı oyunu oynuyor ve zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyorduk.

Daha sonra Yeji-Hyunjin ve Felix gittiler. Aslında taşınmamışlardı. Ama biliyorsun evleri uzaktı buraya. Sırf bizim için geliyorlardı ama ilkokuldan sonra parka uğrayan da kalmadı çok. Üçü de aynı ortaokula gidiyorlar. En son iki ay önce gördüm onları da. Markette karşılaştık. Biliyor musun Felix hala onların kuyruğu gibi. Arkadaşlıkları çok güzel. Umarım onların araları açılmaz hyung. Aramızdan en az birisinin mutlu olmasını istiyorum.

Jisung da bu senenin başında şehir değiştirdi. Benden özür diledi gitmeden önce. Nedenini sordum. Hatırlamıyorsan önemli birşey değildi demek ki dedi. Senden özür dileyememiş. Sana ulaşıp ulaşamadığımı sordu son defa. Beni ağlatmıştı. Gelip onu masanın üstünden yere attığını hatırlıyorum. Neden ağlamıştım hatırlamıyorum. Bundan dolayı mı diledi? Keşke sana ulaşsam ve bana anlatsan.

Changbinle ben kalmıştık parkta. Büyükleriydik parkın. Senin beni ilk öptüğün yaşımdaki çocuklar vardı. Birini sana benzetiyordum. Hepsinin lideri. Çocukların abisi görevinde. Oyunları düzenleyen. O kadar tatlıydı ki. Gözyaşlarımı tutamamış olabilirim.

Changbinler de bir ay önce taşındı. Birbirimizde numaralarımız var. Pek arayacağını sanmıyorum ama en azından bağımız kopmadı. İstediğim zaman ona ulaşabilirim. Bencillik olacak ama keşke onun yerine istediğim zaman sana ulaşıyor olsaydım Chan hyung.

Bunu buraya yazmak rahatsız edici. Keşke böyle bir şey olmasaydı ama, sonumuzu yazmak istedim Hyung.

Hyung.. Park. Oyun oynadığımız park. Dün gözlerimin önünde yıktılar parkı. Oturup izledim. Hareket edemedim. Her uğraştıkları yerde anılarımızı hatırladım.

Beni salladığın salıncak, ucunda oturup şekerimi yerken beni öptüğün ikili kaydırak, Jisung'un sürekli arabalarına yol yaptığı kum havuzu, Yeji'nin Chaeryeong'un saçlarını ördüğü büyük kaydırağın geniş merdivenleri...

Orada kaldırıma çöküp ağlayarak izledim hyung. Galiba son umudum da bitti dün. Bir gün tekrar hep birlikte burada buluşup aynı şeyleri yapma hayalim vardı. Sen de bana haber göndermiyorken hiç bir şey için isteğim ve umudum kalmadı.

Son mektubum ama seni aramaya devam edeceğim. Babam bilgisayar aldı ve internetimiz de var. Öğreneceğim nasıl kullanıldığını. Seni bulmadan, tekrar elini tutmadan ölmek istemiyorum.

Yang Jeongin
10.03.2014 Cuma

###

Fotograf kitligi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Fotograf kitligi

Tarih doğru bu arada. 10 ekim 2014 cuma gunune denk geliyo acip baktim. Mubarek gun 🤲

###

Hemen sabah olsa.

little love // jeongchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin