Bölüm on bir

258 36 6
                                    


“Ya dostlarım, Gözde hanımefendisiyle başlamak üzere olduğumuz ilişki tek bir ‘olmaz bizden...’ lafıyla son buldu.”

Olmaz bizden derken sesini inceltmesine sırıtırken Müberra ve Eray, çekirdek çitleyerek merakla sordu “İyi de neden?”

Sefa ağlar gibi burnunu çekip “Neden olacak? Tipsizim ondandır.” Sefanın sitemkâr sesine karşılık tekli koltukta oturmuş başından beri sessizce Sefa’yı dinleyen Gözde konuşmaya dahil oldu.

“Sana bunu sebebinin dış görünüş olmadığını defalarca söyledim Sefa.”

Sefa şok olmuş bir şekilde Gözde’ye bakıp gözlerini kıstı “Senin ne işin var burada?” ardından hepimizin üstünde gözlerini gezdirip “Hanginiz çağırdı bu hanımefendiyi?”

“Sen.”

Hepimizden bir çıkan kelimeyle Sefa alnını tutup, “Okey, ikinci bir şok geliyor,” dedikten sonra “nasıl ben çağırdım ya?” salaklığına küfür eder gibi sorduğu soruya Gözde alayla cevap verdi.

“Hepimizin olduğu gruba ‘Herkes çabuk Melisalara gelsin.’ Yazdın ben de önemli bir şey var diye geldim.”

Sefa, yanındaki Eray’a dönüp sözde sessiz bir şekilde konuştu “Gözde hariç yazmayı unutmuşum ya.”

İrem, ağzındaki çekirdeği çitleyip gözlerini devirdi “Salak bu çocuk.” Ardından Gözde’ye dönüp taktir eder gibi konuşup göz kırptı “İyi yapmışsın kız Gözde, aferin.” Remziye ve Betül gülerek hak verdi.

Sefa yanımda oturan Altay’a dönüp yakındı “Yaa Altay yaa, ne diyorlar!”

Altay onun yakınmasına gülüp kafasını omzuma yaslarken, Sefa ona kötü bir bakış atıp Eray’a döndü acıların çocuğu gibi.

Eray bir anne gibi Sefa’nın kafasını tutup göğsüne yasladı “Oy kuzum benim kıyamam!” sesinin dozunu ayarlayıp “Zaten seni hak etmiyordu, sen daha iyilerine layıksın.” Dediğinde Betül lafa atladı, “Pardon! Asıl Gözde daha iyilerine layık.” Ardından Gözdeye dönüp “Aferin iyi ki ayrıldın.” Dediğinde Gözde “Sevgili değildik ki...” diye mırıldandığında kızlar gülerken Sefa ağlamaklı bir ses çıkarıp Eray’ın omzuna gömüldü.

Müberra çekirdeğini çitlerken, “Şimdi ağlayıp kendini heba etme, elimde çok güzel acı dolu liste var ben sana onu atayım göz yaşlarını onları dinleyerek akıtırsın kanks.” Dediğinde Sefa burnunu çekerek “Olur olur, duş altında ağlarken dinlerim.” Diye mırıldandı.

Hâlâ omzumda yatan Altay’ın saçlarını okşarken Gözde’ye baktım, “Aferin Gözde, çocuğu nikah günü terk edilen Ela yaptın.”

                                      ///////
Herkes yavaştan dağılırken ben Sefa ve Altay’ı yolcu ediyordum.

“Sıkma canını daha fazla Sefa.”

Sıkılmayacak gibi değil ki Meso, ben ondan gerçekten hoşlanıyordum ve olacağımıza inanmıştım.”

“Aranızda bir ilişki olmadan bitirmek daha sağlıklı oldu sanki.”

Altay’ın konuşmasıyla kafamı hak verircesine sallarken Sefa omuzlarını silkti küçük bir çocuk gibi “Sanki.” Diye mırıldandığında sarıldım.

Saman Sarısı | Altay Bayındır✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin