3-Insomnia✨️

142 5 0
                                    

 "Yeter bu kadar."

Son yaptığım değişiklikleri kaydettim ve bilgisayarımı kapattım. Oturduğum döner koltuğumu ellerimle masadan destek alarak geri geri ittirdim. Boş alandan kendi etrafımda dönerken başım da geriye düşmüştü. Gözlerimi kapatıp anın tadını çıkarmak istedim ama biraz daha böyle durursam uyuyakalacaktım. Ve daha yapmam gereken işlerim vardı.

 Koltuğumdan kalkıp dışarı çıktım. Koridor buz gibiydi, ceketimin önünü kapatmak yeterli olmuyordu. Ellerimi ceplerime koyup içecek bir şeyler almak için adımlarımı hızlandırdım. Uzun süredir odamda olduğundan havanın bu kadar soğuduğunu fark etmemiştim.

Koridorda ilerlerken gelen ritimli bir sesle olduğum yerde durakladım. Metronoma benziyordu ama fazla kısıktı. Hemen sağımdaki kapının arkasından geliyordu. Kapıya yaklaştığımda doğru duyduğumu fark ettim. Bir metronom sesiydi ve hızlı sayılabilecek bir ritmi vardı. Bir adım geriye çekildiğimde buranın kimin odası olduğunu ancak fark ettim. Gecenin bu saatinde çalışmaya devam etmesi şaşırtıcı değildi.

 Chan yine uyumamıştı.

 "Hyung acaba Seungmin'le ya da seninle mi başlasak? Şarkı hızlı ama intro için yumuşak bir sese ihtiyacımız var."

 Changbin'in içerden gelen sesini duyunca yalnız olmadığını anladım. Zaten fazlaca yorgun bir gün geçirmiştik. Üstüne üstlük hala çalışmaya devam ediyorduk.

 Bir kez daha kendimizle gurur duydum.

 Onlara süpriz yapmak için mutfağa geçtim. Bugün taze meyve gelmişti, belki ufak bir meyve tabağı yapabilirdim.

 Mutfakta işimi hallettikten sonra Chan'ın odasına döndüm. Tam kapısını çalacağım sırada koridorun başında bir siluet belirdi. Loş ışıkta yüzünü göremesem de vücudu onu ele veriyordu. Hyunjin elinde bir battaniyeyle yaklaşırken odaya girmekten vazgeçip onu bekledim. Yanıma gelene kadar beni fark etmemişti, fazlasıyla dalgın görünüyordu.

 "Hyunjin? Sen de uyumamışsın."

 Yüzünü ovuşturdu. "Changbin Hyung mesaj attı. Uyanıksam gelmemi istemişti. Kayıt için çalışıyoruz." Gözleri ellerime kaydı. "Bu kadar meyveyi tek başına yersen sorun olmaz mı?" Elimdeki tabaktan bir portakal dilimi aldı.

Güldüm. "Doğru, sorun olur. Bu yüzden bu tabağı paylaşacak üyelere ihtiyacım var."

Ağzındakini çiğnemeyi bıraktı. "Bize mi hazırladın yoksa?"

 Göz kırptım. "Gel hadi."

 Chan'ın odasının kapısını tıklattım ve içeri girdim. Chan ve Changbin ekrana odaklanmış şekilde gözlerini kırpmadan oturuyorlardı. Yavaşça içeri süzüldüm.

 İkisi de bizden yana bakmıyordu. "Hyunjin-ah harika bir part oldu bu. Biraz daha sivri yerleri yumuşatırsan daha da mükemmel olabilir." Changbin de Chan gibi bizden yana bakmazken fazla heyecanlı görünüyordu.

 "Ben de dinleyebilir miyim?" İkisi de hızla bana dönerken Hyunjin'le gülerek onlara bakıyorduk.

 "Areum? Sen de mi uyumadın?"

 "Bence bu üyeler arasında bir selamlaşma olsun." Hyunjin gülerek Chan'a cevap verirken yanımdan geçti ve elindeki battaniyeyi açmaya başladı. O sırada koltuktaki Jisung'u görmek içime bir hüzün dalgası gönderdi.

 Koltukta uyuyakalmıştı.

 Hyunjin sıkıca üzerine battaniyeyi örterken ben de meyve tabağını masaya bıraktım. "Ne zamandır çalışıyorsunuz? Chan'ın çalışacağını biliyordum ama bu saate kadar beraber olacağınızı düşünmemiştim."

Stray Kids Short Stories ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin