4-The City🌆

139 6 0
                                    

Şehir akşamüzeri daha da güzeldi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şehir akşamüzeri daha da güzeldi. Yaz sıcağında terlemiş bedenimi öpen hafif rüzgarla yürümek huzur vericiydi. Başımdaki Hyunjin'den aldığım snapback siyah şapkayı biraz yukarı kaldırıp uzun gökdelenlere baktım. Her bir katın her bir odasında, bir yabancı hayatını kazanmak için emek harcıyordu. Bu ülkede en sevdiğim şey de buydu işte. Her yerde her çeşit insanı görebilmek mümkündü.

Arkamdan gelen kamera sesini duyduğumda refleksle o tarafa döndüm.

Seungmin kamerasını indirip sıkıntıyla ekrana baktı. "Of... Yine istediğim gibi yakalayamadım."

Yanıma gelmesini bekledim. "Ben istediğin pozu verene kadar denerim. Sıkma canını."

"Aslında poz vermeni istemiyorum. Doğal çıkması için uğraşıyorum ama bir türlü aklımdaki görüntü açısını yakalayamadım."

Güldüm. "Bu azimle devam edersen başaracağına eminim."

"Bilmiyorum. Belki de bugünlük vazgeçmeliyim." Kamerasını güç tuşuyla kapattı ve ağırlığını boynundaki askılığına teslim etti.

Yavaşça koluna girdim. "Gel hadi. Bir şeyler yiyelim, sonra da yurda döneriz."

"Planladığım gibi gitmedi bugün. Neyse..."

Gökyüzüne baktım. Güneş çoktan batmış, son pembeliklerini binaların üzerinden sergiliyordu. "Doğru, pek istediğin gibi değildi. Ama belli mi olur? Gün daha bitmedi."

Derin bir nefes verdi rüzgara doğru. "Doğru, belli olmaz... Hadi gidelim."

Şehir merkezinin biraz dışındaydık. Kafelerle restoranlar burada daha sakin ve daha rahattı. Maskelerimiz sıcakta boğucu hale geldiğinden bir an önce soğuk bir şeyler alabileceğimiz bir yer bulmak istiyorduk. Günü planladığı gibi geçmediği için Seungmin'in canının biraz sıkkın olduğu belliydi. Onu neşelendirmenin bir yolunu bulmalıydım.

Ara sıra geldiğim tatlı mekanı karşıdan belirdiğinde gülümsedim. Daha önce üyelerden kimseyi getirmemiştim buraya, insanlardan uzaklaşıp tek başıma vakit geçirmek istediğimde geldiğim bir mekandı.

Ama keyfinin yerine gelmesini istediğim için bugün Seungmin'e bir ayrıcalık tanıyabilirdim.

Elimle renkli kapısını işaret ettim. "Oraya gidelim mi?"

Seungmin işaret ettiğim yere baktı. "Daha önce girdin mi hiç?"

Başımı salladım. "Çok kez hem de."

Büyüttüğü gözlerle bana döndü. "Beni hiç getirmedin daha önce."

Kolundan sürükledim gülerken. "Kimseyi getirmedim."

İtiraz etmeden benimle beraber yürüdü. Yirmi metre kadar ilerledik ve mağazanın kapısından içeri girdik. Düzenli müşterisi olduğum için girişteki kasada bekleyen beyefendi hemen tanıdı bizi ve kocaman gülümsedi. "Hoşgeldiniz."

Stray Kids Short Stories ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin