7-To Feel Desperate

129 5 1
                                    

"Mola!"

Kalan son gücümle bağırıp terden kıvrılmaya başlamış saçlarımı avuçlarımla geriye yatırdım. "Yarım saat ara vereceğiz. Döndüğümde herkes toparlanmış olsun." Ardından Stray Kids de dahil herkesi ardımda bırakarak pratik odasından ayrıldım.

2 haftadır aralıksız çabalıyordum. İstediğim kadar gelişme kaydedemediğimiz yetmezmiş gibi gerilmeye de başladıkları için bocalıyorlardı da artık. Omzuma yüklenen baskıyı daha fazla kaldıramayacağımı hissedip indiğim merdivenlerin sonraki basamağına sertçe çöktüm.

Yeni çıkış yapacak beş kişilik bir kız grubumuz vardı. En küçüğü 16, en büyüğü 20 yaşında olan bu beş kişi birer yaş aralıklı olarak toplanmışlardı. Başlarına eğitmen olarak atanmıştım. Stajerlik süreleri çok kısaydı ve daha yeni yeni birlik sağlayabilmişlerdi. Bir hafta sonra Bay Park onları izleyecek ve şirketinde çıkış yapıp yapmayacaklarına karar verecekti.

Ancak bu gidişle tamamının çıkış yapması çok zordu.

En büyük üçlü bir şekilde idare ediyorlardı. Gelişmeleri hızlıydı ve önceki tecrübelerinden kaynaklı çabuk kavrıyorlardı. Ancak 16 yaşındaki Yunseo ve 17 yaşındaki Subin için aynı şeyi söyleyemezdim. Çok çabalıyorlardı fakat başarmaları çok zordu. Koordine olmakta gecikiyorlardı ve dans esnasında nefes kondisyonu yeterli olmadığı için nadiren de olsa yarıda kesildikleri oluyordu. Pozisyonlarda duyguyu da tam verememeleri işten bile değildi.

Başımı göğsüme kadar çektiğim dizlerimin üzerine koydum. Kızların beklenti dolu ve gergin bakışları gözümün önünden gitmiyordu. Çaresizliğe düşmek üzereydim.

Tanrım... Elimden daha fazlası gelmiyor.

"Areum?"

Arkamdan gelen sesle başımı kaldırdım ve sesin sahibine baktım. Jeongin'di.

Yanımı işaret etti. "Oturabilir miyim?"

Gülümseyerek yanımı pat patladım. "Gel bakalım bebek ekmek."

Bacaklarını aşağı doğru uzattı ve yarım bağdaş kurup yanıma oturdu. "Terli terli burada oturursan hasta olursun."

Bakışlarımı yüzünden ayırmadan başımı tekrar dizlerime yasladım. "Doğru. Büyük ihtimalle olacağım da. Halsiz hissediyorum."

Merdiven boşluğun karşımızdaki penceresinden dışarı baktı. "Sence halsizliğinin sebebi hastalanacak olman mı? Ne düşünüyorsun Areum?"

Başımı kaldırıp neye baktığını görmeye çalıştım. Karşıdan görünen yakın ağaçlardan birinde anne bir kuş yavrusuna uçmayı öğretmeye çalışıyordu.

"Neden olabilir ki başka?"

Sesli şekilde güldüğünde bu gülüşle gamzelerinin tamamen ortaya çıkacağını bildiğim için gözlerim yanaklarına ulaştı. Kendime engel olamayıp işaret parmağımı sol yanağındaki gamzeye yerleştirdim. "O ukala gülüşünüzün arkasında hangi hinlik var acaba?"

Gülüşü daha da büyüdüğünde utanarak geri çekildi. "Bir hinlik yok ama fazlasıyla geçerli bir tespit var. Duymak ister misin?"

Beklentiyle yüzüne baktığımda cevabını almıştı.

"Hasta falan olmayacaksın. Yalnızca sorumluluk ve endişenin verdiği isteksizliğin var." Gözlerime döndü. "Haksız mıyım?"

Gülüşüm yavaşça solarken aynı yavaşlıkla da başımı salladım. "Doğru."

Yüzümü ovuşturdum. "IN ümitsizliğe kapılmak ve bunu yansıtmak istemiyorum ama bu şekilde devam ederlerse Yunseo ile Subin'in çıkış yapması çok zor."

Stray Kids Short Stories ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin