0.0

3.6K 148 99
                                    

Nora Krog As Beren Kılıç

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nora Krog As Beren Kılıç

Kerem Aktürkoğlu As Himself

— — — — — — — — — — — — — —
Bana gösterdiğin sevgiyi görüyorum. Ama ne zaman konuşmam, Ne zaman susmam gerektiğini söylemesi gereken, susmakta. Açıkla, içini yakan isteği.
— — — — — — — — — — — — — —

Kerem Aktürkoğlu ve Beren Kılıç en yakın arkadaştılar. Keremle Beren 8 yaşındaki iki küçük çocuklardı. İkisinin arkadaşlık bağı o kadar güçlüydü ki bir dakika bile küs kalamazdılar.

Bu iki küçük çocuk sürekli oyunlar oynar, gülüşürlerdi. Bu güzel durum maalesef ki bozulmak zorunda kalacaktı...

Keremin ailesi Kocaeline taşınmak için İstanbuldan taşınmak zorunda kalacaklardı.

Taşınma sebebepleri Keremin babası yani Ömerin işi nedeniyle taşınmak zorunda kalacaklardı. Kerem bunu en sevdiği, en yakın arkadaşına nasıl anlatıcaktı? Ona seni bırakıyorum mu dicekti, yoksa artık onsuz oyun oynayacağını mı?

Kerem annesinin taşınma haberini alınca o kadar çaresiz kalmıştı ki ne yapacağını bilmiyordu. Bunu en yakın arkadaşı Berene nasıl söyleyeceğini düşünüyordu. Bereni üzmek istemiyordu onu üzerse onu kıracağınıda biliyordu.

Kerem koşarak dışarıya çıkmıştı. Annesinin arkasından ismini bağırdığını duymuyordu bile. Kerem gözyaşlarını elinin tersiyle silerek koşarken Bereni karşıda yalnız başına yere çökmüş resim çizdiğini görmüştü.

Kerem derin bir iç çekerek Berenin yanına gelmişti. Beren başını kaldırarak Kereme bakmıştı. Kerem Berenin yüzüne bakmak istemiyordu eğer bakarsa ağladığını görecekti.

Beren ayağa kalkarak resmini gülümseyerek Kereme göstermişti. "Bak ikimizi çizdim çok mutluyuz." demişti heyecanlı sesiyle. Kerem Berenin çizdiği resme bakarak "Evet." diyebilmişti.

Beren Keremin moralini bozuk olduğunu anlayarak "Noldu sana Kerem." demişti. Küçük kız ellerini Keremin yüzüne götürerek okşamıştı. "İyi misin?" demişti endişeli çıkan sesiyle.

Kerem yutkunarak "Beren sana bir şey diyeceğim ama üzülmek yok tamam mı?" demişti. Beren endişeli gözlerle Kereme bakarak "Kerem korkutma beni noluyor." demişti.

Kerem başını yere eğerek "Biz taşınıyouz Beren, buralardan gidiyoruz ben çok üzgünüm." demişti. Beren dolu gözlerle Kereme bakarak "Ne." diyebilmişti.

Kerem başını kaldırmadan "Ben üzgünüm." demişti ağlamaklı ses tonuyla. Beren dolu gözlerle Kereme bakarak susmayı tercih etmişti.

İki küçük çocuk birbirlerine dolu gözlerle bakmakla yetinmişti. Konuşmasalar bile ikisininde gözleri ne anlatmak istediklerini anlatıyordu...

Aralarındaki sessizliği bozan Keremin babası Ömer olmuştu. "Kerem hadi oğlum arabaya." demişti elindeki eşya yüklü kutuları taşırken. Kerem babasının yanına koşarak yere çökelmişti.

"Baba nolur gitmeyelim." demişti ağlayarak babasının ayaklarına kapanmıştı. Keremin babası Keremi kaldırarak "Kerem konuştuk seninle bu konuyu lütfen işleri zorlaştırma." demişti.

Beren koşarak Keremin yanına giderek Keremin elini tutmuştu. İkiside birbirlerine bakarak ağlamaya devam ediyordu. Birbirlerine o kadar alışmıştılar ki asla ayrılmak istemiyorlardı.

Kerem Berenin göz yaşlarını silerek "Üzülme lütfen gelicem tekrardan buraya." demişti. Beren sulu gözlerle Kereme son kez bakarak "Ya bir daha gelmezsen." demişti.

Kerem Berene sarılarak "Söz veriyorum gelicem." demişti. Birbirlerine son kez sımsıkı sarılmışlardı, belkide hiç bir zaman birbirlerini göremeyeceklerdi.

Keremin babası Ömer kutuları arabaya yerleştirerek arabaya binmişti. Keremin annesi Kereme seslenerek "Gidiyoruz Kerem hadi hızlı ol." demişti.

Kerem Berene son kez sarılarak kokusunu içine çekmişti. "Hoşça kal Beren." demişti ağlayarak. Kerem arabaya binerek arka cama bakmıştı. Ayaklarıyla destek alarak Berene bakmaya çalışıyordu.

Keremin babası Ömer arabayı çalıştırarak sürmeye başlamıştı. Beren koşarak arabanın arkasından gelmeye çalışıyordu. Kerem gözyaşlarını silerek el sallamakla yetinmişti.

Caddeden uzaklaşmasıyla en sevdiği mahalleden ayrılmış olmuştu. En sevdiği arkadaşı Bereni yalnız bırakarak kendisini oldukça kötü hissediyordu.

Kim bilebilirdi ki en sevdiği arkadaşıyla
tekrardan bir araya geleceğini?

-Bölüm sonu-

böyle gitme ; kerem aktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin