Nef Stadyumuna vardığımızda arabayı boş bir yere park etmiştik. Açıkcası bir kaç defa Galatasaray maçına gitmiştim ama futbola olan ilgisizliğim nedeniyle zevk almamıştım.
Cemre sayesinde gidiyordum hep maçlara onun sayesine futbolu azda olsa öğrenmiştim. Annemde benim gibi futbola ilgisi azdır evde sadece babam futbolun bağımlısıdır.
Babamın futbol fanatikliği üst düzey diyebiliriz. Hatta bir ara Fenerbahçe - Galatasaray maçında televizyonun içine kadar yaklaşıp öyle izlemişti. Annemle babamın haline gülerek maç boyunca izlemiştik.
Konu babama geldiğinde babamı çok özlüyordum. Babamı bebekliğimden beri az gördüm sebebi babamın deniz kaptanı olduğu için evden ayrıldığında 3-4 ay gelmemisiydi.
İşi nedeniyleydi sonuçta ama benim çocukluk aklım sürekli babamın bizi sevmemesi bu yüzden gittiğini düşünmemdi. Babamla sürekli telefonlarda konuşurduk, izin günü geldiğinde babamın yanından ayrılmazdım.
Annem babamın yokluğunda babamı hiç aratmamıştı sürekli yanımda olur okuluma beni götürür ve benimle sürekli ilgilenirdi. Yatmadan önce bana kitaplar okur beraber alışverişlere giderdik.
Babam bir sene önce emekli olmuştu. Annemle sürekli vakit geçiriyordu önceden yapamadığı şeyleri şuan yapıyordu. Annemin ve babamın mutlu olmasını istiyorum, ikisinin mutlu olmalarını görmek benide mutlu ediyor çünkü...
~~~~~~
Nef Stadyumun içine girdiklerinde kendilerini tribünlerdeki ayırdıkları koltuklarda bulmuşlardı. Beren nedense heyecanlanmış heyecanla maçın başlamasını bekliyordu.
Cemre Berenin aksine oldukça rahat görünüyordu. Cemre gülerek Berenin omzuna elini atarak "Hadi ama kasma bu kadar ilk kez gelmiyorsun, neyin heyecanı bu." demişti.
Beren omuz silkerek "Bilmiyorum içimde tuhaf bir his var heralde ortamın atmosferindendir." demişti. Cemre gülmeye devam ederek "Kesinlikle öyledir." demişti.
Maçın başlamasına bir dakika kalmış futbolcular sahaya yerleşerek istiklal marşının okunmasını bekliyorlardı.
Hakem saatine bakarak başını sallamıştı. İstiklal marşı için herkes ayağa kalkarak istikal marşını hep bir ağızdan söylemeye başladılar.
İstikal marşının bitiminin ardından herkes alkışlayarak yerlerine oturmuşlardı. Futbolcular yerlerini aldıktan sonra hakem düdüğünü çaldığında maç başlamıştı.
Galatasaray taraftarının ilgisi büyüktü çünkü Fenerbahçeye karşı şampiyonluk maçına çıkmışlardı. Taraftar hiç durmadan destek olmaya devam ediyorlardı.
Sahanın içinde derin bir uğultu vardı. Hakemin düdüğü resmen duyulmuyordu. Beren ve Cemrenin oturduğu koltuk sahaya uzak kalıyordu bu yüzden görmekte zorluk çekiyordular.
Önlerinde zıplayan taraftarla imkansızdı görebilmek. Ön sırayı alıcaklardı fakat doluydu bu yüzden arkalara düşmüştüler.
Cemre Berenin kulağına doğru bağırarak "Bir şey göremiyorum, öndeki çocukla yer değiştirelim." demişti. Beren başını sallayarak "Söyleyeyim." demişti.
Beren öndeki çocuğun omzuna dokunarak seslenmişti "Afedersiniz arkada göremiyoruz yer değiştirsek." demişti. Saçları kıvırcık olan çocuk Berene bakarak "Tabii boyum uzun zaten geçin." demişti.
Beren gülümseyerek "Teşekkürler." demişti. Beren kıvırcık saçlı çocukla yer değiştirerek bir adım daha öne yaklaşmıştı. Cemre Berenin yanındaki boşluğa geçerek zafer işareti yapmıştı "Oh be sonunda görebiliyoruz azda olsa." demişti.
Beren gülerek "Ben görebiliyorum şuan." demişti sahaya bakarak. Cemre Berene yaklaşarak "Hani sana bir sürprizim var demiştim ya." demişti.
Beren Cemrenin söylediği sürpriz aklına gelince heyecanla Cemreye dönmüştü "Evet." demişti. Cemre heyecanla "Sürprizim şuan tam burada." demişti.
Şaşırmış tavrıyla etrafa bakınan Berenin gözleri heyecandan parlıyordu. "Cemre dalga geçmiyorsun değil mi hani nerede." dediği anda yükselen top Berenin başına isabet etmişti.
Sahadan gelen bu sert top Berenin başına denk gelmişti. Beren dengesini kaybederek Cemreye zorla tutunmuştu. Başından gelen hafif kanla Beren korkmuştu gözleri dolmuş başını tutuyordu.
Cemre Berene bir şeyler diyordu ama Beren sadece topun kimin attığına bakıyordu. Oturdukları koltukta ki herkes Berene iyimisin diyorlardı Beren sadece başını sallamakta yetiniyordu.
O sırada oyun durmuş topu atan Galatasaraylı futbolcu tribünlere yaklaşmıştı.
Bu yüz tanıdık geliyordu Berene Cemre Berene endişeyle bakarak "Beren bir şey söyle korkuyorum." demişti. Beren sadece tanıdık gelen yüze bakarak "Cemre bu o, Cemre bak." demişti titreyen sesiyle.
Cemre sahaya baktığında Berene söyleyeceği o kişiyi görmüştü o kişi Kerem Aktürkoğluydu. "Beren sana sürprizim buydu." demişti.
Berenin kalbi hızla atarken sadece "Ne." diyebilmişti.
Beren hayatının bütün şansını şuan kullanmıştı...
Beren için hayat asıl şimdi yeniden başlıyordu.
-Bölüm sonu-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
böyle gitme ; kerem aktürkoğlu
Roman pour AdolescentsTAMAMLANDI | DÜZENLENİYOR Bu sefer ikimizde birbirimize karşı yabancıydık, sadece geriye gerçirdiğimiz güzel yıllarımız kalmıştı. - Böyle gitme - Kendimden Hallice -Kerem Aktürkoğlu kurgusudur. For:@ymofly