"Beren uyan artık korkuyorum." demişti Cemre endişeli tavrıyla genç kızı uyandırmaya çalışıyordu. Beren sadece nefes alıp veriş sesleri geliyordu Cemre korkmuş şekilde Bereni sarsarken Beren aniden gözlerini açmıştı, korkmuştu hemde çok.
"Cemre noluyor napıyorsun sen, Kerem nerede o nerede söylesene biz en son seni bekliyorduk, Anneme bakmaya gitmiştin." demişti genç kız endişeli sesiyle soluk soluğa etrafa bakınıyordu.
"Ne Keremi Beren neyden söz ediyorsun." demişti Cemre kaşlarını havaya kaldırarak arkadaşına bakıyordu.
"Başıma top geldi benim Cemre Kerem attı ya, siz benimle dalga mı geçiyorsunuz anlamadım ki." demişti Beren yüksek sesle arkadaşına sitem ediyordu.
Cemre başını 'evet' anlamında sallayarak duraksamıştı. Evet Kerem topu Berene atmıştı ama Kerem hastaneye uğramamıştı ki, geliceğini söylemişti stadyumdan çıkarken.
"Evet Kerem sana topu attı ama gelmedi ki yanına sen sanırım rüya gördün Beren, kafana top geldi ya heralde ondandır." demişti arkadaşının yanına oturarak ellerinden tutmuştu.
(Berenin anlatımıyla)
Hayal gördüğümü düşünmüştüm ilk başta yada bir rüya, ben Keremi rüyamda görmüşken Cemre bunu anlamamıştı resmen şaka gibi bir duyguydu bu.
Başımın ağrısı işleri zorlaştırırken kolumdaki saatime bakmıştım. Saat 20:30 olurken biz hala hastaneden çıkamamıştık.
"Başım çok ağrıyor lütfen gidelim." demiştim Cemreye bakarak. Cemre hala dediklerimi sindirmeye çalışarak başını sallamakta yetinmişti.
"Çeketini vereyim sen giyin, dışarısı baya soğumuş ordan çıkış işlerini halledelim çıkalım doktor istediğiniz zaman çıkın demişti ilaçlarını falan alıcaz hem çıksak iyi olur." demişti gülümseyerek kalkmama yardım etmişti.
Üzerime çeketimi alarak giymiştim saçlarımı geriye atarak dikilen tarafa baskı uygulamadan düzeltmiştim.
Beni bekleyen Cemrenin koluna girerek odadan çıkmıştık. Aşağıya kata indiğimizde girişe yönelerek çıkış işlemlerini halledicektik.
Cemreyle tıbbi sekreterin yanına gitmiştik. Cemre sıcak gülümsemeyle orta yaşlı kadına bakarak "Bizim çıkış işlememiz olacaktı." demişti.
"Tabii adınız soyadınız." demişti kadın. Yaka kartında yazan 'Esra Taşdemir' yazısıyla bu kadının adını görmüştüm.
"Beren Kılıç." demişti Cemre Esra Hanıma bakarak gülümsemişti.
"Efendim çıkış işlemlerinizi Kerem Aktürkoğlu kişisi ödemiş, sizin herhangi bir şey yapmanıza gerek yok." demişti gülümseyerek.
Cemre şaşırmış ifadesiyle kadına bakarak ardından bana bakarak susmuştu. Ben donmuş şekilde Cemreye bakarken arkamızdan o tanıdık ses duyulmuştu.
"Sanırım benden söz ediyordunuz."
demişti o tanıdık ses.Arkama döndüğümde karşımda Kerem Aktürkoğlunu görmüştüm.
Elimi bileğime götürerek cimciklemiştim, bu sefer rüya olmasını istemiyordum.
Canımın acıdığını anlayınca Kereme bakakalmıştım.
Kerem bana bakarak gülümsüyordu.Hiç kimseyi görmemiştim o an, sadece Keremle ben vardım o anda...
Sonunda kavuşmuştuk... Sonunda.
-Bölüm sonu-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
böyle gitme ; kerem aktürkoğlu
Fiksi RemajaTAMAMLANDI | DÜZENLENİYOR Bu sefer ikimizde birbirimize karşı yabancıydık, sadece geriye gerçirdiğimiz güzel yıllarımız kalmıştı. - Böyle gitme - Kendimden Hallice -Kerem Aktürkoğlu kurgusudur. For:@ymofly