"Kerem." demiştim otuz iki diş sırıtmaya başlayarak özlediğim o surata bakıyordum. Kerem gülümseyerek "Beren." demişti.
Adımı hatırlamıştı, doğrusu beni tanımıştı...
O an ne yapacağımı bilemesemde Keremin kollarına atlamıştım. Kerem belimden sararak sımsıkı sarılmıştı sanki bu anı bekliyormuş gibi."Seni çok özledim, nerelerdeydin." demişti boğuk çıkan sesiyle nefesi boynuma çarpıyordu. "Bende seni çok özledim Kerem hemde fazlasıyla, nerede olduğuma gelirsek." duraksamıştım titreyen ellerimi Keremin sırtından çekerek ayrılmıştım.
Kerem bana baktığında gözlerimi ondan kaçırmıştım, nerede olduğum konusunda annem benden daha bilgiliydi benden saklamıştı ve bunu bilmediğimi sanıyordu hala.
Cemre söze atılarak konuyu kapatmak istemişti. "Hastane ortasında millet bize bakıyor hadi çıkalım burdan cafeye gidelim rahat rahat konuşursunuz." demişti.
Başımı sallayarak öne atılmıştım Kerem hemen yanıma gelerek elimden tutmuştu. Karnımdaki kelebekler çıkmak için debelenirken kırmızılaşmaya çoktan başlamıştım.
"Beren seni özledim, ve bırakmaya niyetim yok." demişti gülümserken gözlerinin içi parlıyordu.
~~~~~~
Hastaneden çıktığımızda cafe tarzı bir yere gelmiştik.
Yol boyunca Keremle sürekli gözgöze gelmiştim, onu çok mutlu görüyordum ve bende çok mutluydum onunla sonunda kavuşmuştum...
Elimdeki çay bardağına odaklanmış şekilde dururken Kerem elini elime koymuştu tüm odağını ona vermem için çabalıyordu.
Kereme baktığımda beni incelediğini görüyordum. "Çok değişmişsin Beren, çok güzelleşmişsin." demişti gülümseyerek. "Eskidende güzeldin ama şimdi dahada güzelleşmişsin." demişti sözünün ardından.
"Sende her zamanki gibisin nazik ve yakışıklı." demiştim sonunda gülümsemeyi başararak. "Bu iltifatlara karşı kendimi mahçup hissettim ama." demiştim kıkırdayarak.
Keremde benimle birlikle gülerek çayından bir yudum almıştı.
"Selma teyze nasıl." demişti sorar bakışlarla bana bakarken. "İyi gayet her zamanki gibi inatçı, seninkiler nasıl." demiştim gülümseyerek.
"Babam iyi gayet, annemde iyi işlerine devam ediyor seni çok merak ediyorlardı, özelliklede annem." demişti elimi tamamen kavrayarak tenindeki sıcaklığı hissettirmişti.
"Annemde öyle, seni merak ediyordu." demiştim. Kerem gülümseyerek omuz silkmişti "Selma teyzeyle görüşebilirmiyim peki Beren hanım." demişti.
"Bu nasıl soru tabikide görüşebilirsin hem seni görmüşken bırakmaz illa akşam yemeğinede kaldırır seni." demiştim gülümseyerek.
"Seni görmek için yinede kalırım, numaramı sana versem iyi olur yoksa seni tekrardan kaybedemem." demişti gülerek.
İçimden 'Allah korusun' derken telefonumu Kereme uzatmıştım.
Kerem numaramı kaydettikten sonra göz kırparak "Her dakika başı sendeyim o zaman." demişti. Kereme içtenlikle gülümseyerek "Beklerim." demiştim.
Cemre boğazını temizleyerek "Selma teyze mesaj atmış eve ne zaman geliyorsunuz diye ne diyim." demişti.
Kereme baktığımda başını onaylarmışcasına salladı. "O zaman sürpiz yapmanın vakti gelmiş." demişti. Cemre bize bakarak gülmüştü "Hadi gidelim o zaman." diyerek masadan kalkmıştık.
Ellerimiz hala birlikteyken yürümeye başlamıştık.
Aklımdaki sorulara yanıt ararken, tek bir sorunun cevabını biliyordum.
Keremi ilk günkü gibi seviyordum...
-Bölüm sonu-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
böyle gitme ; kerem aktürkoğlu
Teen FictionTAMAMLANDI | DÜZENLENİYOR Bu sefer ikimizde birbirimize karşı yabancıydık, sadece geriye gerçirdiğimiz güzel yıllarımız kalmıştı. - Böyle gitme - Kendimden Hallice -Kerem Aktürkoğlu kurgusudur. For:@ymofly